Aklı olan, ülkesini seven herkesin Laik Cumhuriyet ilkelerinden şaşmaması gerekir.
Bu ülkenin hedefi Atatürk’ün gösterdiği uygarlık yoludur.
Son yıllarda tehlikeli bir dönemece girdik ve maalesef, çağdaşlıktan uzak Ortadoğu ülkelerinin arasında yer aldık!
Bu tehlikeli yoldan dönmek gerekiyor.
İnsanlarımız arasındaki gerginlik bitmeli, ekonomi yönetimi ehil ellere geçmeli, ekonomik bilgisizliğin yarattığı enflasyon dizginlenmeli.
Peki, bu nasıl olacak? Kötü gidişe kim son verecek?
Önümüzde tek umut olarak “6’lı Masa” duruyor.
6 ayrı görüşten partinin liderlerinin bir araya gelmesi Türkiye için umuttur.
Ülkemizin, çocuklarımızın, hepimizin geleceği için “6’lı Masa”yı desteklemeliyiz.
6 lider de kendi partilerinin siyasî görüşlerini dayatmak yerine, Türkiye’nin yüksek çıkarları uğruna ortak bir noktada buluşmayı tercih etti.
İktidarın “Masaya nifak sokma” çalışmalarını boşa çıkarmak lâzım.
★★★
CHP’li Gürsel Tekin’in bir TV programında “İktidar olursanız HDP’ye bakanlık verecek misiniz?” sorusuna verdiği cevap İYİ Parti’yi çok rahatsız etti.
Gürsel Tekin’in yetkisi dışına çıkıp “Millet İttifakı’nın iktidar olması halinde, PKK ile ilişkisi bilinen HDP’ye bir bakanlık verilebileceğini” söylemesi hadsizlik ve densizlik olarak yorumlandı...
İYİ Parti lideri Meral Akşener kesin bir ifadeyle “Biz hiçbir zaman HDP ile aynı masada olmayız!” dedi.
İktidar kanadı şimdi “6’lı Masa’ya nifak girdi” diye seviniyor, AKP medyası “Masa çatladı” diye bayram yapıyor. Fakat...
★★★
Yandaşların heveslerinin kursaklarına kalacağı anlaşılıyor. Çünkü tehlikeyi sezen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu devreye girip, Gürsel Tekin’in gafını telafi etmek için:
“Yetkisi olmayan bir konuda açıklama yapmış, kendi düşüncesini söylemiş. Burada kararı verecek olan 6’lı Masa’dır” dedi.
Bu açıklama, sözün bittiği yerdir.
Meral Akşener’in, Gürsel Tekin’in yetkisiz ifadeleri üzerinde fazla durmaması, İYİ Parti içerisindeki hareketlenmeyi bastırması gerekir.
6’lı Masa Türkiye’nin demokrasi ve uygarlık yolunda belki de son umududur.
Bu umudu yok etmemek gerekir.
“O yalan, bu yalan, fili yuttu bir yılan” hikâyesi!
İktidar yandaşların gözü döndü. Ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.
CHP’yi ve CHP’li belediyeleri karalamak için akıl almaz çarpıtma ve yalanlara başvuruyorlar.
Bunun son örneğini İstanbul Avcılar’daki trafik kazasında gördük.
İki belediye metrobüsünün Avcılar bölgesinde çarpışmasından sonra, AKP Gençlik Kolları’nın çektiği videodaki ifadeler, palavranın da bin misli ötesinde. Diyorlar ki:
“AK Parti Avcılar olarak kaza yerindeyiz.
İki metrobüs feci şekilde çarpıştı.
Binlerce yaralı, sayısı belli olmayacak kadar da ölü var.
İBB yetkililerine buradan sesleniyoruz:
Bu canların hesabını, kime nasıl vereceksiniz?”
Ne biçim bir ifadedir bu? Nasıl hastalıklı bir kafadır?
Bunlar hesap da mı bilmiyor? Hangi metrobüse binlerce kişi sığar? Yeryüzünde hangi kazada binlerce yaralı olmuş ki? Üstelik “Sayısı belli olmayacak kadar da ölü var” ifadesi de uydurma! Ölü yok çünkü...
AKP’nin kazaya ilişkin videosu “O yalan, bu yalan, fili yuttu bir yılan” hikâyesine benziyor.
20 yıldır ülkeyi yöneten bir parti, siyaseti bu kadar küçük ve ucuz hesaplar içine sokmayı kendine yakıştırıyor mu?
İnsanların acıları üzerine yalan ve abartılı bir siyaset propagandası yapmak, aslında o partinin kendi kendine tokat atması demektir!
GÜNÜN SÖZÜ
Akıllı kişi iyi düşünür, iyi yapar ve hiçbir zaman abuk-sabuk konuşmaz!