TTB’nin çağrısı doğrultusunda Türkiye’nin her yerinde sağlık kurumlar önünde Covid-19 mücadelesinde yaşamını yitiren sağlık çalışanları için anma etkinlikleri ve basın açıklamaları yapıldı. Etkinliklerde, yaşamını yitiren sağlık çalışanlarının fotoğrafları ve karanfiller taşındı, Covid-19’un meslek hastalığı sayılması talebi bir kez daha dillendirildi. Anma etkinliklerinde TTB’nin hazırladığı ortak açıklama okundu.

“Ülkemizde Covid-19 nedeniyle bu zamana kadar 550’nin üzerinde sağlık çalışanı, 200’ün üzerinde hekim hayatını kaybetmiş halen de hastalanmakta/yaşamını yitirmektedir. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında yitirdiğimiz sağlık çalışanlarını anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Biz onların anılarını yaşatmaya, bu salgınla doğru temelde mücadele etmeye devam edeceğiz, buna söz veriyoruz" denilen açıklamanın devamında,

“Ne yazık ki yöneticiler pandemi bitmiş gibi davranmasına rağmen halen hekimler, sağlık emekçileri, yurttaşlar yaşamını yitirmektedir. Tüm bilimsel gerekliliklere rağmen koruyucu sağlığın öncelendiği birinci basamak yerine kinci ve üçüncü basamaklarda salgını karşılamanın bunda etkisi çok büyüktür. Salgının ikinci ve üçüncü basamakta karşılanması ile birlikte, sağlık çalışanları pandemi sürecinde büyük bir riskle yüz yüze gelmiştir” ifadeleri kullanıldı.

"HEKİMLERİ KORUYAMAYAN, TOPLUMU DA KORUYAMAZ”

Sağlık çalışanlarını, hekimleri koruyamayan bir salgınla mücadele politikasının toplumu da koruyamayacağı belirtilerek, “Gerçek verilerden çok uzak olduğunu belirttiğimiz resmî rakamlarla dahi Türkiye’de bu güne dek hastalanan yurttaşlarımızın sayısı 15 milyona, kaybettiğimiz yurttaşlarımız ise 100 bine yaklaştı.Bu salgını bilimsel ilkelerle yönet(e)meyenlere rağmen yaşamlarını yitirme pahasına mücadele eden tüm meslektaşlarımıza, sağlığa emek verenlere verebileceğimiz en güçlü söz: Toplum sağlığını onlara bırakmayacağımız, bilimin gereklerini yapacağımız, doğruları söylemekten asla vazgeçmeyeceğimizdir” denildi.

“SAĞLIK MÜCADELESİ SİZE BIRAKILMAYACAK KADAR DEĞERLİDİR”

Topluma ve hekimlere söz verdikleri hatırlatılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Kaybettiğimiz mesai arkadaşlarımızın ailelerine bile hürmetsizlik edip ‘Covid-19’un Meslek Hastalığı Sayılması’ için illiyet bağı isteyenler; pandemi sürecinde istediğimiz 120 gün yıpranma payını bize çok görenler; ‘Giderlerse gitsinler’, ‘Gidişleri olsun da dönüşleri olmasın’ diyebilecek kadar minnetsiz olanlar bilsinler:

Kaybettiklerimizin haklarını sormak; emek verenlerimizin haklarını korumak için gitmiyoruz, kalıyoruz! Sağlık mücadelesi size bırakılamayacak kadar değerlidir, yaşamın özüdür, topluma karşı sorumluluğumuzdur. Topluma sözümüz var, hekimlere sözümüz var: Gitmeyeceğiz. Sizin, bizim, hepimizin sağlığı için, emeğimiz için söyleyecek sözümüz var.

“HEDEF GÖSTERMEYE, İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ”

Açıklamada ayrıca toplumun ve sağlık çalışanlarının haklarını koruması, Covid-19’un illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı sayılması, çalışma koşullarının düzeltilmesi, yıpranma payının uygulanması, sağlıkta şiddeti önleyecek yasaların çıkarılması talepleri tekrarlanarak, “İsteklerimiz o kadar zor mu ki bizleri hedef göstermeye, itibarsızlaştırmaya, toplumla karşı karşıya getirmeye çalışmayı; haklarımızı vermeye tercih ediyorsunuz?” diye soruldu.

[old_news_related_template title="TTB: Sağlıkta şiddet kanun teklifi hayal kırıklığı yarattı" desc="Türk Tabipleri Birliği (TTB) sağlıkta şiddet ve malpraktis konuları ile ilgili yasal düzenlemelerin “Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” içerisinde TBMM’ye getirilmesiyle ilgili bir açıklama yaptı. Tekliğin şimdiden hayal kırıklığı oluşturduğunu belirterek, sorununun çözümünde etkisi yetersiz yasal düzenlemeler yerine, TTB’nin önerilerinin tümüyle uygulanmasını istedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/03/17/iecrop/latif_16_9_1647518195.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/saglik/ttb-saglikta-siddet-kanun-teklifi-hayal-kirikligi-yaratti-7016960/"]