Türkiye’nin Afganistan’a, Irak’a, Suriye’ye dönmesine sebep olanlara lanet olsun!..
Kim olursa olsun, iktidar hırsıyla ülkemizi kaosa sürükleyenlere, Türk Milleti’ni ateşe atanlara lanet olsun!..
Beceriksizliği, basiretsizliği, rehaveti yüzünden Türk Ulusu’nu acılar içinde bırakanlara lanet olsun!..
Kan içmeye doyamayanlara lanet olsun!..
Bu alçaklığa, bu ihanete lanet olsun!..

* * *

Suruç katliamı ve seçimlerden bir gün önce HDP’nin Diyarbakır mitinginde patlayan bombalardan sonra, Başkent Ankara’nın göbeği yeni bir büyük katliama sahne oldu...
Bu kanlı ve karanlık günde 86 güzel insanımız hayatını kaybetti, 186 insanımız yaralandı!..
Oysa onlar, “Barış ve Demokrasi” için yola çıkmışlardı...
Türkiye’nin her yerinden otobüslerle Ankara Garı’nın önüne geldiler; kortej oluşturup Başkent’in en merkezi yeri Sıhhiye Meydanı’na çıkacaklar, barış ve demokrasi çin haykıracaklardı...

* * *

Kirli eller, barış ve demokrasi talebine
iki büyük kalleş patlamayla cevap verdi!..
Seçimlere 21 gün kala Türkiye, Ankara’daki vahşi saldırıyla, dehşet içinde kaldı...
Olay, terörün zirve yaptığı Cizre, Şemdinli gibi yerlerde değil, Türkiye’nin Başkenti Ankara’da, Ankara’nın da göbeğinde yaşandı...
Neşe içinde gelenlerin halaylar çektiği toplanma alanı, kopan kollar bacaklar,
etrafa fırlayan et parçaları, asfalta yayılan kanla kaplandı!..

* * *

7 Haziran seçiminden bu yana meydana gelen olaylara bakınız...
Nice şehitler ...
Evlerinde uyurken alçakça şehit edilen polisler, çorba içerken kalleş saldırıya
uğrayıp şehit olan polisler...
Askerlerimiz, her biri gencecik fidan...
İki binbaşı, bir yüzbaşı, teğmenler, astsubaylarımız, uzman çavuşlarımız...
Önceki gün ve dün 2 polisimiz daha şehit edildi...
7 Haziran’dan bu yana oluk oluk kan akıyor!..
Türkiye kan gölüne döndü, analar feryat ediyor!..
Bunun bir anlamı yok mu?..

* * *

Anaların çığlıkları gök kubbede yankılanmaya devam ederken...
Türkiye’nin Başkentinde, Başkentin de göbeğinde menfur saldırı...
Kimdir bunun sorumlusu?..
“Sorumlu terördür” deyip geçemeyiz...
Şu anda ülkeyi kim yönetiyorsa terörün hakkından gelemiyorsa, odur!..
Bugün AKP tek başına !..
7 Haziran’dan önce ülkeyi kim, kimler yönetiyorsa, bugün de onlar yönetiyor...
Biz bu kanın hesabını Bakkal Ahmet efendiden mi soracağız?!..

* * *

Ülkenin Başbakanı daha iki gün önce miting meydanlarında ülkeyi ne kadar güzel idare ettiklerini söyleyerek soruyordu:
“7 Haziran’dan sonra yönetim boşluğu oldu mu?”
Toplanan kalabalık hep bir ağızdan bağırıyordu:
“Haaaayır!”
Bu nasıl bir yönetim boşluğu değildir ki iktidar ülkenin bir bölümünde sokağa çıkma yasağı ilan etmek zorunda kalıyor...
Kamu düzenini sağlayamadığı için çareyi sandık taşımada arıyor ve dün 86 vatandaşımız hunhar saldırıda hayatını kaybediyor!..

* * *

Bütün bunlar, 13 yıllık iktidarın gaflet ve dalaletinin, ülkenin silah ve patlayıcı deposu haline gelmesi vurdum duymazlığının 7 Haziran sonrasına intikalidir!..
Koskoca bir devlet kimlerin elinde?..
Bu ülkenin polis istihbaratı, Milli İstihbarat Teşkilatı yok mu?..
İstihbarat teşkilatları ne işe yarar?..
Zorla seçime sürüklenen ülkemizin Başkentindeki izinli mitingde bombalar patlıyor insanlarımız can veriyor, yaralanıyor, her gün kan, her gün gözyaşı...
Ve bu iktidar, yönettiği istihbarat ve güvenlik örgütleriyle acz içinde kalıyor!..
Artık bu ülkede kimsenin can güvenliği yoktur!..

* * *

Lanet olsun!..
Güzel ülkemizin kan revan içinde kalmasına, anaların feryadına sebep olanlara lanet olsun!..
Bu büyük alçaklığa...
Bu büyük ihanete...
Bize bu acıları yaşatanlara...
Ve bitip tükenmek bilmeyen siyasi ihtirasa...
Lanet olsun!..