Güzelliğinden ve zarafetinden hiçbir şey kaybetmeyen Türkan Sultan, milyonların gönlünden bir an olsun düşmemesinin sırrının aşk olduğunu söyledi.

Han­gi­miz iz­le­me­dik ki film­le­ri­ni? De­fa­lar­ca iz­le­sek de doy­ma­dık. Oy­na­dı­ğı tüm rol­ler­de ken­di­miz­den bir par­ça bul­duk. Hem gü­zel­li­ği, hem de ba­şa­rı­lı oyun­cu­lu­ğu ile mil­yon­la­rı pe­şin­den sü­rük­le­yen Tür­kan Sul­tan­ ile ha­ya­tım bo­yun­ca hep bir rö­por­taj yap­mak is­temiştim. Son za­man­lar­da te­le­viz­yon dün­ya­sın­dan bir hay­li uzak ka­lan Tür­kan Sul­tan, ha­ya­tı­na çok şey sığ­dır­mış, güzel, zarif öylesine samimi, içten olağanüstü haliyle karışıladı bizi... 200’ü aş­kın film­de rol alan Şo­ray, ver­di­ği özel rö­por­taj­da hay­ran­la­rı­nı şa­şır­ta­cak açık­la­ma­lar­da bu­lun­du.





Önceliğim hep sinema oldu

Hâ­lâ Türk Si­ne­ma­sı’­nın sul­ta­nı­sı­nız, sır­rı ne­dir?
Tek ke­li­mey­le ha­ya­tım bo­yun­ca hep si­ne­ma ön­ce­lik­li ol­du­ğu için­dir bel­ki. Ya­ni ha­ya­tı­mın vaz­ge­çil­me­zi, ya­şam tar­zım, bu mes­le­ği ha­ya­tı­mın hiçbir dö­ne­min­de ek­sil­me­yen aşk­la, tut­ku ile se­vi­yor ol­mam­dan di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Keş­ke oyun­cu ol­ma­say­dım de­di­ği­niz za­man ol­du mu?
Na­sıl di­ye­bi­li­rim ki...İyi ki Al­lah ba­na ya­şar­ken bu şan­sı ver­miş. Bun­dan bü­yük ar­ma­ğan ola­maz be­nim için. İyi ki oyun­cu ol­mu­şum, iyi ki bu mes­le­ği seç­mi­şim. Na­sıl keş­ke ol­ma­say­dım di­yebi­li­rim.

Yap­tı­ğı­nız film­ler­de çekiştiğiniz oyuncu oldu mu?
Bel­ki bu ce­vap si­ze çok kla­sik ge­le­cek ama. 200’ün üs­tün­de film dü­şü­nün. Ve en kü­çük rol­den en bü­yük rol oy­na­yan ar­ka­daş­la­rı­ma ka­dar hiçbi­ri ile en kü­çük bir çe­kiş­mem ol­ma­dı. Çün­kü ka­der bir­li­ği edi­yor­su­nuz set­ler­de. En olum­suz ko­şul­lar­da uçu­ru­mun te­pe­sin­de sah­ne çe­ki­yor­su­nuz, bir­bi­ri­ni­zi kol­lu­yor­su­nuz, bir­lik­te acı­kı­yor­su­nuz, bir­lik­te mut­lu olu­yor­su­nuz. İna­nıl­maz bir bağ, ya­kın­lık. Bir film bi­ti­yor, öbür film baş­lı­yor ye­ni oyun­cu­lar­la . Ya­ni bir ne­vi si­ne­ma dün­ya­sı bir ai­le­yi oluş­tu­ru­yor. Se­te adım at­tı­ğım an­da bir ai­le fer­dim­le bu­lu­şa­cak gi­bi his­se­di­yo­rum.



Yıl­lar­dır dil­den di­le do­la­şan ef­sa­ne ger­çek ol­du. Al­büm ça­lış­ma­nız na­sıl gi­di­yor?
Şar­kı­cı­lık id­di­asın­da de­ği­lim, bu­na rağ­men yıl­lar­dır ba­na bir al­büm yap­mam için tek­lif­ler ge­li­yor­du. Bi­li­yor­su­nuz pek çok fil­mim­de de sah­ne­de söy­le­miş­tim. So­nuç ola­rak ge­len tek­lif­le­re evet de­me ka­ra­rı ver­dim ve kar­şı­nız­da­yım. Al­bü­mün ba­na ya­kı­şan bir iş ol­ma­sı için de mü­zik dün­ya­sı­nın önem­li isim­le­rin­den Metin Özülkü ile stüd­yo­ya gir­dim ve pro­va­lar yap­ma­ya baş­la­dım. Al­bü­mü­mü çı­kart­mak için gün sa­yı­yo­rum di­ye­bi­li­rim. Son de­re­ce he­ye­can­lı­yım.

 ' HEP MERYL STREEP İMRENDİM'  

O ro­lü keş­ke ben oy­na­say­dım de­di­niz mi hiç?
Onu da­ha çok ya­ban­cı film­ler­de his­se­di­yo­rum. Özel­lik­le hay­ran ol­du­ğum bir oyun­cu var Meryl Stre­ep. Onun film­le­ri­ne git­ti­ğim za­man mut­suz dö­nü­yor­dum eve. Ni­ye ben böy­le bir rol oy­na­mı­yo­rum, ni­ye onun oy­na­dı­ğı gi­bi bir film­de oy­na­mı­yo­rum diye ba­ya­ğı mut­suz olu­yor­dum...

Oyun­cu ola­rak ne za­man gö­re­ce­ğiz si­zi ye­ni bir film­de?
Çok uzun yıl­lar­dır si­ne­ma­mı ih­mal et­tim di­ye dü­şü­nü­yo­rum ama Al­lah sağ­lık ve ömür ve­rir­se bu se­ne çok be­re­ket­li ola­cak. Si­ne­ma­mız­da şöy­le bir ger­çek var. Bel­li bir yaş­tan son­ra se­nar­yo bul­mak çok zor olu­yor. Da­ha çok ko­nu­lar genç yaş­ta­ki ar­ka­daş­lar için dü­şü­nü­lü­yor. Onun için yıl­lar­dır onu mu yap­sam, bu­nu mu yap­sam ti­ca­ri ba­şa­rı­sı ne olur di­ye hep ge­ri dur­dum bi­raz. Ger­çek se­bep buy­du. Fa­kat bu se­ne be­nim bu­gün­kü ko­nu­mu­ma, du­ru­şu­ma, dün­ya ba­kı­şı­ma uy­gun ar­ka ar­ka­ya 3-4 ta­ne pro­je gel­di. Bun­lar­dan ikisinde yö­net­men­lik ya­pa­ca­ğım. İki fark­lı pro­je­de de baş­rol oy­na­ya­ca­ğım. Çok he­ye­can­lı­yım. Be­nim yıl­lar­dır dü­şün­dü­ğüm bir pro­je var. Ger­çek bir hi­ka­ye­den. Top­lum­da­ki tüm ka­dın­la­rı il­gi­len­di­ri­yor. Yö­net­men­li­ği­ni yap­ma­yı dü­şü­nü­yo­rum.

Nurgül’ü çok seviyorum

Ye­ni si­ne­ma­cı­lar­dan kim­le­ri be­ğe­ni­yor­su­nuz ?
Tek ke­li­me ile hep­si mü­kem­mel hep­si­ni hay­ran­lık­la sey­re­di­yo­rum. Genç oyun­cu­lar ken­di­le­ri­ni gös­te­rebil­me im­ka­nı­na sa­hip­ler. Me­se­la Nur­gül Ye­şil­çay ina­nıl­maz oyun­cu­luk ser­gi­li­yor, ona ba­kın­ca gö­zü­mü ala­mı­yo­rum. Nur­gül’­le kar­şı­laş­tı­ğı­mız za­man çok mutlu oluyorum. Çok se­vi­yo­rum onu, onun­ da be­ni çok sev­di­ği­ni bi­li­yo­rum.

İyi ki Yağmur’u doğurmuşum

Kızınız Yağmur şu an ne yapıyor?
Kızım Yağmur denilince yüzümde gülücükler oluyor. Hayatta beni mutlu eden Allahım’ın bana armağanı. İyi ki, hayatımda bir kızım oldu. Hayatım farklı bir anlam kazandı. Belli bir yaşa gelince arkadaş, dost olduğunuz zaman başka bir mutluluk. İyi ki yağmuru doğurmuşum diyorum. Yağmur mutlu olsun diye sağlığıma , yaşantıma dikkat ediyorum. Seyircim kadar Yağmur da benimle gurur duysun istiyorum. Yıllar önce aman çocuğum şımarık olmasın derdim Allah gönlüme göre verdi. Son derece mütevazı, son derece paylaşımcı, ben sevgi dolu bir insanım benden bin kat sevgi dolu, merhametli ve müthiş dürüst, sıcak enerjisi ile insanları çekiyor kendine. Bağımsız bir birey artık, iş sahibi bir yapım şirket kurdu “Tokyo medya” diye. Çalışmayı benim gibi çok seviyor o yönünü çok takdir ediyorum. Gurur duyuyorum kızımla, annesini mahçup etmedi verdiğim emekler helal olsun.

Kelebeğin Rüyası Oscar alacak

Yerli yapımların dünya sinemasıyla buluşması neden geç oldu? Türk Sineması’nın dünya sinemasındaki yeri ?
Yeşilçam sinemasını yıllar önce o dönem bir kısım seyirci küçümserdi hep. Aslında o yıllarda o kadar güzel filmler yapılıyordu ki mesela; Bereketli Topraklar, Susuz Yaz, Yılanların Öcü, Acı Hayat... İnanın bana festivallık filmlerdi bunlar. O dönem İtalyan yeni gerçekçilik akımı vardı. Fakat bizde o tarihlerde sinema sektörü tam oluşmadığı için biz bu filmlerimizi o yıllarda festivallere gönderemedik. Dış festivallerin önemi bu kadar anlaşılmamıştı. O ülkeye ait bir filmin, o ülkeyi tanıtmak için ne kadar önemli olduğu bilinci yoktu daha. Bakın Amerikan Sineması, tüm dünyayı kendi kültürü ile istila etti. Şimdi şimdi bunların önemi anlaşılıyor. Kendi filmlerimizi tanıtmak için festivaller yapılıyor, kendi filmlerimizi tanıtmak için standlar kuruluyor. Belki gecikmesinin sebebi bu. Ama ben Türk Sineması’nın gecikmiş de olsa önünü çok açık görüyorum. Bakın mesala Kelebeğin Rüyası oscar alacak. Önü çok açık.

Kızım Yağmur’un oyuncu olmasını ben istiyorum

Yağmurun oyuncu olmasını istiyor musunuz?
Her şeyden önemlisi tahsilini tamamlaması çok güzel diye düşünüyorum. Bir kere ben istiyorum onun bir iki filmde oynamasını oyuncu olmasını. Sinemacı gözüyle bakıyorum, yönetmen gözüyle. Yaşının en güzel zamanı o yaşta bir genç kızın dünyasını ne kadar güzel yansıtır ve de inanılmaz yetenekli. Yani kalıtımsal baba, halası (Hepşen Ünal Akar), bu dünyanın içinde büyüdü ve inanılmaz yetenekli bir de sinema kültürü var. Ayrıca geçen sene Yurtdışında Oyuncululuk kurslarına da gitti. Bu sene onun için düşündüğümüz çok güzel iki projemiz var.

Heyecanlandıran kimse yok


Nasıl bir erkek Sultan’ın gönlünü kazanabilir?
Bundan sonra zor. İnsan gençlik yıllarında hemen kapılabiliyor biliyorsunuz aşk o kadar güçlü bir duygu ki yıllar geçtikten sonra ince eliyip sık dokumaya başlıyorsunuz, beklentileriniz yükseliyor. Ben aşk defterini kapattığım için. Aslında o lafı da sevmiyorum aşk defterini kapattım. İnsan aslında ömrünün sonuna kadar aşk defterini kapatmamalı çünkü aşk hayata bir başka türlü bağlanmanızı sağlıyor. Allah insanlara o güçlü duyguyu vermiş. Öyle birisi çıksa karşıma beni yeniden heycanlandırsa keşke ama yok. Aşk hakikaten güçlü bir duygu ve herkesin yaşaması gerek bir duygu. İnsanı insan yapan bir duygu. Aşık olduğunuz zaman insan olduğunuzu farkediyorsunuz, hayatı tanıyorsunuz, kendinizle yüzleşiyorsunuz.