Ekonomist Mahfi Eğilmez 17 Nisan 2020’de yazmış ve “cennet-cehennem” kavramına yeni bir boyut kazandırmıştı:

“... Neoliberalizm... Gevşetilen kurallar, başlangıçta yaratıcılığı ve büyümeyi teşvik etti. Zaman ilerledikçe kurallar gevşetildikçe daha fazla kazanmak için ahlak dışı yollara sapmayı teşvik eden bir ortam doğmaya başladı. Bu ortamla birlikte ahlak dışı yollara sapmak konusunda gelişmekte olan ekonomilerle gelişmiş ekonomiler arasında büyük farklar olmadığı da ortaya çıktı. Kuralların gevşetilmesi, devlet müdahalesinin kaldırılması, bol kaldıraçlı işlemlerin yaygınlaşması derken sonuç olarak neoliberalizmin vaat ettiği cennet, cehenneme dönüştü.”

İki gün önce...

Van’da Gevdan aşireti liderinin oğlu evlendi. 150 küçükbaş hayvanın kesildiği düğünde damada 4 milyon 123 bin TL, geline ise 3 kilo altın takıldı. Düğüne aşiret liderleri, kanaat önderleri, belediye başkanları, iş adamları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Düğün törenine olan katılımın kendilerini memnun ettiğini ifade eden aşiret lideri, “Oğlumun düğününe gerek yurt içinden gerekse yurt dışından değerli insanlarımızın, konuklarımızın gelmesi bizi ziyadesiyle mutlu etti. Ben düğünümüze iştirak eden herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Bu basına yansıyan düğünlerden bir tanesi. İşte cenneti yaşayan bir aşiret lideri... Tasfiye edilememiş feodalite! Ya cehennemi yaşayanlar!


Cehennemdekiler krediyle yaşıyor


Hemen Van Ticaret Odası’nın 12 Ekim 2021 tarihli “Van İli Ekonomik ve Sosyal Görünüm” başlıklı raporunu açtım:

- Kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla Türkiye ortalaması 2019 yılında 9.213 dolar, Van ilinde bu sayı 3.295 dolar.

- Van ilinin 2012 yılına göre kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılası yüzde 34.95 azalmış. Kişi başına düşen gelirin en yüksek olduğu il 15.285 dolar ile İstanbul. Van bu sıralama da 79. sırada yer almakta.

- 2020 yılında çekilen kredilerin tutarı 2019 yılına göre yüzde 44 artışla 11 milyar TL’yi geçmiş.

- Döviz cinsinden mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 28’den yüzde 42’ye yükselmiş.

- 2020 yılında bir önceki yıla göre tüm bireysel kredi türlerinde yüzde 50’nin üzerinde bir artış yaşanmış. En fazla artış gösteren kredi türü yüzde 77.72 ile diğer tüketici kredileri.

-Konut kredileri de bu dönemde yüzde 54.84 artış göstermiştir.

Mahfi Eğilmez’in o yazısına tekrar dönüyorum:

“Çevre sorunlarını çözecek önlemler uygulanacak yerde betonlaşma yeşilin yerini almaya devam etti, etik uygunluğa bakarak kazanç elde etme öne çıkacak derken ne pahasına olursa olsun kazanç arttırma temel hedef olmaya devam etti, özelleştirmelerin verimliliği artıracak şekilde yapılması amaçlanacak yerde parayı alıp gerisine aldırmama yaklaşımı sürüp gitti. Neoliberalizm bir kez daha iflas etmiş görünüyor. Ne var ki bu yeni bir düzene geçileceği anlamına gelmiyor.”

İşte sorun da tam burada. Cehennemdekiler kredilerle yaşıyor, borçlandırılıyor ve sistemin kölesi haline getiriliyor.

Can alıcı soru: İflas eden sistemin yerine nasıl bir düzene geçilecek?

Demirtaş neyi eleştirdi?


Hadi size bir rapor daha sunayım:

Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu... Tabii “iyimser tablo” çizen cümleleri değil de rakamları anlamaya çalışırsanız “mutluluğunuz” hüzne dönüşebilir.

Rapora göre...

- Mart 2022 itibarıyla son 1 yılda zenginlerin varlığı 2 trilyon 690 milyardan 4 trilyon 310 milyar liraya çıktı.

- Mart 2021’de yurttaşın borcu 937 milyar iken, Mart 2022’de bu borç 1.1 trilyon lirayı aştı. Kredi kartı borcu bir yılda 160 milyar liradan 240 milyara yükseldi. Artış 80 milyar lira!

-Vatandaş 2021’de 415 milyar lira ihtiyaç kredisi kullanırken, 2022 Mart ayında 500 milyar liralık kredi kullanmış. Fark 85 milyar lira.

SONUÇ: Van’daki aşiret düğününden nerelere geldik. Çünkü esas mesele, ekonomi-politik! Paradan para kazanma ekonomisinin, zengini daha zengin yapan bu sistemin yerine konulacakta! Önceki gün “Altılı Masa” buluştu ve dün Selahattin Demirtaş muhalefeti eleştirdi. Çünkü... Ekonomide alternatif olamayan iktidarı alamaz! Devam edeceğiz.