CHP Kurultayı öncesinde bazı CHP’li milletvekillerinin TV ekranlarındaki konuşmalarını dinliyorum.
Örneğin vaktiyle sağ partilerde siyaset yapmış bir vekil, CHP’nin sağa kaymadığını, iktidar olabilmek için sağ seçmenden oy almak zorunda olduklarını söylüyor.
Bu amaçla da sağ seçmenin yakından tanıdığı bazı “yeni isimlerin” parti vitrininde yer almaları gerektiğini savunuyor.
* * * *
Sevgili okurlarım,
Hemen belirteyim, CHP iktidar olabilmek için gerçekten de sağ seçmenden oy almak zorunda.
Ama şaşkınlık içinde dinlediğim bu tür “sığ” değerlendirmeler, bırakın seçim kazandırmayı, partiyi kimliksizleştirip özünden koparmaktan başka hiçbir sonuç getirmiyor.
Bu yanlış teşhiste ısrar, CHP’nin sürekli seçim kaybetmesinin en önemli nedenlerinden biri oluyor.
* * * *
Size dünden bir örnek sunayım:
Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın araştırmasına göre; Milli Eğitim Bakanlığı’nın ders kitaplarını vermesine ve birçok okulda serbest kıyafet uygulaması olmasına rağmen, bu yıl okula başlayan bir öğrencinin kırtasiye, çanta ve okul kıyafetleri için, en az 760 TL tutarında bir harcama gerekiyor.
Bu rakam aile içi masrafların bu yıl daha da artacağını, geniş kitlelerin sosyal yardım ihtiyacının daha da büyüyeceğini gösteriyor.
* * * *
O halde lafı eveleyip gevelemeden ve bir “AKP niçin kazanıyor?” analizi yapma iddiasında bulunmadan söyleyeyim:
Tüm dünyada seçmen, oyunu kullanırken çıkarını düşünür. Verdiği oyun yaşamında sağlayacağı olumlu gelişmeleri, alacağı hizmetleri ve kişisel kazanımlarını hesaplamaya çalışır.
Hürriyet Gazetesi’nden Neşe Karanfil’in haberine göre, AKP iktidar olduktan sonra sosyal yardımlar 11 yılda tam 15 misli artmış!
Halen bu yardımlardan 3 milyon 96 bin 489 aile yararlanıyormuş!
2002 yılında 1 milyar 376 milyon lira olan sosyal yardımlar 2013 yılında 20 milyar lirayı aşmış!
Maliye Bakanlığı, sosyal yardımlar için 2014 bütçesinde ise 30.4 milyar TL ayırmış!.
Ancak sosyal yardımlar 15 kart artmasına rağmen halen Avrupa Birliği’nin ortalaması olan yüzde 2.5’i yakalayamamış!
2014 yılında bu seviyeye yaklaşılması bekleniyormuş!
Durun daha bitmedi...
Farklı bakanlıkların çeşitli isimler altında yaptığı yardımlardan yararlanan aile sayısı, yaklaşık 3 milyon 100 bini buluyormuş!
Bu da 6.2 milyon seçmen anlamına geliyormuş!
* * * *
Sosyal yardımları küçümsemek, “sadaka” vs. gibi sözcüklerle geçiştirip dikkate almamak, bunu söyleyenler için gerçeğe sırtını dönmekten başka bir anlam ifade etmez.
Sadece bu tablo bile “seçmenden nasıl oy alınır?” sorusuna kısmen de olsa bir cevap vermiyor mu?
Veriyor vermesine de kime?
CHP’nin bazı akıl hocaları hala, sağ seçmenin oyunun vitrine “sağcı yüzler” yerleştirmekle değil, o hedef kitlenin yaşamsal gereksinimlerini belirleyip “sana onlardan daha iyi hizmet ve daha güzel bir yaşam vaat ediyorum” demekten geçtiğini bir türlü göremiyor.
Bunu görmek de yetmiyor.
Sosyal demokrat, özgürlükçü, yaşam biçimlerine saygılı, hukukun üstünlüğünü savunan program ve projelerle geniş kitlelere ulaşacak, insanların ellerini tutup dinleyecek, onlardan biri gibi hissettirecek güçlü ve arı gibi çalışan bir örgüt gerekiyor.
O örgütse ortalıkta görünmüyor.
CHP de bu nedenle “Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olma” tehlikesi yaşıyor.