Rap camiası arkadan konuşur, “Sırtını döndü bir de ben bıçaklayayım” der
Türkçe Rap’in ünlü ismi Server Uraz, çocuk denecek yaşta Pit10 mahlası ile başladığı müzikal yolculuğunu artık kendi adıyla sürdürüyor. “Rap camiasından uzaklaştım. Rüzgar dindiğinde sahada ne kalmış olacak, ona bakacağız” diyor.
Türk rapinin keskin kalemi Server Uraz (33), çocuk yaşta rap dünyasında yerini aldı. 1999-2017 yıllarında Pit10 mahlasını kullanan rapçi, bugüne kadar 14 albüm ve 10 single yaptı. Müzik yapım şirketi de kuran Uraz, Ben Fero, Ceg, Şanışer gibi isimleri piyasaya kazandırdı. Uraz, müzikal yolculuğunu anlattı.
- Müzik yolculuğunuza nasıl başladınız?
9 yaşında şiir, 10 yaşında şarkı sözü yazmaya, 11-12 yaşında kaydetmeye başladım. İlk birkaç sene ailem dahil kimseye yaptıklarımı dinletmedim, bu konunun sadece benle alakalı olduğunu düşünüyordum; hala bir yanım öyle düşünüyor. Pek çok şarkımı yapıp sadece ben dinliyorum.
- Uzun yıllar kullandığınız ‘Pit10’ mahlasının hikayesi nedir?
Aklıma gelip koyduğum bir isimdi. Zamanla ‘Pit10’ ismiyle yaptığım işlerden ve vizyondan uzaklaştığımı fark ettim ki bu işe çocuk yaşta başlamış biri için doğal. Benliğimi doğru yansıtabilmek adına kendi ismimi kullanmaya başlayarak müzikal kariyerimde yeni bir sayfa açtım.
- Rap’in içinde matematik var mı?
Rap tamamen matematik işidir. Fakat aynı zamanda özgür bir müziktir; bu noktada ikilem gibi dursa da “rap’in matematiğini reddediyorum” düşüncesiyle yapılan işleri de kabul etmeliyiz.
- Size neden “Türkçe Rap’in İsa’sı” deniyor?
Zaman zaman çok büyük sevgi, zaman zaman çok büyük nefret topladım, sanırım bununla alakalıdır.
- Rap, şu günlerde altın çağını mı yaşıyor?
Ticari anlamda altın çağını yaşıyor, ama ruh ve hissiyat anlamında altın çağı 2010’lardı bence. Bu kadar popüler olmasının nedeni yeni neslin daha kolay sahiplenmesi ve globalde de popüler olması. Rüzgar dindiğinde sahada ne kalmış olacak ona bakacağız.
- Rap camiası sizce nasıl bir camia?
Cadı kazanı. Herkes birbirinin yüzüne ‘kanka’ deyip sırtını dönenin arkasından konuşur, hatta ‘Hazır sırtını dönmüşken bir de bıçaklayayım’ der. Açıkçası “camia” dediğimiz ortamdan hem fiziksel hem de mental olarak uzaklaştığımı ve kendi ekibimle beraber biraz daha kabuğumuza çekildiğimizi düşünüyorum.