Bugün oylar atılacak. Akşam olunca da oylar sayılacak. Aslında oylar sayılmayacak, çok hassas terazide tartılacak. Çünkü bu seçimde her oy altın kıymetinde olacak.
Bugün karar günü. Halk kararını verecek.
Geleceğini seçecek.
Eşit olmayan, adil olmayan, temiz de olmayan seçim kampanyası döneminden geçtik. Başta Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı dahil 17 bakan, bütün kentlerin valileri, emniyet müdürleri, müftüleri, genelkurmay başkanı, uzaya araştırma yapsın diye halkın bilet parasını ödeyip gönderdiği astronot bile iktidar adaylarını desteklemek için seferber edildiler.
★★★
Şöyle bir hikaye anlatılır. Lokman Hekim‘e sormuşlar.
-Bilgeliği kimden öğrendin?
-Körlerden öğrendim demiş.
-Nasıl öğrendin?
-Çünkü körler sonunu görmeden adım atmıyorlar diyerek cevap vermiş.
Bugün karar günü.
Bugün halk karar verecek.
Halk sonucu gördü.
Bugün kişi seçilmeyecek.
Halk geleceğini seçecek.
Bugün önemli gün.
Oy atmadan önce bin kere düşünme günü.
★★★
Her seçim öncesinde olduğu gibi bu kez de yine Cumhurbaşkanı, tek başına muhalefet adaylarıyla yarıştı. Kendisi; “suyu getiren de ben, testiyi taşıyan da ben, suyu istediğime içirecek olan da ben” algısını derinlemesine kökleştirmeye uğraştı. Devletin bütün imkanlarını ve Cumhurbaşkanlığı kaynaklarını kendi kazanacakmış gibi akıttı. Şehir şehir, mahalle mahalle devlet konvoyları eşliğinde dolaştı.
Gösterdiğime oy verin!
Vermezseniz.
Hizmet gelmez.
Vatandaşı tehdit etti.
Kadınları korkuttu.
Erkekleri sindirdi.
★★★
Tarafsızlık yemini etmiş Cumhurbaşkanı, büyük kentlerin yönetimine kendi partisinden birini seçtirmek için “milletin parasıyla milleti tehdit” etmiş oldu.
Ya bana oy verin.
Gösterdiğimi seçin.
Seçmezseniz.
Ankara elimde.
Ankara’yı kurşun yapar!
Kafanıza sıkarım!
★★★
Eski tehdidi dozunu artırarak yeniledi. Oysa kentlere belediye başkanı seçeceğiz.
Seçimle iktidar değişmiyor.
Cumhurbaşkanı öyle bir noktaya getirdi ki; partisi ve onu destekleyen diğer ittifak partisi adayları Türkiye’nin bütün şehirlerini ve ilçelerini kazansa fakat İstanbul, Ankara’yı kaybetse Cumhurbaşkanı için “hüsran” sayılacak.
★★★
Bugün 61 milyon seçmen 30 büyük kent, 51 kent, 973 ilçede ve köylerde sandığa gidecek. Vatandaş, tek zarfın içine 4 farklı renkte oy pusulası koyarak; yaşadığı şehirde, ilçede ve köyde yönetimde görmek istediği 500 bin adayı seçecek. Bugün kavgasız, gürültüsüz, kansız, yüz ağartıcı bir seçim olacak umudundayım. Türkiye seçmeni ileri demokratik ülkelerde de görüldüğü gibi “seçimle iktidar değiştirme olgunluğunu” kazandı ve her seçimde de bunu gösterdi.
Bugün de gösterecek.
Seçmen!
Yeni bir yol açacak.
Eskiye dur diyecek.
★★★
Bu seçimde kentlerde vatandaşın, iktidara karşı kızgınlık, kırgınlık, umutsuzluk ile bulamaç edip biriktirdiği toplumsal karşı çıkışı var.
Vatandaşın isyanı.
İktidara halk öfkesi.
Bugünkü seçimin ana belirleyicisi öfkenin sandığa yansıması olacak. Tayyip Erdoğan ile ‘yeter, artık gitsin’ noktasına gelindi ise bu; ana muhalefetin sunabildiği güven ile değil; vatandaşın iktidara karşı yükseltmeye karar verdiği “kitle muhalefeti” sayesinde olacak.
★★★
Her ağacın kurdu kendi özünden. İktidar kendi bitişini kendi hazırladı.
Yoksulluk zirve yaptı.
Yolsuzluk tavan yaptı.
Adalet tamamen çöktü.
Yozlaşma üste çıktı.
Yalancılık bini geçti.
Ahlak en dibe battı.
Türk lirası sefil oldu.
Her tür kriz derinleşti.
★★★
Sanıyorum seçmenin yüzde 85-90’ı kararını verdi. Gidecek sandığa ve seçimini yapacak. Sandıktan çıkacak sonucu beğenmezsem bile halkın çoğunluğunun tercihini anlamaya çalışırım. Bu akşam tercihi göreceğiz. Ben seçim tahminlerinde çokça yanılırım. Ama yine de her seferinde umutlanırım. Halkın sağduyusuna inanmayı yol edindim. Umudumu hep korurum.
Bugün önemli gün.
Oy atmadan önce...
Bin kere düşünme günü.