100 yıl önce Einstein'ın yerçekimsel dalgaların varlığına ilişkin tahmini, Louisina'daki Laser Interferometer Gravitational Wave Observatory(LIGO) çalışma grubundaki bilim insanlarının bugün yaptığı açıklama ile kanıtlanmış oldu.

Bir yüz yıl boyunca fizikçiler, bu uzay-zaman dalgalanmalarını avlamak için yarışıyorlardı. İlk kez LIGO çalışma grubu tarafından yerçekimsel dalgalar gözlemlenmiş oldu.



Bu çalışma Einstein'ın Genel Görelilik Teorisi'nin de 100 yıl sonra doğrulanması anlamına geliyor. Bilim insanlarının yaptığı hesaplamalara göre, Güneşi'in 30 katı aşan büyüklükteki iki dev kara deliğin 1.3 milyar ışık yılı ötedeki çarpışmasıyla türettiği yerçekimsel dalgaların çok küçük titreşimlere sahip sinyalleri, 2010-2015 yıllları arasında 205 milyon dolarlık fonla teknolojisi yenilenen iki dedektör sayesinde tespit edilmiş oldu. Bilim yerçekimsel dalgaları iki karadeliği çarpışma esnasındaki spiral hareketinin ortaya çıkardığı yerçekimsel dalgaları ses dosyasına dönüştürerek dinlemeyi başardılar.

LIGO üyesi Columbia Üniversitesi'ndeki Deneysel Yerçekim Grubu'ndan fizik profesörü Szabolcs Marka: "Yerçekimsel dalgaların keşfi, düşüncem odur ki, modern bilimdeki en önemli ilerlemedir " şeklinde yorumlayarak artık evrenin daha yakından anlaşılabileceğini belirtti.

Diğer yandan, bilim insanları ikili kara delik sistemlerinin var olabileceğini de kanıtlamış oldu. Ekip, Nobel Ödülü getireceği düşünülen araştırmalarını Pycical Review Letters'da yayımladılar.

Uzayın düzenini sağlamasına rağmen senelerce saptanamamış olan, bu nedenle keşfinin üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen uzun bir süre teori olarak kalan yer çekimi dalgaları, bundan bir ay önce sonuçlanan araştırmalar sayesinde sonunda tespit edilebilmişti.



EINSTEIN NE DİYORDU?
Einstein'ın 1916'da söylediğine göre uzayda bulunan cisimler, kütleleri ne kadar büyük olursa o kadar çok çekim kuvveti uygularlar. Bu cisimlerin oluşturduğu çekim kuvveti, uzay ve zamanın üst üste geçmiş olan katmanlarının ikisini de etkiler. Bundan ötürü kara delik gibi çok büyük kütleli olan cisimlerin hem çok fazla çekim kuvvetine, hem de tam anlamıyla zamanı bükebilme yeteneğine sahip olduğunu görürüz.