Sanayi üretiminin abartılı yüksek çıkması ilgili Bakan dâhil herkesi şaşırttı. Düşünsenize tüketici güven endeksinin yüzde 3.6, ihracatın yüzde 4.9 düştüğü ağustos ayında sanayi üretimi yüzde 7.2 ile beklentilerin kat kat üzerinde arttı.
Demek ki, Türkiye dert üstü murad üstü... Ne bağırıp duruyoruz öyleyse. Seçime bile gerek yok. Şahane Sanayi Bakanımız var. Aynı zamanda Bilim ve Teknoloji Bakanlığı da yapıyor. Bıraksalar çevre, şehircilik, ekonomi derken kopup gidecek. İnanılmaz kulağı var. Yarasa denilen hayvan halt etmiş.
17-25 Aralık tapeleri için; “Ben o ses kayıtlarını ilk dinlediğimde çok açık bir montaj olduğunu hissettim” demişti. Hissiyat önemlidir.
Paketle resmimizi çeker misin?
Sonrasında TÜBİTAK aylarca çalıştı tapelerin üzerinde... Baktılar Sanayi Bakanı bir dinleyişte anlıyor, TÜBİTAK milyon dolarlık bilgisayarlarıyla işin içinden çıkamıyor. Haliyle Atatürk Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesi Müdürlüğü’nden TÜBİTAK’a müdür yardımcısı transfer ettiler. Herkes rahat bir nefes aldı. Alkışların tamamını Sanayi Bakanı’na vermemiz doğru olmaz. AKP Hükümeti’nin de büyük katkıları var. Hatırlarsanız şubat ayında adıyla, sanıyla; “İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destekleme Paketi” açıkladılar. Sadece namını söylesen sanayici coşar! Öylesine bir paketti.
Cümle televizyon açıklamayı naklen verdi. Paketin içeriği hakkında uzun uzun tartışmalar yapıldı. İşadamları görüşlerini bildirdiler. Peki, sonra ne oldu? Olmadı. Paketin adı duyuldu kendisi kayboldu!
Orada, bir alacak vardı uzakta
Zaten sanayi ile de pek alakası yoktu. Yerden çer-çöp toplayıp ağaç dikecek ve 120 bin kişilik yeni istihdam yaratılacaktı. Altı aylık bir süreç için... Ayda 800 lira verilip sonra başının çaresine bak denilecekti. Olmadı ama önemli olan niyet değil mi?
Sanayi üretimine dönersek ve açıklanan verileri karşılaştırırsak satamadıkları ve satamayacakları malı üretmişler. Stok defterine çalışmışlar. Ya da uzun vadelerle, tahsilatı şüpheli mal üretmişler. Açıklanan verilerden çıkan sonuç bu!
Türkiye’nin iç pazar risk vadesi 180 gün... Üzeri biraz Allah’a emanet mal satmak anlamına geliyor. Kısa vadeli borçları uzun vadeli alacaklarla kapamaya çalışmak çoğu şirketi zorlayacaktır. Ancak günü kurtarır. Ne diyeyim. Kolay gelsin.