Artvin’in Hopa ilçesinde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde 31 Mayıs 2011 tarihindeki mitingi öncesinde çıkan olaylarda polisin sıktığı biber gazı sebebiyle fenalaşıp kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği iddia edilen Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin 13 polisin yargılanmasına devam edildi. Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın sekizinci duruşmasında mahkeme heyetinin değiştiği görüldü.

"EMRİ UYGULAYANLAR YARGILANIYOR, EMRİ VERENLER ORTADA YOK"

Duruşmada söz alan Metin Lokumcu ailesinin avukatlarından Sercan Aran, emri uygulayanların yargılandığını ancak emri verenlerin yargılanmadığını ifade ederek, “Emri veren kaymakam ortada yok. Yeni delillerle birlikte emri verenlerin yargılanmalarına ilişkin Abdullah Aktaş hakkında suç duyurusunda bulunulması talebimiz var. Kabul edilmemesi halinde bu kişilerin tanık sıfatıyla dinlenmesini talep ediyoruz” dedi.

Bugünkü duruşmada o dönem CHP Artvin Milletvekili olan Av. Yüksel Çorbacıoğlu ve Metin Lokumcu’nun otopsi raporunda imzası bulunan CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan tanık olarak dinlendi.

"BAŞBAKANLIK KORUMALARI ‘SÜPÜRÜN’ TALİMATI VERDİ"

Olayın öncesinden itibaren olay anı ve sonrasına tanık olduğunu ifade eden Av. Yüksel Çorbacıoğlu, şunları söyledi:

* "Hopa olaylarından 1 ay önce o dönemin bakanı Hayati Yazıcıoğlu siyasi çalışma yaparken vatandaşla aralarında gerginlik yaşandı. Yazıcıoğlu, çalışmasını yarıda kesip ilçeden ayrılmak zorunda kaldı. Başkabakan Erdoğan bu olayı biliyordu. İktidar bugüne kadar hiçbir ilçede miting yapmadı. Türkiye’de bir tek Hopa’da miting yapmak istedi. Olay öncesinde Hopa’da gerginlik vardı ve Emniyet yetkilileri 'Hopa’da miting yapılması uygun değildir' şeklinde rapor tuttu. Ama ısrarla miting yapılmak istendi.

* Miting öncesinde çevresine duyarlı vatandaşlar toplanarak alanda horon oynuyordu. Başbakan gelmeden önce bir anda 2 helikopter topluluğun üzerine doğru alçak uçuş yaptı. Hiçbir uyarı yapılmadan vatandaşın üzerine bir anda su ve gaz fişekleri atılmaya başlandı. O esnada Kaymakam üst geçitten alanı gözlüyordu. Başbakanlığın korumalarından 'müdahale edin, süpürün' talimatı geldiğini tahmin ediyoruz.

* Başbakan Erdoğan’ın miting yapacağı ilçede muhalif bir tablo görmek istemedikleri için vatandaşa müdahale ettiler. İnsanlar kaçarak iş yerlerine girdiler, iş yerlerine dahi gaz bombası atıldı. Esnaf iş yerlerini terk etmek zorunda kaldı. Orantısız güç ve orantısız gaz sıkılması ile alan tamamen boşaltıldı. Ben olayı sakinleştirmek için çevik kuvvet müdürü ile görüştüm ve bazı müdahalelerin önüne geçmeyi başardım. Çevik Kuvvet Müdürü Erol Darcan beni aradı ve 'Daha fazla kişi ölmediyse sizin sayenizdedir' dedi."

"METİN LOKUMCU’NUN GÖĞSÜNDE DARBE İZİ GÖRDÜM"

Olay esnasında farklı bölgede seçim çalışması yürüttüğünü ifade eden CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan ise, “Olay anında Yusufeli ilçesinde seçim çalışması yürütüyordum. Hopa ilçe başkanımız beni aradı, ciddi olaylar olduğunu söyledi. Hemen Hopa’ya döndüm. Yoğun güvenlik önlemlerinin olduğunu gördüm. ‘Metin Lokumcu’yu kaybettik’ dediler. Metin Lokumcu’nun ailesi otopsiye benim girmemi istedi. Otopsi sırasında Metin Lokumcu’nun göğüs kısmında kült travma gördüm. Bu görüntünün darbeyle oluşabileceğini savcıya söyledim ve otopsi tutanağına işlenmesini istedim” dedi.

Tanıkların dinlenilmesinin ardından mahkeme ara kararını açıkladı. Keşif ve bilirkişi taleplerinin bu aşamada reddine, tutanak polislerinin dinlenmesine karar verildi.

"BÜTÜN TALEPLERİMİZ REDDEDİLDİ"

Duruşma sonrasında adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Lokumcu ailesinin avukatı Meriç Eyüboğlu, “Mahkeme heyeti değişti. Bunun ne anlama geleceğini merak ediyorduk. Bütün taleplerimiz reddedildi, ilerleyen duruşmalara bakacağız. Öyle görünüyor ki, bu yolculuk uzun sürecek ve biz daha çok buluşacağız. Dayanışmaya, mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

"ADALET ARAYIŞIMIZ SÜRECEK"

Davayı başından itibaren takip eden CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya ise, “Metin Lokumcu gibi yurtsever, bayrağını, toprağını, vatanını, deresini, börtüsünü, böceğini, yaylasını koruma mücadelesinde aramızdan aldıkları arkadaşlarımıza her zaman sahip çıkacağız, bu mücadelede arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız. Adalet arayışımız sonuna kadar devam edecek” diye konuştu.

Bir sonraki duruşma iki gün olmak kaydıyla 26-27 Ocak tarihlerine ertelendi.