MHP ­li­de­ri Dev­le­t ­Bah­çe­li, Af­yon­ka­ra­hi­sar mi­tin­gin­den ön­ce ya­za­rı­mız ve An­ka­ra Tem­sil­ci­miz Say­gı Öz­tür­k’­ün so­ru­la­rı­nı ya­nıt­la­dı.

İŞ­TE Bah­çe­li­’nin sert söz­le­ri: “Baş­ba­kan da, cum­hur­baş­ka­nı da ay­nı şey­le­ri söy­lü­yor. İf­ti­ray­la tah­rik edi­yor. Esas pa­ra­lel­ci ken­di­le­ri­dir. 10 yıl bir­lik­te olup bir­çok ka­ra­rın al­tı­na im­za at­tı­lar.”

“17-25 Ara­lı­k’­ta ay­rıl­dı di­ye, her­ke­si düş­man ilan et­me­si ve bu düş­man­lı­ğa her­ke­si kat­ma­sı da doğ­ru de­ğil. Ben Gü­le­n’­i ta­nı­mam. Gü­nü gel­di­ğin­de bun­la­rın hep­si­nin he­sa­bı so­ru­la­cak.”

“SAN­DIK hi­le­le­ri ko­nu­sun­da bi­ze ge­len çok ih­bar var. Tür­ki­ye­’de her şe­yi tah­rip eden, se­çi­mi tah­rip et­mez mi. Bu ne­den­le ken­di ön­le­mi­mi­zi alı­yo­ruz...”

Devlet Bahçeli SÖZCÜ aracılığı ile ülkücülere seslendi:

7 Haziran’da sandıkları kurt bakışıyla koruyun!


MHP Ge­nel Baş­ka­nı Dev­let Bah­çe­li­’y­le Af­yon­ka­ra­hi­sa­r’­da­yız. CHP Ge­nel Baş­ka­nı Ke­mal Kı­lıç­da­roğ­lu, mi­ting­ler­de ses kı­sık­lı­ğı­na ne­den ol­du­ğu için kah­ve iç­mez­ken, Bah­çe­li ise mi­tin­ge git­me­den ön­ce kah­ve­si­ni yu­dum­lu­yor­du. Ge­nel baş­ka­nın ya­nın­da ka­dın kol­la­rı, genç­lik kol­la­rı tem­sil­ci­le­ri de bel­li bir di­sip­lin için­de bu­lu­nu­yor­du.

Dev­let Bey, 3 Ma­yı­s’­ta par­ti­si­nin “se­çim be­yan­na­me­si­ni­” açık­la­dık­tan son­ra yol­la­ra düş­tü. Şim­di­ye ka­dar 22 il ve on­lar­ca il­çe­yi do­laş­tı. Mi­ting alan­la­rın­da di­na­mizm ve he­ye­can var. Özel­lik­le ka­dın­la­rın, genç kız ve er­kek­le­rin ka­tı­lı­mı­nın her mi­ting­de faz­la ol­ma­sı, Bah­çe­li­’yi mut­lu edi­yor. Bah­çe­li ön­ce­ki se­çim­le­re gö­re mi­ting alan­la­rın­da­ki bu de­ği­şi­mi şöy­le an­la­tı­yor:

“Ka­dın­la­rı­mız es­ki mi­ting­le­ri­miz­de bir yer­de öbek ha­lin­de du­ru­yor­du. Şim­di alan­lar­da ta­ma­men yay­gın bir hal­de­ler ve si­ya­si söy­le­me ka­tı­lı­yor­lar. İşin il­gi çe­ken ta­ra­fı da bu. Ko­nuş­ma­la­rı dik­kat­le din­li­yor­lar, ye­ri gel­di­ğin­de al­kış­lı­yor­lar, ye­ri gel­di­ğin­de ba­ğı­rı­yor, slo­gan atı­yor­lar.”

‘ET­P’­ye sert tep­ki


Baş­ba­kan Ah­met Da­vu­toğ­lu, ara­la­rın­da MHP’­nin de bu­lun­du­ğu si­ya­si par­ti­ler için “Es­ki Tür­ki­ye par­ti­si - ET­P” di­yor. Bu sö­zü ha­tır­lat­tı­ğı­mız­da Dev­let Bah­çe­li şun­la­rı söy­lü­yor:
“Bun­la­rı söy­le­yen­ler­den bi­ri­si Re­cep Tay­yip Er­do­ğan, di­ğe­ri de kop­ya­sı Ah­met Da­vu­toğ­lu­’dur. ETP la­fı­nın hiç­bir ya­kı­şık ta­ra­fı yok. Bu partiler ken­di­le­ri si­ya­si ha­yat­ta ol­ma­dı­ğı dö­nem­de, Türk si­ya­se­tin­de bü­yük hiz­met­le­ri bu­lu­nan si­ya­si ku­rum­lar­dır. Mus­ta­fa Ke­mal Ata­tür­k’­ü, İnö­nü­’yü, Ce­lal Ba­ya­r’­ı, Ad­nan Men­de­re­s’­i, Tur­gut Öza­l’­ı, Sü­ley­man De­mi­re­l’­i, Nec­met­tin Er­ba­ka­n’­ı, di­ğer­le­ri­ni in­kar ede­mez. Bun­la­rı in­kar ede­nin za­ten Tür­ki­ye­’den ko­puk­lu­ğu var de­mek­tir.”
Baş­ba­kan, MHP’­yi “pa­ra­lel ya­pı­” ola­rak ni­te­le­di­ği Fet­hul­lah Gü­len ce­ma­atiy­le bağ­lan­tı­lı gös­te­ri­yor. MHP’­nin ce­ma­at­le­re ya­kın­lı­ğı-uzak­lı­ğı­nı sor­du­ğu­muz­da Bah­çe­li­’nin ce­va­bı da şöy­le ol­du:
“Tür­ki­ye­’de inanç sis­te­mi içe­ri­sin­de üç önem­li ce­ma­at, bir bi­lim­sel araş­tır­ma­ya gö­re de 34 ana da­mar ta­ri­kat var. Bir de bun­la­rın yan kol­la­rı var. Biz bun­la­rı esas al­dı­ğı­mız­da, bun­la­rın hep­si bu mil­le­tin aziz ev­lat­la­rı­nın inanç­la­rı doğ­rul­tu­sun­da or­ta­ya koy­muş ol­duk­la­rı ta­vır­lar­dır, inanç­lar­dır. Biz Tür­ki­ye­’yi ku­cak­la­yan bir ku­rum ola­rak bü­tün ce­ma­at­le­re, ta­ri­kat­la­ra eşit me­sa­fe­de­yiz. Mez­hep yö­nüy­le de ay­nı­dır. Hal böy­le olun­ca her­ke­se eşit dav­ran­mak zo­run­da­yız.

Gü­le­n’­le hiç ko­nuş­ma­dım


Bu­ra­da dik­kat edi­le­cek ko­nu ce­ma­at ve­ya ta­ri­kat­lar­dan bi­ri­nin par­ti yö­ne­ti­min­de si­ya­set be­lir­le­yi­ci bir ko­nu­ma gel­miş ol­ma­sı ha­li­dir. Sa­kın­ca­lı olan bu­dur. Bu, si­zi bir ye­re sü­rük­ler. Bu­nun da öze­ti şu­dur: MHP, din­siz bir par­ti de­ğil­dir, ge­nel ta­bi­riy­le din­siz bir ha­re­ket de­ğil­dir. Din­ci ha­re­ket de de­ğil­dir. Ama din­li ha­re­ket­tir. İş­te bu bah­set­ti­ğim ko­nu din­li ol­ma vas­fı­mı­zı kay­bet­ti­rir. Bu­ra­ya dik­kat et­mek la­zım. Bu se­bep­le Fet­hul­lah Gü­len ce­ma­atiy­le biz her za­man me­sa­fe­li ol­mu­şuz­dur. On­lar da bi­zi faz­la se­ve­me­di­ler. İçi­miz­de ce­ma­ate il­gi du­yan bir­kaç ki­şi var. Ben Fet­hul­lah Gü­len Ho­ca’y­la kar­şı­laş­ma­dım, bir­bi­ri­mi­ze kar­şı cüm­le sarf et­me­dik.”

Esas pa­ra­lel­ci Er­do­ğa­n’­dır


Baş­ba­ka­nın ken­di­le­ri­ni sık­ça “pa­ra­lel­ci­” di­ye ta­nım­la­ma­sı­na gü­lü­yor, “Baş­ba­kan arit­me­ti­ği, geo­met­ri­yi ka­rış­tı­rı­yor. Pa­ra­le­lin içi­ne ne gi­rer on­la­rı bil­mi­yor. İf­ti­ray­la tah­rik edi­yo­r” di­yor. Ar­ka­sın­dan da ki­min pa­ra­lel­ci ol­du­ğu­nu şöy­le açık­lı­yor:
“Baş­ba­kan da, Cum­hur­baş­ka­nı da ay­nı şey­le­ri söy­lü­yor. Esas pa­ra­lel­ci ken­di­le­ri­dir. 10 yıl bir­lik­te olup birçok ka­rar­la­rın, ku­rum­la­rın oluş­ma­sın­da kat­kı sağ­la­yan bir si­ya­si li­der ola­rak 17-25 Ara­lı­k’­ta ay­rıl­dı di­ye her­ke­si düş­man ilan et­me­si ve bu düş­man­lı­ğa her­ke­si kat­ma­sı da doğ­ru bir şey de­ğil. Gü­nü gel­di­ğin­de bun­la­rın hep­si­nin he­sa­bı so­ru­la­cak.”



BA­RA­JI AŞA­MAZ­LAR­SA KAL­KIŞ­MA­YI DE­NE­YE­CEK­LER

Af­yon yo­lun­da, SÖZ­CÜ An­ka­ra Tem­sil­ci­si Say­gı Öz­tür­k’­e ko­nu­şan Bah­çe­li, HDP için baş­lık­ta­ki yo­ru­mu yap­tı. “Piş­man olur­la­r” de­di.

“A­ya­KLARı­nı denk al­sın­la­r”


HDP’­nin Mer­sin ve Ada­na bi­na­la­rın­da mey­da­na ge­len pat­la­ma­la­ra de­ği­nir­ken,“MH­P’­nin her han­gi bir si­ya­si par­ti­ye yö­ne­lik sal­dı­rı­lar­la hiç­bir ala­ka­sı yok­tur. Ol­ma­sı­na da ge­rek yok­tur. Önem­li olan şey bu­dur. Bu HDP olur, baş­ka bir par­ti olur, bi­zim için fark et­mez. Ama Tür­ki­ye­’de si­ya­se­ti kar­ma­şa­ya, kav­ga­ya sü­rük­le­mek is­te­yen odak­lar çok ba­sit sim­ge­ler­le birçok un­su­ru kul­la­na­bi­li­yor” di­yor. Bah­çe­li şöy­le de­vam edi­yor:
“Ör­ne­ğin ey­lem­den dö­ner­ken bi­ri kurt işa­re­ti ya­pı­yor­sa, kar­şıt grup­lar gi­bi be­lir­siz bir ifa­de için­de her­ke­si boş­luk­ta bı­ra­kı­yor ve sa­de­ce göz­le gö­rü­lür bir işa­re­te ta­kı­lı­yor­sa ‘bun­lar ül­kü­cü­le­r’ di­yor. Oy­sa as­lın­da ala­ka­sı yok. Ül­kü­cü­ler, her han­gi bir ey­le­mi çok ha­fi­fe al­maz­lar, ba­sit ey­lem­ler pe­şin­de de koş­maz­lar. İnan­dık­la­rı bir ko­nu var­sa onu so­nu­na ka­dar gö­tü­re­bi­le­cek ka­rar­lı­lık­ta olur­lar. Onun için her­kes dik­kat­li ol­sun, aya­ğı­nı denk al­sın, tah­rik­ler yap­ma­sın, kış­kırt­ma­sın, ba­rış-hu­zur içe­ri­sin­de bir se­çim at­la­ta­lım. Bu de­mok­ra­tik ya­rış Tür­ki­ye için la­zım­dır.”

“Her şe­yi tah­rip eden...”


Tür­ki­ye­’nin gün­de­min­de se­çim­ler­de mey­da­na ge­le­bi­le­cek hi­le­ler var. Bah­çe­li, her git­ti­ği yer­de se­çim hi­le­le­ri­ne kar­şı par­ti­li­le­ri­ni uya­rı­yor, on­la­ra şu ör­ne­ği ve­ri­yor: “San­dık hi­le­le­ri es­ki­den be­ri var. Ör­ne­ği A par­ti­si bir san­dık­ta 11 oy al­dı, önü­ne ya da ar­ka­sı­na 1 koy­muş ol­sa 111 oy al­mış gi­bi gös­te­ri­lir. Bu se­çim­de de bi­ze ge­len çok ih­bar var. Se­çim hi­le­le­ri ol­maz olur mu? Tür­ki­ye­’de her şe­yi tah­rip eden, se­çi­mi tah­rip et­mez mi? Bu ne­den­le biz ken­di ön­le­mi­mi­zi alı­yo­ruz, san­dık­la­ra bir kurt ba­kı­şı ve­ri­yo­ruz. Bu kurt ba­kı­şı çok önem­li. Ge­le­ni, uça­nı-ka­ça­nı ta­kip ede­cek.”

Her ül­kü­cü­den 24 oy


AKP, med­ya­yı ala­bil­di­ği­ne kul­la­nı­yor. De­mok­ra­tik re­ka­bet le­ri­ne hak­sız re­ka­bet ege­men ol­muş. İş­te, Bah­çe­li de teş­ki­la­tı­na şu ta­li­ma­tı ver­miş:
“Her ül­kü­cü 24 oy top­la­sın. Ne­den 24 de­ni­lir­se. 24 boy­dan ha­re­ket edi­yo­ruz. Ben ül­kü­cü­yüm di­ye­ne bu kri­tik se­çim­de bü­yük gö­rev dü­şü­yor. Her ül­kü­cü­nün 24 oy ge­tir­me­si as­li gö­re­vi ol­sun. Bu­nu sağ­lar­lar­sa çok önem­li bir ra­kam or­ta­ya çı­kar. Ay­rı­ca her si­ya­si par­ti için­de ül­kü­cü­ler ol­du­ğu­nu dik­ka­te alır­sak, 24 oy ge­ti­ril­me­si çok bü­yük bir oy de­mek­tir.”

HDP ba­ra­jı ge­çe­mez­se


HDP ba­ra­jı ge­çe­mez­se tür­ki­ye­’de bü­yük olay­lar ya­şa­na­bi­le­ce­ği ko­nu­şu­lu­yor. Bu du­ru­mu Banh­çe­li­’ye sor­dum, şun­la­rı an­lat­tı:
“HDP ba­ra­jı ge­çe­mez­se olay­lar ya­şa­na­ca­ğı, so­kak­la­rın ka­rı­şa­ca­ğı bek­len­ti­si gün­de­me ge­ti­ri­li­yor. AKP ile HDP bir­bir­le­ri­ne kar­şı san­ki bir ge­ri­lim stra­te­ji­si iz­le­ye­rek Os­lo sü­re­cin­den bu ya­na bir rol pay­la­şı­mı için­de­ler. Ba­ra­jı aşa­maz­lar­sa kal­kış­ma­yı de­ne­ye­cek­ler. 1984’te si­lah­lı pro­pa­gan­da dö­ne­mi­ne geç­ti­ler, bi­li­nen bü­tün te­rö­rist ey­lem­le­ri de­ne­di­ler. Şim­di de ne­yi de­ner­ler­se de­ne­sin­ler piş­man ola­cak­lar.”
Bah­çe­li, önün­de at­lı bir­lik­le Af­yon­ka­ra­hi­sar Mey­da­nı­’na doğ­ru iler­li­yordu. Ar­dın­dan Uşa­k’­a “Bi­zim­le yü­rü­” de­mek için gi­de­cek­ti.