Hırvatistan’ı deplasmanda yendiğimiz gün EURO 2024’e gitmiştik. Dün sadece bu işi resmiyete döktük.

Letonya ile ne derdimiz olabilir? Adamların ulusal marşını ıslıklayıp onları neden motive ediyoruz? Tüm dünyanın antipatisini kazandıran bu kötü alışkanlığa son vermemiz şart.

Vincenzo Montella, Hırvatistan zaferinin ardından kadroyu bozmadan sadece İrfan Can Kahveci'nin yerine, Yunus Akgün'ü tercih ederek maça başladı. Parola sabırdı. Oyuncularımız bunun bilincinde Letonya duvarını yıkabilmek için gereken girişimleri yaptı. Bu oyunda beklere büyük iş düşüyordu ama Cenk ve Ferdi, gereken bindirme ve ortaları yapamayınca rakip savunmayı yeterince zorlayamadık. Yine de etkiliydik. Yunus'un VAR'a takılan golü ve Abdülkerim'in direkte patlayan kafası galibiyetin habercisiydi.

İkinci yarıda Yunus Akgün, bu kez işi şansa bırakmadı... Öyle bir şut çıkardı ki, kaleci Ozols bizler gibi topu filelerde görebildi.

Golden sonra Letonya dağıldı, Bizim Çocuklar şova başladı. Bir İtalyan, oyuncularımızı bizden daha çok inandırarak Türkiye’yi Almanya’ya taşıdı. Umarım Montella oraya 2008 ruhunu da taşıyabilir.