Veli TOPRAK / ANKARA

Seçimde hukukun göz ardı edildiğini, eşitli ve serbestlik içinde yapılmadığını belirten Erdem, muhalefetin YSK’ya ‘olağanüstü itiraz’da bulunmasını istedi.

SÖZCÜ’ye konuşan Erdem, 1963'de İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminde CHP olarak kendilerinin bu yöntemi kullandığını söyledi. Radikal gazetesi internet sitesine de aynı konuda yazı yazan Erdem, YSK’nın 1 Kasım 2015 seçimlerinin kesin sonucu açıklamasından sonra muhalefetin de bu yolu kullanabileceğini belirterek şu uyarılarda bulundu:

OY VERMEYİ ETKİLEYEN DURUMLAR


“Seçimler eşitlik, adalet ve serbestlik içinde yapılmamıştır; hukuk gözardı edilmiştir. Seçimler yapıldı, AKP’nin yüzde 50’ye yakın oyla 317 milletvekili kazandığı açıklandı. YSK kesin sonucu bu hafta yayımlayacak. Nerede hangi partinin oy kazandığı, nerede niçin kaybettiği irdeleniyor; ancak oy vermeyi etkileyen genel durum ve davranışlara çok az değiniliyor. 1950 yılından beri, seçimin temel ilkesi, ‘serbest, eşit, tek dereceli genel oy esaslarına göre yapılması’dır. Seçmen oyunu kendisi kullanır, oy gizli verilir, oyların sayımı, dökümü ve tutanaklara bağlanması açık olarak yapılır.

BİR PARTİYE OY VERİN, DİĞERİNE VERMEYİN


İki seçimde de, ilk kez genel oyla seçilen Cumhurbaşkanı; kimin, hangi yetki ve kaynakla düzenlediği bilinmeyen gösterişli mitinglerde; dış ülkeden gelen misafirlerle birlikte girdikleri basın toplantılarında; ‘Cumhurbaşkanlığı külliyesinde’ organize buluşmalarda, değişik kurumların düzenlediği toplantılarda; uygun düşüp düşmediğine bakmadan, AKP’ye oy verilmesini, özellikle HDP’ye oy verilmemesini istedi! Bütün konuşmalarında, bağımsız ve tarafsız Cumhurbaşkanının bir partinin yanında diğer partilerin karşısında yer aldığı açıkça anlaşıldı.

YAZARLAR KORKUTULDU


AKP’nin lehine sonuç almak için, hangi kanallarla hangi ilişkiler içine girildiği belirsizdir. İktidar partisinin propaganda toplantılarında, bir yanıyla yasalara aykırı unsurlar bulunmaktaydı. İki kampanya boyunca; gazete, internet ve televizyon kanallarının yayını adeta bir partiye aşırı oranda öncelik ve yer verilmesi sağlandı! Yazarlar korkutuldu!

‘OLAĞANÜSTÜ İTİRAZ’ EDİLMELİ


2015 yılında yapılan iki seçimin de, ‘eşit’ ve ‘serbestçe’ yapıldığı iddia edilemez. Böyle bir durumu yasalarımız öngörmüş ve iktidarın bu tip davranışlarını önlemek için ayrı bir itiraz yöntemi tanımlamıştır. ‘Olağanüstü itiraz’ denilen bu yöntem, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 130’uncu maddesinde tanımlanmıştır. Bu madde, ‘Seçimin sonucunu etkileyen olaylar ve haller’ varsa, olayın üstünden çok vakit geçmiş, bunlardan birine karşı itiraz üzerine karar verilmiş ve belli koşullarda yetkili kurullara başvurulmuş olmasına bakılmaksızın, YSK'ya itiraz edilmesini düzenlemektedir.

YSK'YA İTİRAZ EDİLMELİDİR


2015 seçimlerinde, halkın ortaya koyduğu milli irade midir? Bütün partiler eşit kaynak ve imkana mı sahipti? Durumun vahametini halka gösterecek olan muhalefet partilerinden bir ses çıkmadı. 2015 seçimlerinde, ‘seçimin neticesine müessir olaylar ve haller’ sayılamayacak kadar çoktur. Seçimlerin başlangıcından sonuna kadar bütün olayların belgelenmesi, belgelerin nerede bulunduğu tespit edilip, YSK'na itiraz edilebilmelidir.”