Şu Volkswagen skandalı farklı gerçeği gözler önüne serdi: Üniversiteler serbest olmadan, iyi eğitim olmadan, sorgulamadan bilim olmuyor.
Volkswagen, ABD’de dizel motorlu araçlara yerleştirilen bir yazılım sayesinde aracın karbon emisyonlarını bilinçli şekilde olduğundan düşük gösterirken ebelendi. Şirket, dünya çapında sattığı 11 milyon araçta ABD’li denetçilerin ‘sakıncalı’ bulduğu yazılımın olduğunu açıkladı.
Şimdi Volkswagen şirketi, ödeyeceği 18 milyar dolar cezanın üzerine yazılım yenilmek, Amerikalıların bireysel tazminatlarına para yetiştirmek ve dünyanın geri kalanı ile didişmek için çalışacak.
Aynı grubun bünyesinde Audi ve Skoda da üretiliyor. Benzer motorları kullanıyorlar. Kuvvetle muhtemel benzer durum onlar için de geçerli olacak.

Aynı zamanda vergi kaçakçılığı

Peki, işin başına dönelim. Bu durum nasıl ortaya çıktı? Merak!
Uluslararası çevre vakfında görevli bir kimyager, Almanya’nın ABD için ürettiği otomobillerin Avrupa’dakinden çok daha temiz ve çevreye uygun olduğunu gördü. Biz enayi miyiz, neden bize satılan aynı otomobil havayı daha fazla kirletiyor diye sorguladı.
Bir profesör, bir mühendis, iki öğrenci ve bir üniversite çalışanından oluşan 5 kişilik bir araştırma grubu kurdu. Arabaları kiralayıp egzozlarına test aletlerini bağladılar. Bir baktılar Amerika’da salınan zehirli gaz Avrupa’dan beter durumda görünüyor. Haliyle Amerikan Çevre Ajansı vazifesini yapıp şirketin canına okudu.
Kuvvetle muhtemel benzer cinliği araba sattıkları bütün ülkelerde yaptılar. Çünkü çevre politikalarında dünya ülkeleri benzine uygulanan vergiyi yüksek tutarak dizeli destekliyor. Volkswagen’in yaptığı aynı zamanda vergi kaçakçılığı...

Eğitim türev almak değildir!

Türkiye’de de öyle değil mi? Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu verilerine göre benzine uygulanan toplam vergi 2.9 lirayken, dizele uygulanan vergi 2.2 lira düzeyinde.
Tekrar şu iyi eğitim işine geri dönelim. İyi eğitim, türev alabilen, algoritma yazabilen bir kitle oluşturmak değildir. Her alanda sorgulayabilen, düşünen, duyarlı, bilinçli bir nesil yetiştirmektir. Farklılıkları olan, çelişen, düşünen, doğruyu arayan bir nesil...
Zira mevcut iktidar Türkiye’de bunun olmaması için elinden geleni yapıp, kendine biat eden bir toplum için beyinleri yıkamaya devam ediyorsa da, insanın doğası gereği bunu başarmasının mümkün olmadığını anlayacaklardır. Günü geldiğinde bir kimyager veya bir dansçı çıkıp bütün sistemi değiştirecektir.