AKP’ye yakınlığıyla bilinen bir isimle sohbet ettim dün ve İstanbul’u sordum.
Dedi ki: “Son anket çalışması geldi ve Murat Kurum 40., Ekrem İmamoğlu yüzde 40 alıyor. Daha 10 gün var ve alttaki dağılım önemli. DEM’in, İYİ Parti’nin ve YRP’nin dağılımındaki son durumu görmek gerekiyor. Bir de kararsızların nasıl ikna edileceği önemli.”
Bu noktada AKP’nin en büyük sıkıntısının “ekonomi ve emekliler” olduğunun altını bir kez daha çizelim ve son sekiz günde de teşkilatların ev ev, kapı kapı dolaşarak “kararsızlar” üzerinde çalışacakları, “ikna” için uğraşacakları bilgisine ulaştım.
Herkes seçime odaklanmışken 1 Nisan sonrasında konuşulanları da ıskalamamak gerekiyor. AKP koridorlarında konuşulanlara bakalım.
Deniyor ki:
“AKP’de asıl olarak seçimler sonrası parti üst yönetimi ve kabinede değişime odaklanılmış durumda. Ciddi bir beklenti içerisindeler. Özellikle bakanlığı sonrası bakan yapılmazsa istifa eder, yeni parti kurar denilen Süleyman Soylu’nun son seçim sürecinde AKP açısından sahada en çok görünen en önemli aktör olması, ismini gündemde tutmaya devam ediyor. Seçim sonrası kartlar yeniden dağılabilir.”
Devam edelim.
AYM’de “ara formül” bulundu ve...
Dün... Anayasa Mahkemesi (AYM) yeni başkanını seçti. AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın görev süresinin 20 Nisan’da dolacak olması nedeniyle Yüksek Mahkeme’de başkanlık seçimi yapıldı. Başkan dahil 15 üyesi olan Anayasa Mahkemesi üyelerinden 9’unun oyunu alarak salt çoğunluğu sağlayan Özkaya, Yüksek Mahkemenin yeni başkanı oldu. Diğer başkan adayı Yusuf Şevki Hakyemez ise 6 oy aldı.
Bu seçime geçmeden önce geçen yıl yapılan seçimi hatırlatalım. 2 Şubat’taki seçimden iki gün sonra 4 Şubat’ta kaleme almıştım:
“... Yazmasam olmaz! Önceki gün Anayasa Mahkemesi’nin yeni başkanı seçildi. Zühtü Arslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği ve ‘istediği’ üye İrfan Fidan’ı yendi! Evet; yendi. Bu durum özellikle muhalefette ve medyasında ‘alkışlarla’ karşılandı, 14 Mayıs seçimleri öncesi Erdoğan’ın artık kontrolü kaybettiği yazıldı, çizildi. Hatta... ‘Siyasal İslam’ üzerinden çalışmaları olan ve AKP’yi “Neo-Abdülhamit” çizgisini savunduğu için ideolojik anlamda eleştirenler bile bu koroya katıldı. Hak-Yol’un tercihleriyle Zühtü Arslan bir kez daha seçildi.”
Neden bu seçimi hatırlattım? AYM koridorlarında İrfan Fidan’ın ismi bir kez daha başkanlık için geçti ancak iddialara göre AYM’deki dengeler Fidan’ın aday olmasına engel oldu. Bu nedenden dolayı Erdoğan’a yakın isimler Kadir Özkaya isminde birleşti ve “ara formül” bulundu. Özkaya iki yıllığına yeni başkan oldu.
Üç yıl önce Kurum ne demişti?
Tarih 2 Mart 2021.
“Ülkemizin geleceğini planlıyoruz, Kanal İstanbul Projesi de bizim Boğaz’ımızı kurtarma, özgürleştirme projesidir.
“Buradaki vatandaşımızın can ve mal güvenliğini teminat altına alma projesidir. ‘Kanal İstanbul deprem etkisini artırır’ diyorlar, 21 metre derinliğindeki bir kanal nasıl olur da İstanbul’da depremselliği artırır? Artırmaz, bunu bilimsel olarak açıkladık, hocalarımızla ispat ettik. ‘Su kaynaklarının yüzde 3’ü gider’ denildi. Biz yapmış olduğumuz planlamada buraya ilave bir nüfus getirmiyoruz.
“Dünyaya örnek gösterilecek şehircilik ilkeleriyle burayı planlıyoruz. Arazinin yüzde 52’sini donatılara terk ediyoruz. Yeşil alanlar, Ar-Ge merkezleri, spor sahaları, millet bahçeleri yapıyoruz. Yatay mimarinin öne çıktığı örnek bir yaşam alanı ve cazibe merkezi oluşturuyoruz. Bunu yaparken biz, ‘Dediğimiz dedik’ demiyoruz ki.
“Bir ÇED raporu hazırladık, 56 kurum ve kuruluştan görüş aldık, 200 bilim insanımız bu ÇED raporunda çalıştı. İstanbul depremi için rezerv alan gerekmiyor mu? 1,5 milyon konutun dönüşmesi gerekir diyoruz. Biz burada 40 milyon metrekarelik bir rezerv alan yönetiyoruz.”
“Bir taraftan Boğaz’ımız kurtarılacak. Ortaya konulan eleştirilere ilişkin bilimsel raporlarımızla cevaplarımızı verdik. Sadece bir karşı duruşla bakmak doğru değil. Biz vatandaşımıza rağmen hiçbir iş yapmadık. Bu proje İstanbul’un marka değerine değer katacak, Türkiye’yi de dünyada lider ülke yapacak bir projedir.
“İstihdama ve ülke ekonomisine çok ciddi katkılar sağlayacak vizyon bir projedir. Bilimsellikten uzak eleştiriler yapmak yerine projede doğru olanları konuşmanın daha mantıklı olduğunu düşünüyorum.”
Üç yıl önce Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Murat Kurum, “Kanal İstanbul” projesini böyle savunuyordu. Şimdi İstanbul’u yönetmeye talip olunca değişti Kurum: “Kanal İstanbul şu an İstanbul’un gündeminde değil. İstanbul’un öncelikleri var. Öncelik neyse ona göre hareket edeceğiz. Deprem, ulaşım, sosyal yardımlar, şehrin huzuru, şehrin güvenliği... (19 Mart 2024/Cüneyt Özdemir/YouTube yayını)”
Peki Murat Kurum başkan seçilir ve iktidar “Kanal İstanbul” için çalışmalarını devam ettirirse ne olacak?