Boğaziçi Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Naci İnci, 18 Şubat'ta sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile Marmara Üniversitesi’nin kullanımında olan Anadolu Hisarı’ndaki kampüs alanının, Boğaziçi Üniversitesi’ne tahsis edildiğini duyurmuştu. İnci, "Halihazırda Marmara Üniversitesi tarafından kullanılan kampüsteki akademik ve idari birimler Bahar 2022 döneminin sonunda boşaltılarak kullanımımıza devredilecektir" ifadelerini kullanmıştı.

Boğaziçili akademisyenler konuya ilişkin yaptıkları yazılı açıklama ile, üniversite kurul ve komisyonları bilgilendirilmeden, demokratik süreçler işletilmeden, öğretim elemanlarının, öğrencilerin ve çalışanların herhangi bir talebi veya onayı olmadan "tepeden inme" bir şekilde verilen bu kararların şeffaflık ve hesap verilebilirliği esas alan üniversite yönetim ilkelerine aykırı olduğunu vurguladı.

"MARMARA ÜNİVERSİTESİ MENSUPLARI İLE HER TÜRLÜ DAYANIŞMAYA AÇIĞIZ"

Akademisyenler, "İki üniversitenin bileşenlerinin de yaşamlarını olumsuz yönde etkileyebilecek bu tür bir cebri müdahaleye karşı Marmara Üniversitesi mensupları ile her türlü dayanışmaya açık olduğumuzu beyan ederiz" ifadelerini kullandı.

"KAMPÜSLER RANT FIRSATI OLARAK GÖRÜLECEK ARAZİLERDEN İBARET DEĞİLDİR"

Kampüslerin üniversitelerin tarih ve geleneklerini barındıran, bilim ve kültür üretilen sosyal yaşan alanları olduğunu belirten Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri; kampüslerin, pazarlık konusu edilecek, rant fırsatı olarak görülecek arazi ve binalardan ibaret olmadığını dile getirdi.

"DAYATMANIN PARÇASI OLMAYI REDDEDİYORUZ"

Açıklama şu sözlerle tamamlandı:

"Kamu kaynaklarının yönetim pozisyonlarında bulunanların keyfi kararlarıyla plansız ve kontrolsüz şekilde el değiştirmesi ve dağıtılmasına itiraz ediyoruz. Üniversitelerin maddi varlıklarının tepeden inme kararlarla alınıp verilme, değiştirilme, devredilme ve satılmaları kabul edilemez. Özgür, özerk ve demokratik üniversite talebimizi yineliyor, bu tür bir dayatmanın parçası olmayı reddediyoruz."