Sanırım... Cemaat kullarının gazeteci olmadıklarını -bir kısım medya- dışında bilmeyen kalmadı.
Pensilvanya emirleri doğrultusunda kalem oynattıkları- konuştukları artık ortaya çıktı.
Peki ya yandaşlar?
Kuşkusuz, gazetecilikle uzaktan yakından ilgileri yok; “Goebels müritleri” bunlar!
Yıllarca Cemaat müritleriyle kol kola girip hakkımızda yazmadıklarını bırakmadılar. Liderleri arasında “post” kavgası çıkınca birbirlerine düştüler.
Bugün... Yandaşlar, Cemaat kulu meslektaşları hakkında neler neler yazıyorlar.
Kavga çok büyük; yandaşların liderleri, PKK ile mücadele ile Paralel Yapı ile mücadelenin birbirinden ayrılmaması gerektiğini söylüyor.
Bu yazıları okuyup, bu demeçleri işitince kafamda kimi sorular oluşuyor.
Örneğin...
Biri çıkıp şunun yanıtını versin:
Hayati Yazıcı neden tekrar milletvekili adayı yapıldı?
Hatırlayınız...
Hayati Yazıcı kaç dönemdir sadece milletvekili değil; bakanlar kurulu üyesiydi.
Başbakan Yardımcılığı, Devlet Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yaptı.
Sonra ne oldu?
17-25 Aralık operasyonları gerçekleşti.
Başbakan Erdoğan “Paralel Yapı” sözünü ağzından düşürmediği o günlerde; Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, memleketi Rize’de 25 Ocak 2014’te bakın ne dedi:
“Bu topraklarda tek devletin yanında hiçbir zaman paralel diye bir yapı söz konusu değil ama devletin yönetim şeması içerisinde bazı kişilerin paralel uygulamalar içerisine girdiklerini söyleyenler var. Bunlar söylenebilir. Bunların da bir paralel devlet şeklinde değerlendirilmesinin çok gerçekçi olmadığını düşünüyorum...”
Biliyoruz ki... Bu sözler Başbakan Erdoğan’ı küplere bindirdi. Ve Cumhurbaşkanı olunca Hayati Yazıcı’nın üzerini çizdi; Davutoğlu başkanlığında kurulan 62. hükümette yer vermedi.
O günden sonra yüzüne bakmadı.
Sonra?

Selma Yazıcı


Hayati Yazıcı 7 Haziran 2015 seçiminde aday yapılmadı.
Diyeceksiniz ki, “AKP tüzüğündeki üç dönem kuralına takıldı.”
Peki...
AKP 7 Haziran adaylarını açıkladığında en büyük tepkiyi kim gösterdi?
Hayati Yazıcı’nın eşi Selma Hanım!
Tarih: 8 Nisan 2015.
Twitter hesabından şunu paylaştı:
“Biraz bağır çağır, biraz şarkı söyle, biraz çalışır gibi yap adaylık senin de olsun!!! Yazık AK Parti bunlarla mı seçime gidecek!!! Partili olmak, yıllarca partide ter dökmek, çalışkan, güvenilir olmak meziyet değilmiş gördük. Gerçekten hak eden adayları listede görememek veya seçilemeyecek pozisyonda görmek üzücü. İlla da birilerine yakın mı olmak gerekiyor?”
Mesele üç dönem ise, bu sert tepkinin sebebi ne?
Yine yazıyorum; 17-25 Aralık AKP’de büyük kırılma yaşandı. İstifa eden, ettirilen milletvekillerini-bakanları anımsayınız.
Hayati Yazıcı’nın “Paralel Yapı yok” açıklamasının ve Selma Hanımın tepkisinin “kodlarını” çözmeliyiz.
Size iki düğün bilgisiyle yardımcı olmaya çalışayım:
Tarih: 5 Ağustos 2007.
Hayati Yazıcı’nın kızı Esra Yazıcı, işadamı Mehmet Çeker’in oğlu Abdullah Çeker ile hayatını birleştirdi. Swiss Otel’de gerçekleştirilen düğün törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan da katıldı.
Kim bu Mehmet Çeker? Malatya Pötürgeli. İstanbul’un en değerli arazilerinden Gedikpaşa okulu meselesindeki imar cinliklerine filan girmeyeceğim. Meselem başka...
İddialara göre, Mehmet Çeker, Fethullah Gülen’in en değer verdiği işadamlarından! Hangi otel odalarında kimlerle, ne konuştuğu konusunda MİT’in elinde bilgiler olduğu dillerde.
Puzzle parçalarını birleştirmek için size diğer düğünden bahsedeyim.
Tarih: 24 Ekim 2009.
Avukat Faruk Seçen, Ceylan Intercontinental Otel’de düzenlenen törenle hayatını THY’de çalışan Elif Elibol ile birleştirdi.
Nikah töreninde, damat Faruk Seçen’in nikah şahitliğini Devlet Bakanı Hayati Yazıcı yaptı.
Kim mi damat Faruk Seçen?
Erdoğan’ın avukatı! Başka...
“Yargıdaki paralel yapının beyni“ denen -o dönemin- İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen’in kardeşi!
Hayati Yazıcı ne alakaydı? Çünkü..
Fikret Seçen, Hayati Yazıcı’nın dünürü Mehmet Çeker’in yeğeni!
Devletin raporlarında yer alan bilgiye göre, Cemaat evlendirme stratejisiyle önemli makamlarda oturanları nüfuzu altına almıştı!..
“Kodları” çözmeye devam...

Yandaşlar yazamıyor


Tekrar...
Hayati Yazıcı’nın “Paralel Yapı yok” açıklamasına dönelim.
Bu demeçten 38 gün sonra, 5 Mart 2014’te yandaş Yeni Şafak gazetesi Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın sorumluluğu altındaki Mersin Gümrüğü’nü manşetine taşıdı:
“Gümrükte Paralel Üs”
Habere göre, paralel yapılanma; işbirliği yaptığı savcılarla gümrükte yasa dışı takip ve dinleme yaparak siyasetçilere ve ihracatçı firmalara baskı yapıyordu.
Bakan Yazıcı haberi hemen yalanladı; kime mi konuştu; Zaman gazetesine! Cemaatin diğer yayın organı Bugün de bu haber nedeniyle Yeni Şafak’a sert çıktı.
Cemaatçiler ve yandaşlar Hayati Yazıcı nedeniyle birbirine girdi. Erdoğan’ın en sevdiği köşe yazarlarından Cem Küçük, Yazıcı hakkında neler yazdı neler...
Ayrıntıya girmeyeyim; Bakan Yazıcı yalanlasa da Mersin’de 28 Ekim 2014’te Paralel Yapı’ya yönelik operasyon yapıldı.
Peki.. Sorumu tekrarlayayım:
Hayati Yazıcı neden aday yapıldı?
Biliyoruz ki... Hayati Yazıcı yıllarca Erdoğan’ın avukatlığını yaptı. -”Paralel Yapı” desteği midir bilinmez- Erdoğan’ın zor hukuk badirelerini kolayca atlatmasında büyük katkı sağladı.
Bu nedenle 2002-2007 yıları arasında beş yıl AKP teşkilatları ona emanet edildi.
Şimdi...
“Gözden çıkarılan” Hayati Yazıcı -hem de- İstanbul 2. bölge 1. sıradan neden aday yapıldı?
Erdoğan, Hayati Yazıcı’yı neyin karşılığı affetti?
Bizim bilmediğimiz nedir?
Yandaşlar bunları neden yaz(a)mıyor?..