Ebeveyn tutumu başarının anahtarı!

SÖZCÜ EĞİTİM/ Dört aylık uzun bir sürecin ardından 28 Eylül pazartesi günü okullar yeni eğitim öğretim yılına kapılarını açtı. Tatil döneminde çocuklar; uyku düzenleri, çalışma sistemleri ve boş vakitlerini değerlendirme stilleri gibi birçok alanda değişiklik yaşadılar. Teknoloji ile daha fazla vakit geçirdiler ve bilgisayar oyunları bu süreçte çocukların vazgeçilmezleri oldu.

Okulun açılması ile bu bağımlılıklarından uzaklaşmaları ve farklı bir tempoya geçiş yaparak kendilerine yeni bir çalışma düzeni oluşturmaları gerekiyor. Peki, bu noktada ebeveynler nasıl bir tutum sergilemeliler?

Uzm. Psk. Asena Soydaş, çalışma düzeni ve hedefler konusunda velilerin doğru rehberlik etmesinin önemine dikkat çekiyor. Soydaş, mutlu ve başarılı bir okul yaşamı için velilere şu önerilerde bulundu:

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki ebeveynlerin çocuklarının okul ve evdeki ders düzenlerine dahil olmaları onların başarıları üzerinde olumlu bir etki yaratıyor. Okul düzeyinde ele alacak olursak; sınıf öğretmenleriyle iletişim halinde olmak, okul etkinliklerine katılmak ve okul devamsızlığını kontrol etmek gibi konular ebeveynlerin dikkat etmeleri gereken konular olarak göze çarpıyor. Evdeki düzen için de ödev saati, boş zamanların nasıl değerlendirilebileceği gibi konularda çocuklara destek sağlamak gerekiyor.

Tüm bunlarla birlikte çocuktan başarı anlamında ne beklendiği, eğitimin neden önemli olduğu ve ne anlam ifade ettiği, hedef belirleme ve o hedefe ulaşmak için nasıl bir yol çizmeleri gerektiği konusu gibi konular eğitim sürecinin başında çocukla konuşulması gereken konular olup çocuğun eğitim öğretim hayatını planlaması noktasında ona yardımcı olacaktır. Ancak; bu belirttiğim noktalar çocuğun otonom bir şekilde çalışmasına zemin hazırlamalı ve çocuk bir noktada kontrol edilmesine gerek kalmayacak bir sistem oturtmalıdır.

Çocuğa sürekli müdahale etmek yerine daha okul başında ona neler yapması gerektiği ve ondan beklenilenler aktarılarak onun kendi sorumluluklarını üstleneceği ebeveynlerinden bağımsız bir sistem oluşturması sağlanmalıdır. Aksi halde her ödev saati geldiğinde “Hadi ders çalış.”, “Bilgisayarı kapat.” ,“Telefonu bırak.”, “Ödevlerinin başına otur.” gibi söylemlerle onu takip etmek zorunda kalırsınız. Bu söylemlere kısa sürede alışan çocuklar sözlerinize karşı duyarsızlaşır ve kulak arkası etmeye başlarlar. Bu durum da bir ebeveyn olarak otoritenizi bozar.

İlkokul ve ortaokul boyunca sergilediğiniz tutumlar lise için geçerliliğini ve etkisini yitirecektir. Bu sebeple lise çağına kadar çocuğunuza çalışma düzeni ve hedefler konusunda doğru rehberlik etmeniz önem taşır.

Otonomiyi öne çıkaran, destekleyici bir tutum sergilemek ve müdahaleci bir tutumdan kaçınmak çocukları başarıya götürürken, kontrol ve direkt yardım çocuğun başarısını ve öğrenme süreçlerini olumsuz yönde etkiliyor. Bununla birlikte, ebeveynler okulu çocuklarına daha fazla sevdirebilmek için onları okuldaki ders dışı aktivitelere (kulüp çalışmaları, spor etkinlikleri, vb.) katılmaları için teşvik edebilirler. Böylece okul çocuklar için sadece dersten ibaret olan bir kurum olmaktan çıkacaktır.