Sonda yazacağımı başta yazayım:

Kürtlerin, Nevruz’u kutlamalarına kimin itirazı olabilir?

Ancak son yıllarda salt PKK gölgesindeki siyasi yapılar değil; liberalinden muhafazakarına kimi politik çevreler büyük algı operasyonu ile, Nevruz’u “Kürt direnişinin sembolü” olarak gösterdi/gösteriyor!

Sanmayın ki, bu psikolojik propaganda sadece birkaç yayın organı tarafından yapıldı. Merkez medya da buna uyum gösterdi, katkı sundu. Ki, iktidarın yürüttüğü “Kürt açılım” sürecinde Nevruz tamamen bu algıya dönüştürüldü!  

Nevruz; dostluk, kardeşlik, iyilik, mutluluk ve bahar bayramı olmaktan çıkarılıp siyasete alet edildi...

Hatırlayınız Diyarbakır Nevruz mitinglerinde; Öcalan’ın mektubu bile okundu! İktidarın şımarttığı “Kandil Partisi” milletvekilleri polis tokatladı, polise taş attı.

Bu arada... Kimimiz, “Nevruz Türk geleneğinde köklü bir geçmişe sahiptir” dediği an “faşist damgası” yedi!

Oysa Nevruz, binlerce yıllık Türk halk inançlarından musikisine ve hatta isim bilimine kadar etki etti.

Türk kadim tarihinde Nevruz; bereket sembolü, dilek sembolü, koruma sembolü, şifa sembolü idi...

Ve fakat: Bilinçli ya da bilinçsiz medya eliyle Türk kültüründen çıkarılmak istendi Nevruz.

★★★

 Hatırlayınız:

Nevruz” nasıl yazılacak tartışması yaşandı; “w” olacak mı olmayacak mı? Neymiş “Kürt dilinde ‘w’ harfi varmış, öyle yazılması gerekiyormuş!”

Türk dünyasının kullandığı “Nevruz, Navruz, Novruz, Sultan-ı Nevruz/Navrız, Navrez, Nevris, Naorus, Novroz, Navrıs Oyıs, Nevruz Norus, Ulustın Ulu Köni, Ulusun Ulu Günü, Ulu Kün, Ergenekon, Bozkurt, Çağan, Babu/Kürklü Marta, İlkyaz Yortusu, Yeni Gün, Yengi Kün, Yeni Yıl, Mart Dokuzu, Mereke, Meyram, Nartukan, Nartavan, Isıakh Bayramı, Altay Ködürgeni, Yörük Bayramı, Mevris” gibi isimleri kimseler pek hatırlamadı bile...

Osmanlı, “Nevruziye” derdi. Osmanlı boyuna mensup Karakeçililer 21 Mart’ta kurucu Ertuğrul Gazi türbesi etrafında toplanırdı.

Padişahlara “Hediyye-i Nevruziye”, vezirlere “Nevruziye Pişkeşi” adıyla hediyeler verilirdi. Bayramdı...

Mustafa Kemal Ankara’da 21 Mart 1922 tarihi başta olmak üzere Nevruz kutlamalarına katılması unutturuldu... Mart ayı (Osmanlı’dan geçen gelenek) Türkiye’de 1985 yılına kadar mali yılbaşı olarak kutlandı!

Neler unutulmadı ki? Mesela Türkler, kullandıkları 12 hayvanlı takvimin başlangıcını 21 Mart olarak belirledi: Celali takvimi, Melikşah takvimi...

★★★

Hep kafalar karıştırıldı. Örneğin:

Nevruz” Farsça olduğu için “Türkler, bayramı İranlılardan öğrendi” bilgisi yanlış. Onlar Nevruz bayramını 11’inci yüzyıldan itibaren Firdevsi’nin teşvikiyle kutlamaya başladı.

Türklerde ise bayram İslam’dan çok önceydi. “Yeni Gün”, “Bahar Bayramı”, “Ergenekon Bayramı” gibi isimler ile kutlamaya başlandı. Filozof Nizami Gencevi bile “İskendernâme” eserinde Türklerin MÖ 350 yıllarda bu halk bayramını kutladığını yazdı...

Sovyetler Birliği’nin 1926 yılı itibariyle Türk topluluklarına bu bayramı kutlamayı yasakladığını da hatırlatmak isterim!

Toparlarsam:

Nevruz bayramının kökü, tabiatın uyanışının sembolüdür. İnsanlık tarihinin en eski bayramlarından biridir...

Uzun uzun Nevruz tarihini anlatmak istemiyorum. Yazmak istediğim:

-Mesela Göktürkler vd.- “ateş üstünden atlayarak temizlenme-arınma” temasının, son yıllarda PKK çevrelerince “siyasi isyan” sembolüne dönüştürülmesinde medyanın oynadığı rol!

Dikkatinizi buna çekmek istiyorum. Unuttunuz mu; hangi gazeteler ne manşetler attı? Hangi gazeteciler PKK’nın Nevruz mitinglerinde boy gösterip psikolojik harp için ne algı çalışması yürüttü?

Yoksa... İster Türkler, ister Kürtler, ister diğer kadim halklar Nevruz bayramını gönüllerince, kutlar kime ne?  

Bayramınız kutlu olsun.