Teşhis konuldu: Kangren...

Ayak parmağı kesilecekti.

Ama doktorlar bu müdahalenin, kangrenin tüm ayağa yayılmasını önleyeceğinden pek emin değillerdi.

Hemen antibiyotik yüklemeye başladılar. Ayrıca ayağa giden damarlara anjiyo yaparak balonla açtılar.

Sıra ameliyata ve sonrasındaki gergin bekleyişe gelmişti.

Mahir elleriyle kangren parmağı dibinden kestiler.

Narkoz sonrası “Geçmiş olsun, operasyon çok başarılı geçti” demek için beklerlerken hasta ağlamaya başladı.

Deneyimli hekimler buna, yani hastaların uyanırken değişik reaksiyonlar vermelerine, örneğin bazılarının ağlamasına, bazılarının da kahkahalarla gülmesine alışıktılar.

Ama bu kez onları da şaşırtan değişik bir sayıklamayla karşı karşıyaydılar.

Çünkü hasta hem gözyaşı döküyor, hem de “Ben şerefli bir gazeteciyim...Ben onurlu bir gazeteciyim” diyordu.

Nihayet gözlerini açtı:

Ameliyat ekibinden Prof. Dr. Devrim Akseki, güven veren yumuşacık bir ses tonuyla “Korcan Bey, geçmiş olsun, her şey yolunda...” dedi.

★★★

Usta televizyon habercisi, ana haber bülteni sunucusu Korcan Karar”ı tanıyorsunuz.

Televizyonculuk geçmişi büyük başarılarla dolu olmasına, tertemiz bir sicile sahip bulunmasına karşın, meslek ilkelerinden ödün vermediği için yıllardır işsiz...

Yaz kış yaşadığı Çeşme’deki evinde her sabah sanki mesleğe yeni başlamış bir stajyerin heyecanıyla uyanıyor, gazeteleri satır satır okuyor, tüm zorluklara karşın halkın gerçekleri öğrenme hakkına hizmet eden özgür ve bağımsız haber kanallarındaki programları kaçırmıyor, günün birinde telefonunun çalıp, bir televizyon yetkilisinin “Korcan Bey, zor günleri geride bıraktık. Sizin gibi ilkeli bir ustayla çalışmak istiyoruz. Görüşmemiz mümkün mü” diyeceği günün gelmesini bekliyor.

Bir yandan pandeminin yarattığı kapanma ve yalnızlık günleri, diğer yandan da işsiz geçen yılların stresiyle şekeri yükseliyor ve ayak parmağında kangren başlıyor.

Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran (önde) ve eşi, ameliyat sonrası Korcan Karar’a geçmiş olsun ziyaretinde.


★★★

Allah”tan atom karınca gibi çalışan Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran imdadına yetişip, hemen İzmir’in en iyi hastanelerinden birine götürüyor.

Eğer Başkan Oran biraz beklese ve her biri mesleğinin değerli temsilcileri olan Prof. Dr. Devrim Akseki (Ortopedi Uzmanı) Prof. Dr. Serhan Sakarya (Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı) Doç. Dr. Levent Küçük (Cerrah) ve Dr. Yılmaz Deniz”den (Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı) oluşan değerli ekibe teslim etmekte gecikse, büyük ihtimalle Korcan’ın ayağı, hatta bacağı bile kesilmiş ve halen hastanede yatıyor olacaktı.

Belediye başkanlığı insanların iyi ve kötü günlerinde yanlarında olmayı gerektiren yüce bir görevdir.

Korcan da “Yaşadığım sürece Ekrem Beye müteşekkir kalacağım. Hayatımı o kurtardı. Hatta teşekkürle yetinmeyip, duygularımı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yazacağım bir mektupla dile getireceğim” diyor.

★★★

Tanıyan herkes Korcan’ı çok sever. Çünkü kimse için kötü söz söylemeyen, dara düşen tüm arkadaşlarının yardımına koşan, kalbi iyilik için çarpan, ama ilkelerinden ve onurundan asla ödün vermeyen bir kardeşimizdir. Onurdan söz etmişken hemen belirteyim. Yıllardır işsiz olduğunu bildiğim için hastane masraflarını paylaşmayı önerdiğimde “Ağabey, çok teşekkür ederim. Kıyıda köşede böyle günler için ayırdığım üç beş kuruşum var” dedi ve SGK’nın karşıladığı bölümün dışında kalan tüm hastane borcunu cebinden ödedi.

Riskli günler geride kaldı. Şimdi ayağındaki dikişlerinin alınmasını bekliyor. Şekeri de kontrol altında olduğundan, bir Alaçatı kafesinde buluştuğumuzda garsonlara eskisi gibi “Bana Uğur ağabeyin ikramı olarak en pahalısından bir kazandibi” demiyor, şekersiz çayla yetiniyor!..

Geçmiş olsun sevgili Korcan. Çok ve iyi yaşa değerli kardeşim.