Bir ulusun ordusu bozuk olabilir. Savaşa girmedikçe bu ortaya çıkmaz. Eğitimi bozuk olabilir. Acısı ancak aradan bir nesil geçince hissedilir. Ekonomisi bozuk olabilir. O ulus yıllarca geçim darlığı, işsizlik, dışa bağımlılık, sefalet çeker. Ama bir ülkede halk, adalete güvenmiyorsa o ülke batmaya mahkumdur.
(Fahrettin Karaoğlan Hukukçu)

★★★

Adalet varsa.
Rezalet yoktur.
(Türk Atalar sözü)

Bir ülke yalnız adaletle ölümsüz ve ebedi olur, adaletsizlikle yıkılır.
(Alman Atalar sözü)

Adaletsiz ülke.
Güneşsiz zindana benzer.
(Arap Atalar sözü)

★★★

Kanunların değeri yargıcın bağımsız olmasıyla mümkündür.
(Fransız Atalar sözü)

Adaletsiz bir ülke.
Mezbahadan farksızdır.
(Çek Atalar sözü)

Adaletsizliği işleyen.
Çekenden daha sefildir.
(İnsanlığın Atalar sözü)

★★★

Bir saatlik adalet.
Bin ibadetten hayırlıdır.
(Hz. Muhammed)

Harcı adalet olmayan bir toplumun binası çürüktür. Hafif bir sarsıntı ile yıkılır.
(Laedri)

Zulüm avludan girince.
Adalet bacadan çıkar.
(Kaşgarlı Mahmut)

★★★

Adalet en önce devletten gelmelidir. İlkin devlet adaletli olmalıdır.
(Aristoteles)

Allah kullarının suçlarını örter, fakat sonradan adalet adına cezalandırır.
(Mevlana)

★★★

Bütün iyilikler.
Adalette birleşir.
(Con Way)

Adaletin gecikmesi.
Adaletsizliktir.
(Landor)

Gökyüzü yekpare taş olup kafana düşse de sen yine adaletten şaşma.
(W. Watson)

★★★

Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner.
(Konfüçyüs)

Bir ülkenin üstünde adalet oldukça o ülke batmayacaktır.
(Shakespeare)

Adalet
Kainatın ruhudur.
(Ömer Hayyam)

Bir ulusun karşı koyamayacağı tek kuvvet adalettir.
(İsmail Hami Danişment)

★★★

Sinan Ateş, ülkenin Başkenti Ankara’da gündüz vakti 5 kurşunla öldürüldü. Öldüren, 37 gün sonra yakalandı. Onu Ankara’ya 2 özel harekat polisinin getirdiği ortaya çıktı. Dosyaya bakan savcılar 4 defa, soruşturmaya katılan polisler ise birkaç defa değiştirildi. Sinan Ateş’i 5 kurşunla “vuran ile vurduranı bütün bağlantıları ile bulup mahkeme yargıcının önüne getireceği” beklenen Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı “terfi gerekçesiyle” görevden alındı. Cinayetin iddianamesi ise 485 gün (1 yıl 4 ay) gecikerek yazıldı. Gecikmenin sebebi halka açıklanmadı.

★★★

39 kişinin cinayeti işlemek için bir araya geldiği ortaya çıktı. Bunlardan 22’si tutuklandı. 17’sinin dosyası ayrıldı. Bu kadar kişi Ankara’nın orta yerinde gündüz vakti cinayeti işlemek için niçin bir araya geldi? Onları yönetip, yönlendiren  akıl ve emir vereni kimdi? Bu iki kilit sorunun cevabı da Türk halkından gizlendi. Bu iki soru cevapsız kalsın diye iktidarın iki partisi arasındaki ittifak da sarsıntı geçirir gibi oldu.

★★★

Cinayetten 19 ay sonra ilk duruşma başladı. Öldürülen Sinan Ateş’in eşi salona çelik yelek giydirilip 5 koruma ile alındı. Vuran ve azmettiren ilk ifadelerini mahkemede değiştirdi ve sanki “Sinan Ateş’i kendi arkadaşları vurdu” senaryoları anlattılar. Cinayetin “vuranı belli fakat vurduranı gizleniyor” diye yazı yazan gazetecileri de mahkeme yargıcının gözü önünde tehdit ettiler.

★★★

İnsanımız kör edildi.

Görsün istenmiyor.

Sağır edildi.

Duysun istenmiyor.

Algısı esir alındı.

İnsanımız, Sinan Ateş cinayeti ile ilgilenmesin isteniyor. Türkiye’de adaletimiz yüzkaramız yapıldı.

Oğlunun hakkını aramak için Hukuk Fakültesi bitirdi!

Sinan Ateş davasının başladığı gün gazetelerde şu haber yer aldı: “3 çocuk annesi Gülistan Sarkurt (39) trafik kazasında engelli kalan büyük oğlu Canberk’in (18) hakkını aramak için mücadeleye girişti. Dava sırasında hak kayıpları yaşandığını düşünerek hukuk fakültesini bitirip avukat olma kararı aldı. Konya Karatay Üniversitesi Hukuk fakültesini kazandı. Fakülteden birincilikle mezun oldu. Yaşı gerekçesiyle 3 yıl avukatlık yapması gereken 3 çocuk sahibi anne, ‘hakimlik sınavını kazanarak hakim olacağım’ diyor”

(KARAR Gazetesi)