Bayramınız olsun:

Barış Pehlivan’ı üçüncü kez hapse soktunuz!

14 Şubat 2011’de gözaltına alıp tutukladınız. 20 ay hapis yatırdınız.

6 Mart 2020’de gözaltına alıp tutukladınız. 6 ay hapis yatırdınız.

Ve dün Barış Pehlivan’ı “kalan cezasını çekmesi” için yine hapse attınız.

Yine hapse niye girdi biliyor musunuz; şehit (adını bile vermeden) MİT görevlisinin haberini yapmaktan! Oysa:

Cumhurbaşkanı açıkladı.

TBMM’de milletvekili açıkladı.

Sosyal medyada paylaşımlar yapıldı.

Ama Barış Pehlivan sırf bundan dolayı ikinci kez hapse atıldı.

İktidara yakın medya haberlerinde MİT görevlilerinin adını çarşaf çarşaf yazıyor ama onlara dokunan yok.

Keza yasa açık düzenleme olmadığı için mahkumiyet cezası bile verilemez. Ama kime anlatıyorsunuz bunu? Hangi savcı? Hangi yargıç?

Çifte standart adaletiniz/hukukunuz batsın...

İki gün önce avukatım Celal Ülgen aradı:

-“Mahkeme Siirt müftüsü hakkında beraat kararı verdi!”

Dava konusu neydi? Siirt Müftüsü Ahmet Altıok, Fransa’da El-Kaide’nin baskın yapıp, dokuzu gazeteci 12 kişiyi öldüren Charlie Hebdo dergisi katliamını örnek gösterip, Odatv’ye katliam çağrısı yaptığı için davacı olmuştuk.

Müftü beraat etti.

Niye biliyor musunuz? Şundan:

AHLAKSIZ MUHABİR


İlkha diye bir ajansın yerel muhabiri Murat Orhan mahkemeye şu ifadeyi verdi:

-“Haberde bahsi geçen konu başlıkları tamamiyle bana aittir, röportajdan bir gün sonra ben bu haberi kurguladım, İlksa haberin ana sayfasında ben her ne kadar ‘Odatv’ye tepki gösteren Siirt İl Müftüsü Ahmet Altıok’ şeklinde başlık atmış isem de sanığın röportajı Odatv’ye tepki olarak değildi, kendisi İslam’a ve Peygambere hakaret ile ilgili bir konuşma yapmıştı, bu konuşmayı da yapmasını ben istedim, Odatv’ye tepki olarak yazılan başlığı ben kendim kurguladım.

Odatv sürekli buna benzer tertipler ile karşı karşıya geliyor...

FETÖ ardılları bitmiyor.

Kumpaslar bitmiyor.

Hakkında “katli vaciptir” yazılan Barış Pehlivan hapse giriyor, sözde gazeteci Murat Orhan elini kolunu sallayarak kumpas düzenlemeye devam ediyor.

Katliam çağrısı yapıyor.

Hepimizin öldürülmesine davet çıkarıyor.

Bunu yapan kişi, insanları kaçırıp, domuz bağıyla bağlayıp, sorgulayıp öldüren Hizbullah yayın organı olarak bilinen İlkha çalışanı...

Ajans yalan haber yapmakla kalmadı, iki gün boyunca sosyal medyadan bu tertibi paylaştı. Onlarca kişi Odatv hakkında “katli vaciptir” diye mesaj attı. Devlet bunları seyretti!

Hep yazıyorum; tek yapmadıkları öldürmek!

MALİ ÇÖKERTME


Odatv’ye karşı kin dolular.

Odatv’yi yok etmek istiyorlar.

14 Şubat 2011 tarihinde kumpasla hapse atıldık. İki yıl yattık.

Sadece ceza davası yok hakkımızda. Tesadüf. Önceki gün 14 Şubat’ta mali müşavirimiz Namık Kemal Koç aradı:

-“Odatv’ye yeni vergi inceleme geldi!”

Bu kaçıncı?

Üstelik daha dönem kapanmadan 2021 yılı incelemesi de ne oluyor? Aceleniz ne? Vergilerin bile tamamı daha ödenmeden bu telaş niye? Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bu düşman tavrı ne zaman bitecek?

FETÖ inceledi...

Berat Albayrak inceletti...

Şimdi sırada Albayrak’ın “adamı” Nureddin Nebati var...

Hangi medya şirketlerine bunu yapıyorsunuz? Bir Sözcü, bir Odatv!

“Kıl tüy” diye basıyorlar cezaları. Hedef belli, yayın organlarını mali açıdan çökertmek.

Aydın Doğan’a bunu yapmışlardı, sırada şimdi Sözcü, Odatv var!

FETÖ- PKK düşmanı, yurtsever- milli yayın organlarına güçleri yetiyor. “Dışarıdan beslemelere” medyaya organlarına niye vergi incelemesi yapmıyorlar? Yapamazlar, onlara güçleri yetmez!

Öte yandan kurulduğu 2007 yılından beri Odatv’nin başına gelmeyen kalmadı. Odatv’yi kapattınız ve yaklaşık iki yıl geçti açmıyorsunuz! Aziz Nesin- Sabahattin Ali- Rıfat Ilgaz’ın çıkardığı Markopaşa dergisinin kapatılma rekorunu kırdık!

Bunun tek sebebi var; hakikati yazmak. İktidar, gerçekleri okumak- duymak istemiyor.

Neyse sonuçta yazacağım şudur:

Bizler, yaşadıklarımız ve anlattıklarımız tarihin tanığıdır.

Biliyoruz ki büyük gazetecilik, her zorluğu aşabilme kabiliyetini gösterir. Tüm güçlükleri yine aşacağız elbet...

Barış Pehlivan da yine çıkacak yine yazacak.

Odatv yoluna devam edecek.

Durduramayacaksınız.