Oscar ödüllü yönetmen Damien Chazelle, La La Land’de bizi kendi kulübünü açmak isteyen klasik caz aşığı piyanist Sebastian‘ın (Ryan Gosling) dünyasına davet ediyor. Biz de Ercüment Orkut’un dünyasına girmek istersek; kendinizle ilgili neler söyleyebilirsiniz? La La Land’de giden serüveniniz nasıl başladı? La La Land, bir caz piyanistinin hikayesini anlatan bir film ve bu filmde bir sürü caz piyanistinin caz yaklaşımıyla çaldığı sahneler var. Bu müzikalde  çalacak kişinin, Caz’ın yanı sıra, Klasik müzik disiplini ile piyano çalabilecek birinin de olması gerekiyordu.  Bu da aday kriterlerini büyük ölçüde daraltmış, benim de şansımı arttırmıştı. Ben 1984 yılında İstanbul'da doğdum. 1993 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümüne girdim. 1997 yılında aynı okulun kompozisyon bölümüne de girdim ve eğitimini 5 yıl boyunca iki bölüm olarak sürdürdüm. 2000-2005 yılları arasında Prof. Özkan Manav ile çalıştım ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Sanat Dalı’ndan 2005 yılında mezun oldum. 2007 yılında ABD’nin California eyaletinin San Francisco şehrinde 3 ay süreyle Dan Zemelman ve Peter Horvath ile caz piyano, solo piyano teknikleri ve piyano trio çalışmaları yaptım. b MADDİ GERÇEKLER BAZEN ÖDÜN VERMEYE ZORLAR SENİ Bu eğitim, benim için çok faydalı oldu. Orada daha uzun süre kalıp kendimi daha da geliştirmek isterdim fakat maalesef hiç bir yerden burs bulamadım. Ve Türkiye’ye geri dönmek zorunda kaldım. Maalesef hayatta her şey istediğimiz gibi gitmiyor... La La Land'da da, Sebastian karakterini yaşadığı maddi zorluklar yüzünden istemediği müziği çalarken seyretmiştik. Her işte bir hayır vardır derler ya belki de hayırlısı benim için buydu. Türkiye'ye döndükten sonra, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Anasanat Dalı’nda Prof. Hasan Uçarsu’nun danışmanlığını üstlendiğim yüksek lisans çalışmasını tamamladım. Ve kariyerimdeki birçok adımı Türkiye'ye döndükten sonra attım. Aynı yıl, 2009 yılında Estonya’nın Tallinn şehrinde yapılan Nomme Caz Festivali kapsamındaki genç caz sanatçıları yarışmasında, piyano dalında Türkiye’yi temsil ettim ve jüri tarafından ikincilik ödülü, halk jürisi tarafından ise birincilik ödülüne layık görüldüm. Ardından, İstanbul Caz Festivali ve Akbank Caz Festivali'nin de içinde olduğu önemli organizasyonlarda ve albüm kayıtlarında Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen müzisyenleri ile (Sarp Maden, Önder Focan, İmer Demirer, Erkan Oğur, Volkan Öktem, Alper Yılmaz, Eylem Pelit, Cengiz Baysal, Şenova Ülker, Turgut Alp Bekoğlu, Alp Ersönmez, Yahya Dai, Sibel Köse, Kağan Yıldız, Ediz Hafızoğlu, Jülide Özçelik, Dave Allen, China Moses, Luigi Grasso, Sean Nowell, Marko Djordevic, Art Hirahara, Kestutis Vaiginis, Robert Mehmet İkiz, Médéric Collignon, Maciej Fortuna) birlikte yer aldım. 2016 yılında İtalya'nın Siena kentinde 46. kez düzenlenen uluslararası caz atölyelerine katıldım ve 2 hafta süreyle Matt Mitchell, Miguel Zenon, Aaron Parks, Stefano Battaglia gibi isimlerle çalışma fırsatı buldum. LA LA LAND ÇOK BAŞKA BİR HEYECAN BENİM İÇİN En son, geçtiğimiz aylarda, Brooklyn’de Stanley Kubrick’in ‘Barry Lyndon’ filmi gösteriminde, canlı orkestrada çalınmış halini dinlerken; ‘’Keşke ben de böyle bir projenin içinde yer alsam.’’ demiştim. Orada da böyle sinema orkestrası vardı. Hemen ardından, Türkiye’ye döndüğümde La La Land’dan teklif geldi. Bu projeye beni seçtikleri için çok teşekkür ediyorum. LA La Land çok başka bir heyecan benim için. Çünkü hayatım boyunca içinde olmak istediğim bir sektör, Film müziği sektörü. basliksiz-1-kurtarildi Türkiye’de birçok kişi sizi yaptığınız dizi müzikleriyle tanıyor. Yaptığınız dizi müziklerinden birkaçına örnek verir misiniz? Bu sezon hangi dizilerin film müziklerini yapıyorsunuz? Bu sezon Dolunay ve İstanbullu Gelin dizilerinin müziklerini yapmaya devam ediyorum. BKM yapımı Fırıldak Ailesi Batsın Bu Orta Dünya da var. Geçen yıl; Anne dizisi ve Çifte Saadet’in müziklerini yapmıştım. Daha önceki senelerde de birçok popüler dizinin müziklerini yapmıştım; Maral, Aşk Yeniden, Güllerin Savaşı, O Hayat Benim, Firuze, Huzur Sokağı, Merhaba Hayat, Eve Düşen Yıldırım, Sensiz Olmaz, Gün Akşam Oldu, Adını Feriha Koydum, Öyle Bir Geçer Zaman Ki, ve  Benim İçin Üzülme ilk aklıma gelenler. Hem Kenan Doğulu, hem de Bergüzar Korel`in albümlerinde yer aldınız ve çok beğenildi. Şu an üzerinde çalıştığınız yeni bir projeniz var mı? Aslında 2015 yılının Nisan ayında ilk solo albümüm 'Low Profile' yayınlanmıştı. Şimdi ikincisi yolda... [old_news_related_template title="La La Land'ın 10 parmağında 10 marifet olan orkestra şefi" desc="Bazı gösteriler aradan yıllar geçse de akıllarda kalır ve bunun arkasında hep orkestra şefleri yatar; ritmin yaratıcısı olan, ellerini havada sallamaktan çok daha fazla şeyi esere katan şefler. La La Land ve onun dünyaca ünlü orkestra şefi Thiago Tiberio gibi..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/10/basliksiz-1-91.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/la-la-landin-10-parmaginda-10-marifet-olan-orkestra-sefi/"]