FOTO: SÖZCÜ"SİYASETÇİ EĞİTİMLİ OLMALI"
Yakıt, siyasetçinin gerçekten eğitimli olması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
*Gerçekten eğitimli, liyakatli ve sürekli insanın içinde olması lazım. Kendi dünyası içinde tıkanmış kalmış kişi profesör de olsa benim için o eğitim değildir, Liyakatini insanın içinde olması lazım, aldığımız eğitim akademik ve entellektüel birikimi hayatın içinde her insanla paylaşabiliyorsan, o eğitim önemli benim için.
*Ben kürsüdeki eğitimimi mahallede anlatamıyorsam o eğitimin de bir önemi yok. Girdiğin yeri bir görev gibi değil bir ışık gibi göreceksin, ‘bugün buraya gidiyorum burada da bir şey aldım’ diyeceksin.
Salıcı, “Türkiye'nin genel havasında çok ağır bir hüzün var, bugünlerden önce de genel olarak halkın üzerinde bir mutsuzluk, inanılmaz bir ayrımcılık var, bu ayrım dili o kadar aramıza yansıdı ki artık belediye hizmetlerini değerlendirirken de bu ayrımcı kimliğimiz ortaya çıkıyor. Yanlışı yerecek, doğruyu öveceksiniz. Ancak ülkenin üzerindeki genel hava geçmeden bizim yaptığımız hiçbir şeyin dokusu olmayacak. Siyasi açıdan baktığınızda belediyelerdeki bu hava da değişmeli. “dedi.
FOTO: SÖZCÜ"MÜLTECİ POLİTİKALARI YANLIŞ"
Salıcı şöyle konuştu:
*Vatan sağ olsun ama ne için sağ olduğunu da bilmek lazım. Atatürk’ün yurtta sulh cihanda sulh politikasıyla hareket edilmeli, yurt içindeki zafer nidaları yurt dışından bakıldığında Türkiye öyle görülmüyor. Şehitlerin haberleri geldikten sonra yapılan açıklamalarda çok yaralandım, o açıklamalar beni de çok üzdü.
*Bu acının neden başımıza geldiğini bilmiyorum. Bu acıları gündeme gelmeden orada petrolden, dış politikalardan bahsetmek doğru değil. Mülteci politikaları ‘Hoş geldin, Tanrı misafiri ‘ gibi sözlerle kabul edilemez. Bir dış politika olmalı, öyle herkesi kabul etmekle bu işler olmuyor. Adana’nın yüz binlerce Suriyeli var, sayıları sosyal yapıya etki edecek kadar artmıştır.
*Milletlerin birlikte ve kardeşçe yaşaması gerektiğini inanıyorum ama devlet politikalarında böyle olmaz. Ben bu göç politikasının doğru yapıldığını düşünmüyorum. AB’den bu paraların nereye gittiğinin cevapsız kalması, deprem vergileri sorgulayanlara karşı suçlayıcı yaklaşım doğru şeyler değil. Ülkenin hiç parlak bir geleceği yok, bu sistemin acilen değişmesi lazım.