Cum­hur­baş­ka­nı Er­do­ğan, eği­tim sis­te­min­den ve ye­ni ne­sil­den bek­len­ti­si­ni or­ta­ya ko­yar­ken, Müs­lü­man­la­rın ken­di ölü­sü­nü ken­di­si yı­ka­ya­bi­le­cek ka­bi­li­ye­te eriş­me­si ge­rek­ti­ği­ni, işin as­lı­nın bu ol­du­ğu­nu yok­sa ölü­le­rin or­ta­da ka­la­ca­ğı­nı söy­le­di. Viz­yo­nu­nu or­ta­ya koy­du.
Ay­nı sa­at­ler­de Ame­ri­ka­lı bi­lim adam­la­rı tüm dün­ya­nın me­rak­la bek­le­di­ği açık­la­ma­sın­da Mars yü­ze­yin­de su bu­lun­du­ğu­nu ve bu su­yun za­man za­man sı­vı hal­de ol­du­ğu­nu du­yu­ru­yor­du. Önem­li çün­kü su­yun içe­ri­sin­de­ki hid­ro­jen ve ok­si­je­ni ay­rış­tı­ra­rak, ro­ket ya­kı­tın­dan, Mars yü­ze­yin­de­ki in­san­lar için kri­tik olan su­ya ka­dar çok sa­yı­da ih­ti­ya­cın kar­şı­la­na­bi­le­cek. Adam­la­rın viz­yo­nu da bu! İyi ha­ber ölü­le­ri­miz Mar­s’­ta da­hi yı­ka­na­bi­le­cek.

ÖY­LE DOĞ­DU, BÖY­LE BAT­TI

Ro­ma­lı bil­gin olan Gai­us Pli­ni­us Se­cun­dus (M.S. 23-79), Na­tu­ra­lis His­to­ri­a ad­lı eser­de; “De­ni­ze bir bo­ru­dan akar gi­bi ka­rı­şan tat­lı su­yun özel­lik­le­ri da­ha da il­ginç ve ha­ri­ka­dır. Çün­kü su­da hay­ret edi­le­cek özel­lik­ler var­dır. Ken­di­si da­ha ağır olan de­niz su­yu, ken­di­sin­den da­ha ha­fif olan tat­lı su­yu üze­rin­de ta­şır. Do­la­yı­sıy­la tat­lı su, de­niz su­yun­dan ha­fif ol­du­ğu için de­niz su­yu­na ka­rış­maz ve de­ni­zin üze­rin­de yü­ze­r” di­ye­rek bi­li­min gö­rü­şü­nü açık­la­mış­tı.
Ro­ma İm­pa­ra­tor­lu­ğu bu bi­li­min ışı­ğın­da dün­ya­nın en bü­yük gü­cü ol­muş­tu. “Me­lek­ler er­kek mi­dir, di­şi mi­dir?” so­ru­su­na ce­vap arar­ken ise yı­kıl­mış­lar­dı.

SUÇ KİM­DE?

Al­man­ya ve­ya Ja­pon­ya­’nın pet­rol mü var? Ma­den mi çı­kı­yor? Ha­yır! Do­ğal kay­nak­la­rı ne­re­dey­se ol­ma­ma­sı­na rağ­men ye­tiş­miş in­san gü­cü sa­ye­sin­de bu­gün­kü ge­liş­miş­lik dü­zey­le­ri­ne ula­şa­bil­miş ül­ke­ler­dir bun­lar.
Biz de eği­ti­me pa­ra har­cı­yo­ruz. Da­ha ne ya­pa­lım? De­ğil iş­te! Keş­ke sa­de­ce okul in­şa et­mek, üni­ver­si­te sa­yı­sı­nı ar­tır­mak, ye­ni sı­nıf­lar aç­mak, akıl­lı tah­ta, tab­let bil­gi­sa­yar gi­bi ya­tı­rım ça­lış­ma­la­rı yap­mak ye­ter­li ol­say­dı.
Oy­sa bun­lar tek ba­şı­na eği­tim ka­li­te­si­ni art­tı­ra­maz. Sis­tem ol­ma­dan yıl­dız fut­bol­cu trans­fer et­mek gi­bi... Her maç fark yer, otu­rur­sun.

TEK­NO­LO­Jİ İKİ­Zİ­MİZ NA­MİB­YA

Bi­zim ha­len genç sa­yı­la­bi­le­cek bir nü­fu­su­muz var. Bu nü­fu­sun na­sıl eği­ti­le­ce­ği ge­le­ce­ği­mi­zi be­lir­le­ye­cek. Gö­rü­nen o ki mev­cut sis­tem Tür­ki­ye­’yi zen­gin­li­ğe gö­tür­mez. De­vam­lı se­vi­ye dü­şü­ren, bi­rey­sel ba­şa­rı­lar­la övü­nen, kit­le­sel ola­rak fa­kir­le­şen bir ül­ke ya­par bizi...
Tür­ki­ye, yük­sek tek­no­lo­ji ürün ih­ra­ca­tın­da Fi­ji, Na­mib­ya, Eti­yop­ya, Lüb­nan, Pa­kis­tan ile ay­nı lig­de... Tek­no­lo­ji bil­gi, bi­ri­kim ve akıl is­ter. Böy­le bir tab­lo si­ze umut ve­ri­yor­sa bi­le­mem ama ba­na ver­mi­yor.
Ölü yı­ka­ma işi­ne ge­lin­ce... Bü­yük din­ler­den geç­tim, Hin­du­izm ve Bu­dizm de da­hi ölü­ler yı­ka­nıp öy­le gö­mü­lür. Bu­nun için okul oku­ma­ya ge­rek yok. Yo­u Tu­be’da ay­rın­tı­lı gös­te­ri­yor. Ye­di da­ki­ka sü­rü­yor.