Birleşmiş Milletler’in 2023-Mart ‘Dünya Mutluluk Raporu’na göre dünyanın en mutlu ülkeleri yine İskandinav ülkelerinden; ilk üçte Finlandiya, Danimarka ve İzlanda var. Onları İsrail ve Hollanda takip ediyor. İsveç, Norveç, İsviçre, Lüksemburg, Yeni Zelanda ilk ona giren ülkeler. En mutsuzlar sıralamasında ise Afganistan, Lübnan, Sierro Leone, Zimbabve ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti yer almış. Yüz elli ülkenin mutluluk seviyesinin araştırıldığı listede Türkiye ilk yüze bile girememiş. Sıralamada yüz altıncıyız.

Mutluluk Raporu’nda gayrisafi yurt içi hasıla, sosyal destek, sağlık içinde ortalama yaşam süresi, vatandaşların kendi hayatlarıyla ilgili karar alma süreçleri ve ülkedeki özgürlük anlayışı, yolsuzluk ve yoksulluk durumu, hayır kurumlarına yapılan bağışlar, kişilerin birbirlerine karşı güven duygusu vb. hususlar dikkate alınmış.

SİYASET MUTLULUK İLİŞKİSİ

Siyaset bilimcilere ve filozoflara göre mutluluk ile siyaset arasında doğrudan bir ilişki söz konusudur. Zira insan iyiyi ve iyi yaşamı arar. Son tahlilde siyasetin amacı da iyi yaşamdır. Aristoteles geleneğini takip eden ve muallim-i sani (ikinci öğretmen) olarak anılan İslam filozofu Farabi’nin, saadetin siyasi teşkilatlanma yoluyla nasıl temin edileceği konusunda yaptığı tespitler hala geçerliliğini sürdürmesi açısından önemlidir. “Medinetü-l Fazıla” (Erdemli Şehir) eseri, erdemli bir şehrin/devletin nasıl yönetilmesi gerektiğini, yönetenlerin ve yönetilenlerin sahip olması gereken ahlaki ilkeleri içerir. Toplumdaki mutsuzluğu ve 2023 seçimler sonrası kazanan veya kaybeden tarafların haleti ruhiyesini de dikkate alarak, Erdemli Şehrin bazı özelliklerini hatırlatmak istedim:

Bir toplum aynı gaye etrafında birleşirse o toplum faziletli olmaya hak kazanır. Bugün buna millet bilinci de diyebiliriz. Bir toplum, seçime giderken düşman kamplar şeklinde ikiye bölünmüşse, kaybeden tarafın mutsuz olması kaçınılmazdır. Bu bölünmüşlük fazilet ve mutluluk getirmez.

Faziletli (erdemli) şehirde ferdin saadeti ile toplumun saadeti birleşir. Seçim sonuçları açıklandığında ağlayan, isyan eden, mutsuzluğunu üst seviyeden yaşayan bir tarafın varlığı söz konusu ise erdemlerin hâkim olduğu faziletli bir yapıdan bahsetmek olanaksızdır. Zira kendisini dışlanmış, aşağılanmış, geleceğinden ümidini kesmiş, çoluk çocuğuyla ilgili kaygılar taşıyan yüzde elliye yakın bir kitlenin varlığı birlik ve beraberliğe ket vurur.

Faziletli siyaset, faziletli şehirde uygulanabilir. Yöneten-yönetilen ilişkisinde bir mütekabiliyet söz konusudur. Toplumda güven kaybolmuşsa siyasetin aksı da bozulmuş demektir.

Faziletli şehir hem idare edenin hem idare edilenin her iki dünyaya ait saadetlerini sağlamalarını mümkün kılar. Sıklıkla bu köşede değindiğim üzere din ve dindarlık konularının, adaletin tesis edilmediği, hakkaniyetin ve liyakatin yaşanmadığı, temel insan haklarının korunmadığı, yalan ve iftiranın kol gezdiği ortamlarda sağlıklı bir şekilde tartışılması ve yaşanması mümkün değildir. Eleştirel düşünce, ilim, bilim ve sanat değer görmediği ülkelerden göç eder. Önce adalet ve hakkaniyet sağlanmalı ki, dinin dünyevi ve uhrevi boyutları idare edenleri de idare edilenleri de sarsın sarmalasın. Unutulmamadır ki mutluluk sosyal bir başarıdır, bir ucunda yönetenler vardır diğer ucunda yönetilenler.

Yine Farabi’ye göre bilgisizliğin hâkim olduğu toplumlarda, menfaatler galebe çalar, düşmanlık ve nefret gibi duygular hükmünü sürdürür. Oysa ona göre aşk ve adalet faziletli şehrin insanlarını birbirine bağlayan iki üst değerdir. Farabi’ye göre cahil şehrin nazarında ‘kuvvet’ adalettir ve cahil şehre göre güçlü olan ve diğerlerini boyun eğmeye zorlayabilen kişi mutlu insandır. Oysa korku ve ümitsizlik erdemli şehirde olmaz.

Doğru düşünce, doğru hareket Farabi’ye göre mutluluğun iki anahtarıdır.

2023 Seçimlerinin galibi AK Parti ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan oldu. Kendilerine hayırlı olsun. Milletin Meclisinde çalışacak her vekilin, Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere tüm bakan ve idarecilerin hakkaniyetle ve adaletle hareket etmelerini Yüce Allah’tan niyaz ediyor ve yeni dönemin milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Yüzde ellinin kaygıları umarım dikkate alınır. “Büyük kucaklaşmanın” yolu adalet, hakkaniyet ve muhabbetten geçiyor.

NOT: Bu hafta, Çarşamba saat 16.00’da, ABB TV’de, İnsana Dair programında, konuğum Prof. Dr. Alper Bilgili ile “Din Bilim İlişkisi”ni konuşacağız. Bekleriz.