Dün yazılım kodluyorlardı, bugün insan genini yazıyorlar.

Silikon Vadisi’nin yeni hedefi artık yapay zekâ değil, “üstün zekâ.”  Ve bunu anne karnında yapıyorlar.

ChatGPT’nin yaratıcısı Sam Altman, eşi Oliver Mulherin ve kripto para milyarderi Brian Armstrong’un fonladığı gizli bir girişim, laboratuvarlarda yeni bir insan nesli tasarlamaya başladı. Adı ironik biçimde “Preventive” yani “önleyici.”

Ama önledikleri hastalık değil, sıradanlık.

★★★

Sam Altman, bugün 150 milyar dolarlık piyasa değeriyle dünyanın en etkili teknoloji şirketlerinden birini yöneten isim. OpenAI’nin başındaki adam olarak “insan zekâsını yapay olarak yeniden üretme” hedefini neredeyse gerçeğe dönüştürdü. Şimdi, yapay zekâyı yöneten bu zihin, doğal zekânın da geleceğini şekillendirmeye girişti.

Altman, eşi Mulherin ve Armstrong, genetik düzenleme teknolojilerini embriyo aşamasına taşımak istiyor.

Kısacası, yapay zekâyı eğitmekten sıkıldılar, şimdi insanın DNA’sını optimize etmeye karar verdiler.

★★★

Preventive’in hikayesi, 6 kişilik bir WeWork ofisinde başladı. Şirketin amacı, hastalık genlerini temizlemekle sınırlı değil.

Embriyo üzerinde “düzenleme” yaparak hem kalıtsal hastalıkları silmek hem de “dayanıklı, zeki, yüksek IQ’lu” çocuklar yaratmak istiyorlar.

Proje ABD’de yasak olduğu için çalışmalarını yurt dışına taşımayı planlıyorlar. Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan ve Honduras gibi ülkelerde düzenlemelerin esnek olduğu laboratuvarlarla temas halindeler.

Bir zamanlar “yapay zekâ insanı geçecek mi?” tartışması yapıyorduk. Şimdi “Yapay zekâ insanı yeniden mi yazacak?” sorusunu soruyoruz. 

★★★

Brian Armstrong, özel davetlerde bilim insanlarını ve yatırımcıları bir araya getiriyor. Masadaki konu artık yeni bir uygulama ya da kripto borsası değil, “genetik üstünlük.”

Armstrong’un sözleri dikkat çekici... “Kalp hastalığına dayanıklı, düşük kolesterollü, daha sağlam kemikli çocuklar mümkün.”

Bu, kulağa tıbbi devrim gibi geliyor ama aslında yeni bir sınıf yaratıyor...

Genetik seçilmişler...

Tıpkı 1997’deki Gattaca filmindeki gibi... Orada devlet seçiyordu; şimdi özel sektör seçiyor.

★★★

Altman ve Armstrong’un yatırım yaptığı başka girişimler de var...

Orchid, Nucleus Genomics, Herasight şirketleri...

Bu şirketler “poligenik tarama” adını verdikleri testlerle, embriyoların olası zekâ puanını, hastalık riskini, hatta boy ve kilo tahminini çıkarıyor.

Ebeveynlere bir liste sunuluyor... “Bu embriyo %14 daha az anksiyete riski taşıyor, bu %9 daha yüksek IQ potansiyeline sahip, bu diğerlerinden 2 santim daha uzun olabilir.”

Ardından “Hangisini istersiniz?” diye soruyorlar.

Yani dijital çağın çocuk seçimi artık online alışveriş konforuna taşındı.

★★★

Bu gen düzenlemeleri gelecek kuşakları da etkiliyor. DNA’ya eklenen ya da silinen her değişiklik, torunlara kadar taşınabiliyor.

İlk biz yapalım, dünya alışır” mantığı devrede.

Poligenik tarama testleri şimdiden 10 ila 50 bin dolar arasında satılıyor.

Altman’ın çevresinde bu hizmetleri kullanan ünlüler bile var...

Elon Musk, Neuralink yöneticisi Shivon Zilis’le çocuklarını hep aynı yöntemle ‘seçti.’

İronik olan şu... İnsanların işini elinden alan yapay zekâ şimdi insanların genetik kaderini de eline alıyor.

Bazıları buna “neo-evolution” yani “yeni evrim” diyor.

Ama bu evrimin yönünü doğa değil, dolar belirliyor.