Suriyeli sığınmacıların, nüfus oranıyla karşılaştırıldığında büyükşehirler içinde birinci sırada olan Hatay'ın Belediye Başkanı Lütfü Savaş, sığınmacıların gelişinde yapılmayan planlamanın onlar Türkiye'den giderken yapılması gerektiğini söyledi.

Hatay'ın Belediye Başkanı Lütfü Savaş, kentteki geçici koruma kapsamındaki kayıtlı Suriyelilerin sayısının 433 bin 124 olduğunu belirterek, "Gelirken bir planlama yapılmadı bari gönderirken planlama yapalım. Bir seçim malzemesine dönüşmeye başlıyor bu konu; söz konusu olan insan kimse bu şartlar altında yaşamayı tercih etmez. 'Otobüslere bindirelim gönderelim' gerçekçi çözümler değil, olmayacak vaatlerde bulunmanın bize faydası yok" dedi.

CHP ve İYİ Parti'nin içinde yer aldığı "altılı masa"yı Türkiye’de demokrasi adına çok önemsediğini ve Suriye konusunda liderlerin bir araya gelmesi gerektiğini kaydeden Savaş, şöyle devam etti:

DEVLET POLİTİKASI OLMALI, PARTİ POLİTİKASI DEĞİL

"Bu konuda da muhalefetiyle iktidarıyla çözüm aranmalı, kendi bekamız ve çocuklarımızın geleceği için, böylesine milli bir meselede liderler bir araya gelmeli. Bu bir devlet politikası olmalı, bir parti politikası değil. Artık uluslararası hukukun koruyuculuğunda ülkelerine dönmeleri gerekiyor."

Savaş, Türkiye'nin sorunlar yaşadığı İsrail, BAE, Ermenistan, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerle barış ya da barış çabası içinde olduğunu kaydederek, "Kendi din kardeşlerimizle neden küsüz?... Barış ortamıyla birlikte orada güvenlik sağlanırsa, bu insanlara yaşayabilecekleri bir altyapı oluşturulursa ülkelerine döneceklerdir. AB, BM yardım ediyor. O fonlar orada harcansın üç-dört sene. Altyapıları yapılsın insanlara orada çalışabilecekleri oturabilecekleri mekânlar yapılırsa bir kısmı dönmek ister" dedi ve şöyle devam etti:

PARTİZANCA BAKMIYORUM

"Gerçekten bu konuya ideolojik ya da partizanca değil tamamen insani olarak bakıyorum. Burada Türkiye Cumhuriyeti olarak hükümetin de barış için bir çaba sarf etmesi lazım."

"Savaşın gölgesinde bir şehir olarak sadece oturup ağlayarak kaderimizle baş başa kalmadık. İnsanlarımızın gelecek adına umutlanması için önemli projeler yapıyoruz" diyen Savaş, UNESCO gastronomi şehri unvanı ve EXPO 2021'in bazı örnekler olduğunu kaydetti.

Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş


BAKANLIKTAN SIFIR DESTEK

Kendi mücadelelerini verirken EXPO gibi projelere gerekli desteği göremediklerini vurgulayan Savaş, "Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve mevcut hükümetin de gereken değeri vermesini istiyoruz. Hatay gibi tarihi medeniyetlerin beşiği gastronomi kenti bir şehrin Turizm Bakanlığı'ndan hiç destek almaması adeta görmezden gelinilmesi kabul edilir değildir" dedi.

Savaş, Suudi Arabistan'ın EXPO adaylığını destekleyeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı EXPOHatay'a davet etti.

500 BİNDEN FAZLA İMZA TOPLADIK

Savaş, dördüncü bölgedeki Hatay'ın beşinci teşvik bölgesi olması gerektiğini, bunun için üç haftada 500 binden fazla imza topladıklarını belirterek, "Şu anda mücadelemiz ile Arsuz, Reyhanlı, Yayladağı, Hassa, Kumlu ve Altınözü'nde yapılacak yatırımlar beşince bölge desteklerinden yararlanacak. Ancak yeterli değil" dedi.

Mevcut ortamda Hatay'da birçok gerekçeyle ekonomik sorunların gittikçe arttığını belirterek, "Biz Suriye'ye günde 250 TIR ihracat yapardık. Basra Körfezi'ne kadar bunu gönderirdik... İhracat durunca şu anda sadece 25 günde bir Basra Körfezine RO-RO seferleriyle 100 konteyner gönderiliyor ortalama... Bu şartlarda elbette çözüm arıyoruz" dedi.

ÜRETİCİ TARIMDAN KAÇIYOR

Savaş, yaz aylarında uluslararası kuruluşları da çağırarak serbest bölge için bir çalıştay yapacaklarını ifade etti.

Son 11 yılda tarımda çalışan insan sayısının 36 binlerden 9 binlere düştüğünü belirten Savaş, "Girdi masrafları artınca üretici tarımdan kaçıyor ve şehre göç ediyor" dedi.

Hatay'ın dünyayla deniz yolu bağlantısını sağlayan HADO'nun 19 Mayıs'ta KKTC'ye ilk seferini yaptığını, ilk kez bir belediyenin uluslararası sularda yolcu taşımacılığı yaptığını kaydeden Savaş, daha sonra Libya ve Lübnan'a da sefer düzenlenmeyi de planladıklarını belirtti.

TEHLİKEYE DİKKAT ÇEKTİM

Savaş ayrıca, daha önce yaptığı açıklamaların "Türkiye'de cumhurbaşkanını uluslararası güçlerin seçtiğine yönelik" çarpıtıldığını belirterek, "Anadolu çok değerli bir coğrafya. Başka ülkeler Türkiye'nin kendi tercihleri doğrultusunda yönetilmesini istiyorlar. Ben buna karşıyım. Milli endişelerimi dile getirdim, ülkemize yönelik bir tehlikeye dikkat çektim. Cumhurbaşkanı'nın gerçekten milli olması gerektiğini vurguladım. Sonuna kadar bu düşüncemin arkasındayım" dedi. (REUTERS)