Tarih 9 Ağustos 2022... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Edirne’de yaptığı konuşmada Kur Korumalı Mevduat sahiplerine seslenerek, “Buradan Kur Korumalı Mevduat sahiplerine yani bir avuç kişiye sesleniyorum. Bizim iktidarımızda sadece ve sadece faizi alacaklar. Öyle döviz garantisi falan filan yok. Türkiye sömürge bir ülke değil!” dedi.

Nitekim gelinen durum itibarıyla bu konuşmanın bir açıklamaya ihtiyacı var. Nitekim bankalar Merkez Bankası’nın baskısıyla bütün müşterilerini Kur Korumalı Mevduat’a yönlendiriyorlar.

★★★

Toplam Kur Korumalı Mevduat miktarı 97 milyar doları aştı. Son açıklanan rakamla 1 trilyon 890 milyar 584 milyon liraya çıktı.

Doların seçimden sonra ciddi boyutta artış gösterme ihtimali hemen hemen bütün yabancı menşeili raporlara yansıdı.



★★★

Böyle bir ortamda kendisi Cumhurbaşkanı seçilirse dolardan kaynaklanan artışı Kur Korumalı Mevduat sahiplerine ödemeyecek mi?

Yoksa doların artması durumunda kazanılmış haklar ödendikten sonra Kur Korumalı Mevduat kaldırılıp yola öyle mi devam edilecek? Mevduat sahipleri bu işin nereye gideceğini bilmeli... Nedir bu işin meali?

Kılıçdaroğlu 300 milyar dolar getirebilir mi?


Bu iddiası ilk duyduğumda bana da çok uçuk geldi. Bugün 2.5 milyar doları yıllık yüzde 9.5 gibi bir faizle bile zor borçlanıyoruz. Kimde var öyle bir para ki Türkiye’ye getirecek?

Tabii insan bir hafta sonrasını göremediği ülkede bunu bir yıl içerisinde yapılacak diye algılıyor. Süreci beş yıla yayarsanız imkansız olmadığı görülüyor.

★★★

Türkiye ehil bir yönetimin elinde böyle bir kapasiteye sahip... Hukukun olduğu, yatırımcıların korunduğu gösterilebilirse oluk oluk para akar Türkiye’ye...

Tüketim merkezi Amerika ve Avrupa’nın pandemiden sonra üretim üssü Uzak Doğu’dan soğumasıyla yeni üretim merkezleri aradığı bir sır değil...

★★★

Kılıçdaroğlu’nun hesabı; “2022’de Vietnam 27.2 milyar dolar direkt yatırım çekti. Vietnam’ın Gayri Safi Hasılası 410 milyar dolar... Çektiği yatırım, hasılanın yüzde 6.6’sı... Aynı oranı bize uygula, yılda yaklaşık 60 milyar dolar eder. 5 senede 300 milyar dolar” şeklinde...

Mevcut yönetim sebebiyle kaçan paralar geri dönse bile

ilk etapta 100 milyar doların üzerinde giriş gerçekleşir ki, bu durum bile rahatlatır memleketi... İhtimal var yani...

Seçimi kazanamazsa çıkmasın insan arasına!


Erdoğan öyle bir enkaz devrediyor ki, başa kim gelirse gelsin altında kalacak. Zira Erdoğan kazanırsa kendi enkazını kendisi devralacak. Muhalefet kazanırsa gerçek tablonun ne olduğu ortaya çıkacak.

Nitekim 2018 seçimleri... Erdoğan; “Yetkiyi bana verin, faizle kurla mücadeleyi bana bırakın” demişti. Aldı yetkiyi... Ne yaptı? Berbat etti ekonomiyi...



★★★

Mevcut düzende Türkiye’ye para gelmez. Para politikası böyle yürütülmez! Hele Londra’da yabancı yatırımcılara dediği gibi; “Merkez Bankası bağımsız olamaz”, “faiz sebep enflasyon neticedir” mantığı ile devam ederse muhtaç oluruz patatese bile...

Aynı şeyleri düşünürsen aynı şeyleri yaparsın. Aynı şeyleri yaparsan aynı sonuçlara katlanırsın. Vatandaş aynı şeyleri düşündü, aynı şeyi yaptı, aynı kişilere rey verdi. Neler olabileceğini göremedi. Cebinden ödedi bedelini.

★★★

Kadim halkımızın nasıl bir hayal dünyası içinde yaşadığı, neye istinaden oy kullandığı, bütün dünyayı bize düşman sandığı biliniyor. Mesela MHP!

Arkadaş, hiçbir vaadi olmayan, miting bile yapmaya mecali kalmayan bir parti nasıl oy devşiriyor, onu aklım almıyor. Neden orijinali AKP varken ona oy vermiyor?

★★★

Nitekim ekonomik krizler gelir geçer. Bu ülke çok ekonomik krizler atlattı. Zira bugün yaşadığımız bir ekonomik krizden fazlası... 

İçerisinde kötü dış politika, adalet eksikliği, hukukun yetersizliği, özgürlüklerin kaybedilmesi, buram buram kötü yönetim barındırıyor.

Böyle bir ortamda dahi muhalefet bu seçimi kazanamazsa çıkmasınlar insan arasına... Görmeyelim yüzlerini bir daha...