Yaklaşık 70 gün önce İstanbul’daki Lugano maçı Beşiktaş’ı tarihinin en kaotik dönemine sokmuştu. 80. dakikasına 2-0 önde girilen o maçta 10 dakikada yenen 3 golün ardından ne 
Şenol Güneş kaldı ne de Ahmet Nur Çebi. Heba edilen koca bir sezon ve enkaza dönen takım da cabası.

Sezon başında Konferans Ligi’nde final hayalleri kurulurken, daha 3. maçta gruba havlu atınca dün prestij meselesine dönen Lugano deplasmanında Avrupa defteri 3 puanla kapandı, en azından tarihin en kötü performansının da önüne geçilmiş oldu. 

18 eksikle bu maça çıkmak kolay değildi. 3-4 oyuncunuz da sakatlığın etkisinde süre aldı. Armanın onuru için savaşmak önemliydi, futbolcular da onu yaptı. Ersin’in önemli kurtarışları, Cenk Tosun’un da golüyle ilk yarıda özgüven geldi.

Demir Ege, Semih ve Mustafa gibi gençler ilk 11’de şans bulan Emrecan’ın yanına ikinci yarıda eklendi. 18’lik Semih Kılıçsoy müthiş taşıdığı topları kötü bitirmese gecenin yıldızı olabilirdi. Emrecan’ın golünün ardından gençlerin sevinci ‘Kolej Havası’ estirdi, biraz da yüzleri güldürdü. Gelecek o genç kartallarda. Bir çiçekle bahar gelmez biliyoruz ama her bahar da bir çiçekle başlar. Beşiktaş o çiçeklere iyi bakmalı.