SÖZCÜ muhabiri, İstanbul Eminönü Çarşısı'ndan bu ürünlerin alışverişini yaptı. 1 kilo manda yoğurdu 28 TL, 480 gram kestane balı 180 TL, 150 gram yulaf ezmesi 5 TL (kilosu 30 TL) , yaklaşık 100 gram Medine hurması ise 20 TL tuttu (kilosu 150 TL) alıp, halka "Bu ürünleri alabiliyor musunuz" diye mikrofon uzattı. Vatandaşlar şöyle isyan etti:

■ Yılmaz Tuna: Neredeee... O ürünlerden vazgeçtik, ekmek aldığımıza şükrediyoruz. Ekmekten de vazgeçtik; faturaları ödesek yetiyor bize. Başka bir şey istemiyoruz. Yedikleri şifa evet ama biz yiyemiyoruz.
■ Halis Bingöl: Bulunduramıyorum. Çünkü onları almak için benim aylığımın 12-15 bin lira civarında olması lazım. O’na afiyet olsun. O zaman vatandaşlara birer koli göndesin. Vatandaş da rahat etsin, onun gibi şifayı bulsun. O şifayı buluyorsa biz de bulmak istiyoruz.
■ Celal Yüksel: Saray’larda bunlar çok basit gibi geliyor. Yaşam mücadelesi veren insanın bu seçkin ürünlere ulaşması çok zor. Biz, ertesi gün ne yiyeceğimizin hesabını yapıyoruz.
■ Kazım Gümüş: Biz normal yoğurt bulamıyoruz, manda yoğurdunu nereden bulacağız? Onun için toz pembe dünya.
■ Cengiz İmat: Toplumun büyük bir kesimi bu ürünleri tedarik etmekte zorlanır. Bizim için lüks. Normal yoğurdu bile zor alıp yiyebiliyoruz.
■ Esma İpek: Apartmanca yoğurda girip bölüşürsek belki bulundurabiliriz. Biz Saray’da yaşamadığımız için o tariflere uyamıyoruz.
■ Mercan Şeker: Bulunduramam. Evimize birini alabiliyorsak, öbürünü alamıyoruz.