Bizim takım kötü oynadığında hiç çekilmiyor. Üç pas yapamayan yıldızlar topluluğu olmaz. Galler ev sahibi, normal olarak baskı yaptı. Biz resmen sinerek oynadık ilk devre boyunca... Arjantin veya İspanya ile oynamıyoruz. Top bu kadar rakibe bırakılmaz. Düşünün, 45 dakika boyunca Galler kalesini bulan şut sayımız sıfır. Yüzde 69, top Galler’de kalmış. Bu kadar bitik olmamamız gerekiyor.

Orkun, Benfica; Kenan, Juventus; Arda, Real Madrid kadrosunda. İlk devre kayıptılar. Ferdi ve Hakan saha içinde olmayınca, eksik kalıyoruz sanki... Montella, santrforsuz oyun yapısını beğeniyor ve o taktikten taviz vermiyor. Dışardan görünen ise şu: Acil 9 numaraya ihtiyaç var! Ama o, Barış değil.

Galler kendi yarısından pasla çıktı, pozisyon buldu. Kontratak yakaladı, yine gol yiyorduk. Rakibe bu kadar şans vermek hiç olumlu değildi. Montella, oyun olarak teslim olmuş takıma uzun süre tahammül etti. Acaba böyle aciz oynarken, gol yemeden maçı bitirebilirmiyiz diye deney mi yapıyordu çok merak ettim. Galler’in bize gol atamaması, tamamen forvet yollarındaki beceriksizliklerinden kaynaklanıyordu. Böyle kötü oynarken gol yememek mucize doğrusu.

Yeni bir meydan okuma, haydi çocuklar, biz iyi takımız düşünceleri, kağıt üzerinde veya sosyal medyada ilgi odağı olabilir. Maçlar, yeşil zeminde kazanılıyor yalnız... Turnuvalara böyle kötü oynayarak başlanılmaz, sonu iyi olmuyor çünkü... 1 puan bu oyuna büyük ikramiye oldu. Düzelmezsek, diğer maçlarda çok üzülürüz sonra...