1990’da çöken Rusya, son dönemde Putin sayesinde “siyasi istikrara” ve doğal kaynakları sayesinde de sürekli cari işlemler fazlası vererek “iktisadi istikrara” kavuşmuştu. Rusya’ya ilk kez 1984’te gitmiştim. Döviz karaborsası vardı. Resmi kurun 3-4 katına para bozuyorlardı. Mağazalarda doğru dürüst yiyecek veya giyecek maddesi yoktu. Belediye otobüslerinin kırık pencere camlarını yenileyemedikleri için yerine kontrplak koymuşlardı. Kaldığımız en lüks otelde bile yumuşak tuvalet kağıdı yoktu. Her şey dökülüyordu. Son yıllardaki ziyaretlerimde ise, Rusya’da Batı ülkelerine yaklaşan bir yaşam kalitesi ve “life style” oluştuğunu gözlerimle gördüm. Hal böyleyken Putin, Amerika’nın kışkırtmasına kapılıp Ukrayna’yı işgale başladı. Çok ama çok büyük bir hata yaptı. Rusya’nın bu maçı kazanması imkansızdır. Dışarıdan bakınca “tek millet-iki devlet” gibi duran Ukrayna ile Rusya halklarının arasına kara kedi değil kara kaplan girmiştir. İki tarafta da şiddetli kuyruk acısı oluşmuştur. Kısa vadede kaybeden Ukrayna olmuştur. Uzun vadede bu savaştan daha çok Rusya zararlı çıkacaktır.

RUBLE’NİN DÖNÜŞÜ MUHTEŞEM OLDU

Harp patlayınca devletine güvenmeyen Ruslar “rubleden kaçmaya” başladı. (Kasım ve Aralık ayında Türkiye’de olduğu gibi.) Kısa sürede dolar/Ruble kuru 75’den 133’e kadar çıktı. Putin’in çok değer verdiği bir kişi olan Rusya Merkez Bankası Başkanı Bn. Elvira Nabiullina, halkın spekülatif döviz talebini kırmak için hem yüksek oranda faiz artışı yaptı, hem de servet transferlerine yasal kısıtlamalar getirdi. Ruble kısa sürede eskisinden de değerli hale geldi. Kambiyo kuru 63’e kadar düştü. Bunun üzerine “Türkiye cari açık vermeden (sürekli dış borç almadan) ekonomisinin çarklarını çeviremez” diyen iktisat yazarlarımız Elvira Nabiullina hayranı kesildiler. Rublenin bu muhteşem dönüşünü “faizi artışına” bağladılar. Rusya Merkez Bankası Başkanı Nabiullina’yı ben de takdir ettim. Paniği durdurmada büyük dirayet göstermiştir. Ama Rusya’nın bizim gibi cari açık diye bir sorunu yoktur. Üstelik 600 milyar dolar net rezervi vardır. Daha da önemlisi Nabiullina’nın aldığı kambiyo işlemlerini ve servet transferlerini kısıtlayıcı kararların arkasında  Putin’in  durmakta olmasıdır.

PETROLÜ RUBLE İLE SATMAK

Rusya ekonomisi, halen çok ağır uluslararası finansal ve ticari yaptırımlarla  karşı karşıyadır. Batılılar Rusya’nın çok güvendiği “cari fazla” yaratan ekonomisini, “doğalgaz ve petrol almayarak” çökertmeyi hedeflemiştir. Üstelik Batılı firmalarına Rusya’nın ihtiyacı olan ürünleri Rusya’ya ihracını yasaklamıştır. Rusya bu ürünleri ithal etmek için bir cinlik düşünmüş ve petrolü ve doğalgazı Ruble karşılığında satma kararı almıştır. Plan şöyledir: Batı’nın elinde Ruble yoktur. Ellerine Ruble geçmesi için Rusya’ya mal ihraç edip bedelini Ruble ile tahsil etmeleri gerekir. Bunu yapmaya mecbur kalırlarsa, Rusya hem Batı’dan ihtiyacı olan malları ithal edebilecek, hem de doğalgaz ve petrol ihracatını sürdürebilecektir. Batı bu oyuna muhtemelen gelmeyecektir. Eğer Çin ile dış ticaretini artırarak sürdürmezse, Rusya “kendi kendine yeterli” kapalı bir ekonomik yapıya dönüşecektir. Bu da “fakirleşerek dengeye gelme” demektir. O zaman dirayetli Nabiullina bile dolar/Ruble’nin karaborsa kurunu
kontrol edemez.

Son söz: Dövizi bol ülkede, merkez bankacılık kolaydır.