FETÖ’cüler yüzünden Polis Akademisi’nden ayrılmak zorunda kalan Kındıra, “Atatürkçü olan öğrencilere işkence yapıyorlardı. Diğerlerini koruyorlardı” dedi ve uyardı: O kadroların tamamen temizlenmesi şart. Yapılmazsa daha büyük belalar yaşayabiliriz.

FETÖ yapılanmasını ilk kez belgeler toplayıp kitaplaştırarak gündeme getiren isimdi gazeteci yazar Zübeyir Kındıra. FETÖ ile ilk Ankara Polis Koleji’nde okurken tanıştı. Işık Evleri’ne gitmediği için işkence gördü. ‘Fethullah’ın Copları’ adlı kitabını yazdığında yıl 1999 idi. Kındıra kitapta FETÖ’nün devlete nasıl sızdığını anlattı. Bu kitaptan sonra hayatı değişti. Ölüm tehditleri aldı. Cemaatle uzlaşması konusunda bizzat MİT’in içinden uyarıldı. Arabası kundaklandı. İşsiz kaldı. Söyledikleri ve yazdıkları 15 Temmuz’daki o kanlı geceyle doğrulanan  Kındıra “Yürütmenin başı Başkomutan Tayyip Erdoğan, altındaki Fethullahçıları temizlemeden mücadeleden başarılı çıkamaz” diyor. İşe Kındıra’nın anlattıkları:

ABİLER KANDIRIYORDU

- FETÖ ile Polis Koleji’nde mi tanıştınız?
1979 yılında Polis Koleji hazırlık sınıfına başladım. Burada bazı abiler tarafından Ankara’yı gezdirmek bahanesiyle kandırılıp bir eve götürüldüm. Işık Evleri olduğunu içeri girdikten sonra anladım. Burada dini bir kitap okundu ve Fethullah Gülen’in kaseti izletildi. Toplu namaz kılındı. Ben okula döner dönmez bu olayı sınıf komiserine anlatıp şikayetçi oldum. Bir daha da ne o evlere gittim ne de o kişilerle beraber oldum.
- O dönem Polis Koleji’nde FETÖ yapılanması ne boyuttaydı?
Bir kaç cemaat at koşturuyordu okulda. Tabii 12 Eylül öncesindeki yıl. Dini gruplar da vardı. Ama bugüne kadar ayakta kalabilen tek FETÖ oldu. Çok iyi organizasyon kurduğu o tarihten de belli.

FALAKAYA YATIRIRLARDI

- FETÖ’cü olmayanlara baskı var mıydı?
Okuldaki sınıf komiseri, sınıf amiri gibi rütbelilerin hepsi FETÖ’cülerden atanmıştı. Şu an hemen hepsi tutuklandı. Kolej içinde FETÖ etkindi. 1980’den hemen sonraki yıllarda Emniyet’in üst kademelerine yerleştiler. Bu dönemde Atatürkçü dediğimiz ya da MHP kökenli öğrencilere baskı ve işkence yapılıyordu. Dayak zaten sıradan bir olaydı. Örneğin ben hortumla dayak yediğimi hatırlıyorum. Fethullahçı olduğunu şu anki listelerden gördüğüm bir sınıf komiseri, kazma sapı ile öğrencileri döverdi. Falakaya yatırıp ayakları şiştiği için karda yürüttüğü arkadaşlarımız vardı. Gözlerine kolonya sıkarak uyandırmalar, palaskayla dövme, iğne sokarak uyandırma, bütün gün uyutmama gibi işkencelere maruz kalındı. Bunlar Işık Evleri’ne gitmeyen çocuklara yapılıyordu. Diğerlerine dokunulmuyordu. Koruyup kollanıyordu.

FETÖ’YU YAZDI İŞSİZ KALDI… Zübeyir Kındıra, “Fetullah’ın Copları” kitabını 1999 yılında çıkardı, işsiz kaldı. Yıllar sonra haklılığı ortaya çıkan Kındıra, şimdi köpeğiyle birlikte teknede yaşamını sürdürüyor. FETÖ’YU YAZDI İŞSİZ KALDI…
Zübeyir Kındıra, “Fetullah’ın Copları” kitabını 1999 yılında çıkardı, işsiz kaldı. Yıllar sonra haklılığı ortaya çıkan Kındıra, şimdi köpeğiyle birlikte teknede yaşamını sürdürüyor.


ÖRGÜTLE İLGİLİ BELGELERE ULAŞTIM

- FETÖ üzerine kitap yazmaya götüren süreç polis okulunda yaşadıklarınız mıydı?
Polis Koleji’ni bitirdim. Polis Akademisi’nin üçüncü sınıfında atıldım. Hayalim olan gazetecilik okuyup, çalışmaya başladım. Bir süre sonra bu örgütle ilgili yapılanmaya ilişkin bir takım belgelere ulaştım. Polis Koleji’nde yaşadıklarımı da birleştirince hepsi üst üste geldi. Kitabımın ortaya çıkması kaçınılmazdı.
- Polis Koleji’nde Işık Evleri’ne gidenlerden yüksek yerlere gelenler oldu mu?
Benim sınıf komiserim Ali Osman Kahya geçen gün tutuklandı. Sınıf komiserlerinden Ramazan Akyürek tutuklu. Dünya kadar isim sayabilirim. Bunların birçoğu içinde benim sınıf arkadaşım olanlar da var.

O YAPININ BELİ KIRILDI AMA...

- Polis içindeki FETÖ’cüler temizlenebilir mi? Hala kendini belli etmeyen uyuyan bir hücre olduğu doğru olabilir mi?
Ben Emniyet içindeki yapının belinin kırıldığını ama tüketilmediğini biliyorum. 2000’den sonra yapılan tüm sınavlarda hile yapıldı. FETÖ elemanları soruları aldı ve dağıttı. Ben bugüne kadar çalınan soruları hesap ederek 200 bine yakın polisin bu işle uzaktan yakından bağlantısı olduğunu düşünüyorum. 17-25 Aralık’tan sonra Gülen, Bank Asya’ya hesap açılması talimatı vermişti. Sadece Ankara’da 4 bini aşkın polis ve tüm Türkiye’de 40 bin kişi hesap açtırmıştı. Bununla ilgili de soruşturma olduğu biliniyor.

SİYASİ İRADE GÜÇLÜ DAVRANMALI

- Sizin gibi birçok kişi bu örgütün varlığını yıllar önce deşifre ederken devlete sızması neden engellenemedi?
Çünkü çok iyi organizasyon bilgisi olan bir güç vardı FETÖ’nün arkasında. Uluslararası bir güçten söz ediyoruz. Uluslararası bir istihbarattan bahsediyoruz. Bunu Gülen veya yanındaki iki imamın bilmesine imkan yok. Bu onlara öğretilen, yaptırılan bir olay.
- 15 Temmuz gecesi ve sonrasında neler yaşadınız?
15 Temmuz gecesi önce çok şaşırdım çünkü bu ihtilalin olmaması gerekiyordu. Hatta arkadaşlara FETÖ işi olamaz dedim. Bu kadar fütursuzca darbe kalkışması yapmalarına ben bile şaşırdım. Ama olay ortaya çıkınca, ‘Yok artık’ dedim. Ülkemiz ne yazık ki elden gitmiş vaziyette. Karamsarım çünkü 40 yıl boyunca devletin bütün kılcal damarlarına kadar işlemiş bir örgütten söz ediyoruz. Ve uluslararası desteği var. Herkesi ayıklamak aylar yıllar alabilir. Siyasi irade güçlü davranmak zorunda. Siyasi irade dediğimiz sadece Recep Tayyip Erdoğan ise o güçlü davranıyor. Ama onun altında inanılmaz bir kadro var. Başkomutan Erdoğan altındaki siyasi kadroya el atmadan orayı düzeltmeden bu mücadeleden başarılı çıkamaz.

HÂLÂ UYUYAN HÜCRELERİ VAR

- Bundan sonra atılması gereken en önemli adım siyasetteki temizlik mi?
En önemlisi siyasetin temizlenmesi. Ciddi bir siyasi temizlik olmadan, alt kadrolara Atatürkçü, laik demokrat insanlar gelmediği sürece temizlik mümkün değil. Yarın çok daha büyük belalar yaşayabiliriz. Uyuyan hücrelerin hareketini işte o zaman görebiliriz.