Medcezir dizisinin Kenan Koper'i Ali Aksöz'le Kadıköy'de buluştuk. Dizide Çağatay Ulusoy'un oynadığı Yaman Koper karakterinin ağabeyi rolünü üstlenen Aksöz'le diziyi, rolünü, Çağatay'ı ve asıl işi olan yazarlığı konuştuk.

Çağatay Ulusoy'un canlandırdığı Yaman Koper'in ağabeysi Kenan Koper olarak geçiyorsunuz kamera önüne... İzleyenler size çok kızıyorlar.

Kısa süre öncesine kadar izleyenler Kenan Koper'i seviyorlardı aslında. Ancak senarist dizideki karakteri hangi yola sokarsa, izleyici de ona doğru orantılı olarak tepki veriyor. Kenan yaramazlık yapmaya başladığında izleyici de doğal olarak ona kızıyor. Kenan, sağı solu belli olmayan bir adam.

Kenan için piskopat ve başı beladan kurtulmayan birisi diyebilir miyiz?

Kenan için piskopat demek istemem ama o biraz harcanmış bir adam. Kenan, annesi ve gelecek vaadeden küçük kardeşi Yaman için kendisini feda etmiş bir ağabey. Yaman geleceğe umutla bakan bir genç, Kenan ise hayatın karanlık tarafına yakınlaşmış birisi. Bunu biraz karakteri nedeniyle, biraz da kardeşiyle annesi adına fedakarlık olarak yapmış. Bence Kenan, dizinin en dikkat çeken, ne yapacağı merak edilen kişisi. Çünkü Kenan'ın ne yapacağını kestirmek çok zor.

Bu role nasıl hazırlandınız?

Kenan karakteri için özel bir hazırlık yapmadım.



Neden?

Çünkü, Kenan Koper karakterinin gündelik hayatımızdan izole bir kişilik olduğunu düşünmüyorum. Gündelik hayatımızda Kenan Koper gibi gençlerin sayısı çok. Zengin de olsa fakir de olsa, herkes böyle insanlar tanımıştır. Ben de Kenan Koper gibi hayatını yakınları için feda etmiş insanlar tanıdım.

Ali Aksöz'ün de Kenan Koper gibi hayatında yaptığı fedakarlıklar oldu mu hiç?

Elbette, benim de sevdiğim insanlar için fedakarlık yaptığım dönemler oldu. Bu nedenle bu karaktere yabancı değilim. Türkiye'de, Kenan gibi fedakarlıklar yaparak, hayatı harcanan insanların sayısı hiç de az değildir. Gazetelerin üçüncü sayfaları Kenan Koper gibi insanların hikayeleriyle doludur. Rolüme aşırı bir hazırlık yapmam gerekmedi. Hiç kimsenin yabancısı olduğu bir karakter değil.

Rol gereği de olsa hapse girmek, demir parmaklıklar ardında olmak nasıl bir duygu?

Gerçek hayatta çok şükür hapse girmedim. Rol gereği bile hapse girince, özgürlüğün ne kadar önemli olduğunu anlıyorsunuz.



Çağatay Ulusoy'la kamera önünde aranızda iyi bir sinerji oluştu mu?

Dizinin ilk bölümünden itibaren Çağatay Ulusoy'la gerçek bir ağabey kardeş havasına büründük. Seyirci de bizi 'Koper kardeşler' olarak bağrına bastı.

Çağatay Ulusoy'la daha önce tanışıyor muydunuz?

Çağatay'la daha önce tanışmıyorduk, ilk kez bu dizide karşılaştık. Çok iyi bir insan, son derece sıcak kanlı, ayakları yere basan ve profesyonel bir oyuncu. Genç yaşta şöhrete ulaşan kişilerden beklenecek şımarıklıkların zerresini görmedim onda.

Sizin asıl mesleğiniz yazarlık... 2002'de Levent Kırca komedilerinde dizi yazarlığı yaptınız.

O tarihte Levent Kırca, bir televizyon kanalı kuracaktı ve o kanal için orijinal bir komedi drama üzerine çalıştık. Ne var ki kanal açılmayınca, yaptıklarımız da hayata geçmedi.



Ekranda dizi olarak görmek istediğiniz bir konu var mı?

Fantastik ya da bilim kurgu konulu bir dizi çok iyi olur. Bilim kurgu senaryoları üretmek istiyorum. Ekrandaki zengin kız fakir oğlan konularından vazgeçilmesi gerekiyor artık. Rüştünü ispat etmiş eski konular, garanti görüldüğü için yeniden televizyon dizilerinde kullanılıyor. Riske girmek istemiyorlar. Oysa Türkiye'de iyi şeylerin olması için riske girmek gerekir. Her konuda yeni şeyler söylenmeli. Sanat adına risk almak kimseyi korkutmamalı.

Mizah yazmak daha mı zor?

Mizah yazmak daha zordur. Çünkü, herkes neye üzülmesi gerektiğini bilir ama neye gülmesi gerektiğini bilemez. Herkesin bakış açısı farklı. Bazıları kaba esprilere bayılır, bazıları ise ince esprileri, zekice yapılan taşlamaları daha çok sever.

Yazdığınız projeler var mı?

Hayata geçen yok ama şu an hazırladığım senaryolar var. Sanırım birkaç tane senaryom yakında filme alınacak. Bu arada bir de roman yazıyorum.

Galip Derviş dizisinde de izledik sizi.

Engin Günaydın çok yetenekli ve çok özel bir insan. Onunla aynı dizide, bir bölüm bile olsa oynadığım için mutlu oldum.

Dağ adlı sinema filminde Selçuk karakteriyle geçtiniz kamera önüne... Filmle ilgili neler söylemek istersiniz?

Filmin yönetmeni Alper Çağlar benim eski arkadaşımdır. O da her filminde oynamamı istiyor. Dağ filmiyle ilgili beni isteyince, oynadım.

Yeni sinema projeleri var mı?

Senaryosunu yazdığım bir film var. Konusunu şu an söylemek istemiyorum ama daha önce irdelenmemiş bir konu bu. Burhan Öçal'la birlikte başrol oynayacağız.

Dizi setlerinin çok yıpratıcı olduğu söyleniyor...

Dizi setleri gerçekten de çok zor ve herkes için hırpalayıcı. Ancak dizi setlerinin bu yorucu ortamı yazarlığımı besliyor ve o ortamda mutlu oluyorum.

Dizi yazarlığı yaptığınız için sormak istiyorum. Dizilere senaryo yazmanın zorluklarını konuşalım mı?

Mantığı iyi kurmak, olayları iyi kurgulamak öyle kolay işler değil. En küçük bir hata, sosyal medya kanalıyla anında başlıklara taşınabiliyor. Her şeye rağmen dizi senaryosu yazabilirim.

Dizi senaryosu yazarken, yapımcının ya da yönetmenin müdahalesine boyun eğer misiniz?

Tutarlı, mantıklı, yaratıcı bir müdahale ise ikna olurum. Ancak bunun dışında olabilecek her türlü müdahaleye karşıyım.

Bundan sonra nasıl bir karakteri oynamak istersiniz?

Bundan sonra kötü adam olmak istemiyorum.