Sayın Meral Akşener hiç kusura bakmasın...
Dilediği kadar “Kiralık basın” “Satılmış TV kanalları” desin...
O kendinin hüsnü kuruntusu...
Bağımsız medya doğruları söylemeye devam edecek.
İYİ Parti lideri, dengesiz hareketleri, tutarsız sözleriyle her geçen gün biraz daha irtifa kaybediyor...
CHP için son olarak söylediği sözler çok çirkin!
Midesi bulanıyormuş hanımefendinin...
“CHP’nin jest isteme işleminden bıktım usandım, midem bulanıyor artık!” dedi.
Aslında Meral Hanım’ın midesi değil, psikolojisi bozuk!
Bazen etrafını kırıp döküyor, bazen gülücükler dağıtıyor. Fakat içten değil, birileri gıdıklıyormuş gibi zoraki gülüyor... Çoğu zaman sert, öfkeli, sinirli, kırıcı!
★★★
Hafta içinde Ankara Mamak’ta yaptığı seçim ziyaretleri sırasında bir seçmenle tartışması ve orta yaşlı bir kadının kendisine:
“Ne güzel kardeştiniz... Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ı neden bıraktınız?” diye sormasına fena halde kızıp “Sizin için mi parti kurduk? Hadi be!” diye onu azarlaması politik bir gaftı.
CHP, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş karşıtlığının (yani düşmanlığının) aslında Meral Hanım’a hiçbir faydası yok. Fakat oylar bölüneceği için AKP adaylarına çok faydası olabilir.
Kim bilir, belki de amaç budur!
★★★
Son bir yıldır Meral Akşener’in sinirlerinin zayıfladığı anlaşılıyor.
Çünkü hiçbir siyasetçinin söylememesi gereken lâfları söylüyor, seçmeni fena halde kırıyor!
İnsanları azarlayacaksan neden çarşı-pazar dolaşıp oy istiyorsun onlardan?
Sana oy vereceklerse, onların da soru sormaya hakları vardır. Kızmaca, darılmaca olmaz!
Seçmene kızan kendine kızar, seçmene küsen kendine küser!
★★★
Meral Akşener için seçmen dün “Velinimet” idi, bugün ise “Hadi be!” denilen, “Oy vermeseniz vermeyin” diye azarlanan biri oldu.
Meral Akşener’in başlıca hedefinin “CHP’ye kaybettirmek” olduğu artık daha net anlaşılıyor.
İYİ Parti’yi dibe çektiğine, kendisinin de kaybedecek olmasına önem vermiyor “Hem yanarım, hem yakarım!” politikası izliyor!
Belki CHP’ye zarar verecek, iktidarın kazanmasını sağlayacak ama kendi partisi de batma noktasına gelecek! Bunu düşünmüyor! Tabii ki, ülkeye de yazık ediyor!
Profesör Doktor Kural’ın görkemli müzik şöleni
Bir insan hem uluslararası ödüllere sahip bir tıp doktoru, hem de profesyonel şarkıcılara taş çıkartacak kadar iyi bir Türk Musikisi Sanatçısı olabilir mi?
Bu özellikleri şahsında toplayan Prof. Dr. Ali Rıza Kural önceki gece Maslak’taki “TİM Show Center” da ilginç bir konser verdi.
Dünya Endoürolojisi’ni (hiç kesi yapmadan, sadece bir santimlik küçük bir delik açılıp vücut içine girilerek yapılan ameliyatları) uygulayan hekimlere verilen “Ömür Boyu Onursal Üyelik Ödülü” sahibi Prof. Dr. Ali Rıza Kural hekimlik giysisini çıkartıp, bu defa “Solist” kimliğiyle sahneye çıktı.
TİM Show Center’ın 1900 koltuklu ana salonundaki yerler tamamen dolmuştu.
Profesör Kural, İstanbul Senfoni Orkestrası ve Türk Müziği sazlarının eşliğinde, musikimizin seçkin eserlerinden örnekler vererek, birbirinden güzel şarkılar söyledi. Toplam 20 şarkı...
O anları görmeyenlere salondaki atmosferi anlatmak zor.
Salonu dolduran müzikseverler konser sonunda sanatçıyı ayakta alkışladı.
Tıp Fakültesi’ndeki eğitimi sırasında Konservatuarı da bitirip doktor müzisyen olan Ali Rıza Kural, kısa bir süre önce kaybettiğimiz Prof. Dr. Nevzat Atlığ gibi dev bir musiki üstadından eğitim almıştı.
Konserin tüm geliri ülke eğitimine destek olması için Acıbadem Üniversitesi Öğrenci Eğitim Merkezi’ne aktarıldı.
GÜNÜN SÖZÜ
Başarı akıl ve çaba ister. Hiçbir kalıcı başarı tesadüf değildir!