Türkiye ile İran ikisi de cumhuriyet; bizimki demokratik cumhuriyet, İran’ınki teokratik cumhuriyet. İran modeli şöyle:

Dini lider:

Ömür boyu seçiliyor.

Uzmanlar Meclisi:

88 kişi.

Onları dini lider seçiyor.

8 yılda bir seçiliyorlar.

Muhafızlar Konseyi:

12 kişi.

Yarısını dini lider atıyor.

Cumhurbaşkanı:

4 yıllığına seçiliyor.

Cumhurbaşkanı, dini liderin imtiyazına asla ve kata dokunamıyor.

Meclis:

290 milletvekili.

4 yılda bir seçiliyor.

Dini lidere bağlılar.

★★★

 45 yıldır süren İran’daki bu yapının altında; Devrim Muhafızları Ordusu, 10’a yakın güçlü istihbarat servisi, devletin yasal gücünü kullanma yetkisi verilmiş sivil silahlı güçlerin ağır baskısı hep canlı tutuldu. İran modeli: İslam dünyasına örnek olacak ve Hristiyan dünyasının da gıpta ederek bakabileceği bir atılım, yenilik, çağdaş kurumsal yapı geliştiremedi. 

★★★

İran halkı da bu modelden rahatsız olduğunu sık sık sokaklara dökülüp protestolar yaparak belli etti. Başını açtığı için dövülerek öldürülen genç kadınlar, rüşvet, adam kayırma, torpil, bağımsızlığını yitirmiş yargı, gelir dağılımı eşitsizliği, yolsuzluk, yoksulluk, enflasyon altında ezildikleri için zaman zaman meydanlara protesto için çıkan halkı sindirme girişimleri İran’ın özelliği haline getirildi.

★★★

İran Cumhurbaşkanı, dini liderin yerine geçecek biriydi. Ve buna kesin gözüyle bakılıyordu. Bindiği helikopter düştü, hayatını kaybetti.

Yeni seçim yapıldı.

4 aday yarıştı.

4 adayın 4’ü de İran’da 45 yıllık düzenin adamıydı. İran halkının büyük bir bölümü sandığa gitmedi. Oy kullananların çoğunluğu da değişim istedi. 

★★★

İkinci turda düzene bağlı fakat “reform sözü veren” Türk kökenli kalp cerrahı Mesud Pezeşkiyan oyların yüzde 53.7’sini alarak yeni Cumhurbaşkanı oldu. Seçimler şunu gösterdi: İran toplumunun yüzde 70-80’ini 45 yıllık düzeni artık istemiyor. Yeni seçilen Cumhurbaşkanı, halkın artık bitmesini istediği düzenin adamı olarak geldi ve “dini lider ile halkın beklentileri arasında ateşten bir gömlek” giymiş oldu.

★★★

Bizde durum!

Türkiye, demokratik cumhuriyet olsun diye kurulmuştu ama “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtikten” sonra komşumuz İran’ın “Ayetullah Yönetimine” daha çok benzemeye başladı. Tek kişinin sözü neredeyse kanun yapıldı ve tıpkı İranlı halkın yaşayıp tanık olduğu gibi rüşvet, yolsuzluk, yoksulluk, adam kayırma, torpil, bağımsızlığını yitirmiş yargı, yüksek enflasyon, talancı yeni zenginler, iktidar etrafında kümelenmiş kayrılan egemen yapı oluştu. İran’da olduğu gibi Türkiye’de de adalet, eşitlik, özgürlük, demokrasi, insan hakkı, bağımsız yargı gibi ideallerin yerini ötekileştirme, düşmanlaştırma aldı.

★★★

Bizde de seçim oldu.

İktidar partisi belediye seçimlerini kaybetti, ikinci parti durumuna düştü. Son anketlere göre düşüş hızla devam ediyor. İktidar partisi lideri Cumhurbaşkanı da halk desteğini neredeyse sıfırlamaya doğru gidiyor.

★★★

Sonuç:

Hem İran’da ve hem Türkiye’de iktidarlar devletin tüm gücünü, yargıyı, yasamayı, yürütmeyi, polisi, valiyi, basını ele geçirmelerine rağmen seçimleri kaybediyorlar.

CEO Bakan 5 gündür susuyor!

Chief Executive Oficer deyiminin baş harfleri olan CEO İngilizceden çalıntı bir sıfat. Bu çalıntı sıfat yani etiket, Türkiye’de itibar göstergesi olarak kullanılıyor. Kuzey Marmara Otoyolu’nu, geçiş garantisi yöntemi ile yapan iktidara yakın şirketlerin işbirliğiyle kurdukları (konsorsiyum) işletmenin CEO’suydu.  Sonra 2018’de Ulaştırma ve Altyapı Bakanı oldu. 2020’de görevden alındı. Bugüne kadar hep belgelerle konuşan ve söyledikleri doğru çıkan Zonguldak CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın açıklamasına göre eski bakan Cahit Turhan, bakan olmadan önceki şirketine geri döndü ve yeniden CEO oldu. Basında yazılan haberlere göre de 1.000.000 TL aylık maaş alıyor ve bakanlığı sırasında şimdi CEO’su olduğu işletmenin araç geçiş garanti sayısını ve sürelerini birkaç kat artırdı. CEO Bakan cevap vermiyor, 5 gündür susuyor. Onu CEO yapanlar da sus pus oldular. Onu bakan yapanlar da ağızlarını açmıyor. İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurup “eski bakana kıyak CEO görevi verildi” diye yazılan haberlere erişim engeli çıkarıldı. CEO Bakan bu şirkete halkın vergilerinden ne kadar avantaj sağladı?