
Çinko
Bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi bakımından çinko bolca ihtiyaç duyulan bir mineraldir. Çinko eksikliği vücudu enfeksiyonlara karşı dirençsiz kılar. Ayrıca tat ve koku duyularını da zayıflatır. Özellikle diyabet ve böbrek hastaları çinko eksikliği tehlikesiyle karşı karşıyadır. Kırmızı et, yumurta, deniz ürünleri, fasulye, bezelye ve fındık bol miktarda çinko içerir. Yüksek oranda alınması ishal, saç dökülmesi, tırnak kırılması, yorgunluk ve sinir sisteminde istem dışı hareketler gibi durumlara yol açabilir.

Magnezyum
Vücut sağlığı açısından çok önemli rolü olan bir mineraldir. Proteinlerin kana karışmasını, kasların ve sinirlerin düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar. Yaşlılar, diyet yapanlar ve alkol kullananlar magnezyum takviyesine ihtiyaç duyan başlıca gruplar arasında yer almaktadır. Magnezyum yetersizliği iştah kaybına, depresyona, kasların zayıflamasına ve göz kararmasına sebep olabilir. Fındık, badem, muz ve balkabağı magnezyum açısından zengin besinlerdir.

Folik asit
Hücre oluşumunu sağlayan folik asit sağlığımız açısından çok önemli bir yere sahiptir. Vücuttaki folik asidin azalması kanser ve kansızlık riskini gündeme getirir. Anne adaylarının folik asit eksikliğinin bebeklerinin özürlü olmasına yol açabileceğini bilmeleri ve bu konuda dikkatli davranmaları gerekmektedir. Çok fazla aspirin, kolesterol düşürücü, doğum kontrol hapı, sara ilacı ve alkol kullanmak vücuttaki folik asit miktarını azaltır. Yaşlılık, folik asit depolarını eriten bir başka etkendir. Karaciğer, yumurta sarısı, ıspanak, yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, portakal ve portakal suyu folik asit bakımından oldukça zengindir. Ancak folik asidin fazlasının, B-12 vitamini eksikliğinin fark edilmesini önlediği de unutulmamalıdır. Bu durum sinir sistemine zarar verebilir.

Demir
Kanın oksijeni vücuda dağıtmasını sağlayan hemoglobin demir sayesinde oluşur. Regl ve hamilelik dönemleri vücuttaki demir seviyesini azaltan faktörlerdendir. Aynı zamanda yaşlılar, diyet yapanlar ve vejetaryenler de bu konuda önlem almalıdır çünkü demir eksikliği kansızlığa neden olur. Kırmızı et, balık, kuru fasulye, kurutulmuş meyve, yumurta sarısı ve yeşil yapraklı sebzeler, demir içeren besinlerden birkaçıdır. Yüksek dozda alınan demir kalp problemlerine yönelik riskleri çoğaltır. Küçük çocuklarda çeşitli semptomlara hatta ölüme bile neden olabileceğinden, demir alırken dozajı konusunda çok dikkatli olmak gerekir.

B-2 vitamini
Gerçek bir enerji deposu olan B-2 vitamini kanda alyuvarların oluşmasını sağladığı için derinin, özellikle de gözlerin sağlığı açısından önemlidir. Aşırı alkol tüketmek bu vitaminin en büyük düşmanıdır. Antibiyotiklerin ve sakinleştiricilerin de vücutta B-2’yi azalttığı unutulmamalıdır. B-2 vitaminini en çok elde edebileceğimiz besinler tavuk eti, balık, süt ve süt ürünleri, turp, ıspanak, yumurta, mısır ve beyaz undan yapılmış ekmektir.

Kalsiyum
Vücudumuzun en önemli destekçilerinden biri de kalsiyumdur. Kemiklerin ve dişlerin güçlenmesi alınan kalsiyum miktarıyla doğru orantılıdır. Kalsiyum ayrıca kaslar ve sinirler için de oldukça önemli bir mineraldir. Kanın pıhtılaşmasını sağlar. Kalın bağırsak kanserine karşı en güçlü silahtır. Hamilelik, emzirme ve menopoz dönemlerinde vücuttaki kalsiyum azalır. Bu dönemleri yaşayanların ve çok fazla kafein tüketenlerin kalsiyum almaya özen göstermeleri şarttır. Süt ve süt ürünleri, mısır, sardalya balığı, kalamar ve brokoli bol miktarda kalsiyum içeren besinlerdir. Gereğinden fazla alınan kalsiyumun, demir, çinko, fosfor ve magnezyum emilimini engelleyebileceği unutulmamalıdır.