Seçim gününe 27 gün kaldı, o gün gelince sandıklar açılacak. Oylar sayılacak. Seçim kampanyaları sırasında parlatılan dış cila o zaman dökülecek. Gerçek ortaya çıkacak.

Oylar atılır.

Sonra sayılır.

Dış cila biter.

★★★

Ülkemiz derin ve yapışkan ekonomik kriz içine girdi. Çıkamıyor. Halkın büyük çoğunluğu için ufukta “güzel rahat günlerin” gelebilme umudu karardı. Böyle bir ortamda yerel seçim, genel seçim havasına sokuldu.

Adaylar yarışmıyor.

Cumhurbaşkanı sahne aldı. Cumhurbaşkanı tek başına muhalefet adaylarıyla yarışıyor.

Kendisi; “suyu getiren de ben ve testiyi taşıyan da ben, suyu istediğime içirecek olan da ben” algısını yarattı. Devletin bütün imkanlarını ve Cumhurbaşkanlığı kaynaklarını kendi kazanacakmış gibi akıtıyor. Şehir, şehir, mahalle mahalle devlet konvoyları eşliğinde dolaşıyor.

Gösterdiğime oy ver!

Vermezsen hizmet yok!

Vatandaşı tehdit ediyor.

★★★

Oysa bu bir yerel seçim.

Belediye başkanı seçeceğiz.

Seçimle iktidar değişmiyor.

Öyle bir noktaya getirdi ve her gün tırmandırarak getiriyor ki; partisi ve onu destekleyen diğer ittifak partileri adayları Türkiye’nin bütün şehirlerini ve ilçelerini kazansa fakat İstanbul, Ankara’yı kaybetse Cumhurbaşkanı için “hüsran” sayacak.

★★★

Niçin bunu yaptı?

Derin ekonomik krizin ana ürünü yüksek yapışkan enflasyonun halkın hayatında açtığı derin kırılmayı hesap edemedi. Durumumuz çok kötüye gitti, senden umudumuz bitti diye konuşmaya cesaret edenleri “önce dinlemesini öğreneceksin” diye azarlıyor. Devlet protokolüyle değil sivil bir içtenlikle halkın içine girebilse; “petrol bulduk... doğal gaz keşfettik... uçak ile gemi yaptık...” türünden başarı hikayelerinin ters tepmeye başladığını görecek.

★★★

Petrol buldun.

Benzine zam.

Doğalgaz buldun.

Doğalgaza zam.

Hızlı tren yaptın.

Tren biletine zam.

Köprü yaptın.

Patatese zam.

Uçak yaptın.

Biletine zam.

Halk, her başarı hikayesinin yüksek zamla sonuçlandığını hayatının günlük akışında her saniye yaşamaya başladı. “Çözerse yine o çözer” algısı yerini kızgınlığa bıraktı. Geçmiş seçimlerde ona oy desteği sunanların bir bölümü, bu seçimlerde “senden umudu kestik...” uyarısı vermeye hazırlanıyor.  Vatandaş, bulunan petrol ile doğalgazın nimetini, faturalarında göremedi.

★★★

Ankara’dan dört koldan başarı öyküsü anlatmaya 9 yıl önce başlandı. Denizde petrol ve doğalgaz araştırma gemileri alındı. Yabancı uzmanlar getirildi, yüksek maaşlar ödendi. 2015’ten buyana hemen her seçim öncesi; “dağda petrol bulduk... denizde doğalgaz rezervi keşfettik...” başarı hikayeleri çok renkli toplantılarla anlatıldı. Bulunan petrol ile keşfedilen doğalgazın getirisi halka yansımadı.

Halk homurdanıyor:

Petrol buldun.

Biz zam gördük.

Doğalgazı çıkardın.

Bizim fatura şişti.

★★★

Seçmen vatandaş; “ben buldum... ben keşfettim...” hikayesiyle tahrik edildi, tatmin görmedi. Cumhurbaşkanı, yaklaşık bir yıl önce 20 Nisan 2023’te sosyal medyadan Karadeniz Doğalgazının devreye alındığını ve milli iletim sistemine aktarım başladığını duyurdu. Aylık 300 milyon metreküp üretim yapılacağını açıkladı. Enerji Piyasası Denetleme Kurumu (EPDK) son verilerine göre, ayda 300 milyon metreküp üretim yapılacağı açıklanan Zonguldak gaz sahasından 2023 yılının tamamında 337 milyon metreküp üretim yapılabildiği ortaya çıktı.

Her başarı hikayesi.

Yapışkan zam doğurdu.

Seçmen vatandaş, özellikle işçiler, memurlar, emekliler, çiftçiler, küçük esnaf ve kadınlar kıza, köpüre, homurdana söylene sandığa gitmeye hazırlanıyor.

Dış cilayı göreceğiz.

Erzincan unutuldu!

Erzincan’daki bu dağ, bu yamaç, bu toprak, bu ağaçlar, su, hava, bu doğal hayat milyonlarca yılda oluştu. Bir sömürgeci altıncı yanına yerli ortak buldu geldi, getirildi, rüşvet dağıttı, korundu, kolandı ve milyonlarca yılda oluşan, dünyada benzeri çok az Erzincan doğasının canına 14 yılda kıydı. 1 gram altını çıkartmak için 1000 kilo toprağı kazıp, siyanürle, sülfürik asitle ve 21 çeşit öldürücü kimyasalla bulamaç etti. En fazla 150 metre olması gereken liç yığını (siyanür içerikli çözelti ile bulamaç edilmiş yapma dağ) 257 metreye yükseltildi.

100 metrelik vadinin tepesine yerleştirildiği için toplamı 350 metreye çıkmış oldu. Siyanürlü liç dağı tabanından yarıldı, kaydı, 9 işçiyi altına aldı. Hesap sorulacak mı? Bekliyoruz. Erzincan unutuldu!