Geçen hafta Türkiye’nin en büyük sabit dijital deneyim müzesi açıldı, ben de açılıştaydım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraklerinden Kültür AŞ'nin Tuce Investment iş birliğiyle açtığı Sütlüce’deki Dijital Deneyim Müzesi, ziyaretçilerine geleneksel bir müze ziyaretinin ötesinde dijital teknolojiler ve multi-disipliner yaklaşımla hazırlanan sergilerle, sanatın ve teknolojinin sınırlarını zorlayan bir deneyim vaat ediyor. Müzede sunulan, sanal gerçeklikten artırılmış gerçekliğe, dokunmatik ekranlardan yapay zekâ destekli interaktif uygulamalara uzanan geniş teknoloji yelpazesi, ziyaretçilere eserlerle doğrudan bir iletişim ve etkileşim kurma fırsatı sunuyor.
Kısa bir süre o şahane gözlüğü takıp, artırılmış gerçeklik dünyasına adım atma şansım oldu. Yağmur ormanının içinde dolaştım, tekneyle denizde keyifli saatler geçirdim, şahane bir kırda yürüdüm.
Her şey o kadar gerçekti ki, o an aklıma çoğunlukla yola üşendiğim için tatile gitmediğim geldi. Saatlerce yağmur ormanında yürüyebilirdim… O gözlüğü çıkarmasalardı iyiydi…
İBB Dijital Deneyim Müzesi’nde amaç, ziyaretçilerine “kapsayıcı bir deneyim yaşatmak”… Dijital Deneyim Müzesi’nde kullanılan teknolojilerle müze içerisinde bir ekosistem kurulabiliyor ve bu ekosistem tarihsel olarak geçmiş - günümüz - gelecek veya hiç var olmamış bir hayali inşa etme olanağı sağlıyor. İçerik anlamında her an güncellenebilir bir altyapıya sahip olan müzede, belirli sürelerde konsept değiştirilecek ve ziyaretçilere yıl içerisinde farklı deneyimler sunabilecek.
Müzenin girişinde konumlanan Dijital Oda, ziyaretçileri müzenin büyülü dünyasına adım attıkları ilk durak. Etkileşimli ekranlar, sensörlerle harekete geçirilen mekanizmalar ve projeksiyon sistemleri gibi yenilikçi teknolojilerle donatılmış bu alanda temaya uygun konularda bilgi içerikleri sunuluyor. Ziyaretçiler, bu odayı keşfederken, oyun oynar gibi öğreniyor ve müzenin ilerleyen bölümlerine hazırlanıyor. Odanın içeriği, Türkiye'den yetenekli yazılımcılar tarafından hazırlanıyor ve müzenin güncellenebilir bir teknolojik altyapıya sahip olması ve bunun kazandırdığı esneklik sayesinde içerikler dinamik bir şekilde yenilenebiliyor. Bu sayede yaratıcılığı destekleyen ve her seferinde yeni bir keşif hissi yaşatan bir deneyim sunuluyor.
Sanal gerçeklik odasına geldiğinizde herkesin aynı anda birbirlerinin varlığından haberdar bir şekilde odada yürüyebilmesine ve aynı dünyayı deneyimlemelerine olanak sağlanıyor.
92 M2 büyüklükteki bu odada 25-30 kişi aynı anda, aynı deneyimi birbirlerinin deneyiminin bir parçası olarak yaşayabiliyor.
Türkiye’de bir benzeri bulunmayan 70 m2’lik bu Artırılmış Gerçeklik odası yukarıda da söylediğim gibi adeta bir macera odası. Birçok kapsayıcı deneyim alanında yapılanın aksine bu odada duvarlar, tavan ve zeminde LED ekranlar kurgulamış. Ziyaretçiler bu odada sabit yerlerinde dururken etraflarından akıp giden görüntüler ile farklı bir döneme, bir gerçekliğe ya da mekâna yolculuk edebiliyor. Yüksek çözünürlükte oluşturulan görüntüler eşliğinde yaşanacak bu deneyimi 20 kişi rahatlıkla bir arada yaşayabiliyor.
İlk Sergi Nikola Tesla Immersive Experience’ın ikinci durağı Amerika
Tamamı Türk sanatçı ve yazılımcılar tarafından gerçekleştirilen Tesla Immersive Experience sergisi İBB Dijital Deneyim Müzesi’nin ilk sergisi. Serginin bir sonraki durağı Miami olacak.
Bilim dünyasının en asi ve en öncü isimlerinden biri olan Nikola Tesla’nın hayatı, inançları, icatları ve hayal dünyası üzerine odaklanan Nikola Tesla Immersive Experience sergisi, eğitici, bilgilendirici ve ilham verici.
Ben büyülendim, siz de gidin ve gezin lütfen…