Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan France 24 kanalına verdiği mülakatta Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın 15 Temmuz akşamı Fethullah Gülen ile görüştürülmeye çalışıldığını açıklamıştı.

[caption id="attachment_1328246" align="alignleft" width="880"]FOTO:Reuters - Erdoğan "Hulusi Akar'ı Gülen'le görüştürmeye çalışmışlar" demişti. FOTO:Reuters - Erdoğan "Hulusi Akar'ı Gülen'le görüştürmeye çalışmışlar" demişti.[/caption]

Erdoğan; Akar'ı rehin tutanlardan birinin ona "Sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen'le görüştürelim, buluşturalım" teklifinde bulunduğunu belirtmiş ve "bunlar Pensilvanya'dan aldıkları talimatla bu ülkede, bu darbe girişiminde bulundular. Şu anda itirafçılar var. Bu itirafçılar talimatı nereden aldıklarını söylüyor. Genelkurmay Başkanı'mızı rehin tutanlardan bir tanesi kendisine 'Sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen'le görüştürelim, buluşturalım' diyecek kadar ileri gidiyorlar. Bunu ilk defa şu anda söylüyorum. Biz bu süreci bir kenara koyabilir miyiz?" demişti.

[caption id="attachment_1328252" align="alignleft" width="880"]Akar'ı Gülen'le görüştürmek isteyen darbecinin Tuğgeneral Mehmet Partigöç olduğu öğrenildi. Akar'ı Gülen'le görüştürmek isteyen darbecinin Tuğgeneral Mehmet Partigöç olduğu öğrenildi.[/caption]

O KİŞİ PARTİGÖÇ ÇIKTI


Gülen ile Akar'ı görüştürmeye çalışan kişinin, darbe girişimi gecesi Akar ile Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak'ın rehin alınmasında rol aldığı iddia edilen Tuğgeneral Mehmet Partigöç olduğu öğrenildi. Partigöç 16 Temmuz sabahı düzenlenen operasyonda gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemede tutuklanmıştı.


DARBE GİRİŞİMİNDE PARTİGÖÇ BAŞROLDE!



15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargâhı’nda yaşananlara tanıklık eden Genelkurmay Destek Kıtaları Grup Komutanlığı’nda takım komutanı olan Üsteğmen Fahri Kafkas’ın ifadeleri ortaya çıkmıy Kafkas, o geceyi şöyle anlatmıştı:

"TATBİTAK SANDIK"

Genelkurmay Başkanı’nın karargâhında Tümgenaral Mehmet Dişli, Tuğgeneral Mehmet Partigöç, Albay Ramazan Gözel, Yarbay Levent Türkkan, Yarbay Oktan Felekoğlu, Yarbay Bünyamin Tüneri’yi gördüm. Bu şahısların sürekli konuşarak gezmesi dikkatimi çekti. 25-30 kişilik Özel Kuvvetler ekibi katlara dağıldı. Genelkurmay Başkanı’mızın koruma ekibi ile Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü’nün ellerinin ve gözlerinin bağlı olduğunu gördüm. İlk başta tatbikat olduğunu düşündük.

"ÇOLAK YERE SERİLDİ"

Bir müddet sonra Kara Kuvvetleri Komutanı (KKK) Salih Zeki Çolak ve KKK Kurmay Başkanı İhsan Uyar, araçla karargâh kapısına geldi. İkisi de araçtan iner inmez Özel Kuvvetler tarafından yere serildi ve elleri arkadan bağlandı. Kalabalık olmasından dolayı nereye götürdüklerini tespit edemedim.

"TUTUKLANACAKLAR"

Bir süre sonra Partigöç ile Yarbay Gökhan Eski, Görüntü İzleme Merkezi’ne geldi. Kapıyı çaldılar, açtık ve içeri girdiler. Partigöç cep telefonu ile mesajlaşıyordu. Grup Komutanı Cengiz Aydın durumun ne olduğunu sorunca Partigöç, “Yaklaşık 1 haftadır komutanlarımızın güvenliğiyle ilgili duyumlar aldık. Hükümet tarafından tutuklanacağını duyduk. Onlardan önce hareket edip komutanlarımızı güvenli yere sevk edeceğiz. Komutanları tahliye ettikten sonra halk galeyana gelebilir. Genelkurmay çevresinin emniyetinin sağlanması gerekiyor” dedi. Bir süre sonra Partigöç ve Eski gitti. Görüntüleri takip ettiğimiz sırada Genelkurmay Başkanı’mızın komuta katından tahliye edildiğini gördüm. Etrafı Özel Kuvvetler tarafından çevrelenmiş şekilde binadan çıktı. Elinde kepi ve montu vardı, herhangi bir zorlama olmadı. Genelkurmay 2. Başkanı’nın nasıl dışarı çıkarıldığını göremedim.

"AKIN ÖZTÜRK'Ü ARADI"

Partigöç, tekrar Görüntü İzleme Merkezi’ne geldi. Genelkurmay Başkanı’nı emniyetli bir yere tahliye ettikleri söyledi. Bu sırada Partigöç, YAŞ üyesi Akın Öztürk’ü arayarak, “Komutanı Akıncı Üssü’ne tahliye ettik, siz de oraya geçin” dedi. Görüşmeyi sonlandırdıktan sonra grup komutanımıza halkın karargâha girme ihtimaline karşı çevre emniyetinin sağlanması gerektiğini söyledi. Çıkarken de pide-fırın bölgesinde kollarından bağlanmış er ve birkaç rütbeli personelin Özel Kuvvetler personeli tarafından bekletildiğini söyleyerek, “Ben şimdi talimat veriyorum, onları bırakacaklar, siz bunları tabura güvenli bir şekilde götürürsünüz” dedi. Hava aydınlanana kadar Hizmet Taburu’nda bekledik. Gün ağardıktan sonra hasar tespiti yapmak üzere tabur komutanım Yücel ile birlikte komuta katına gittik. Genelkurmay Başkanı’nın emir subayının odasında daha önce paralel yapılanmadan işlem yapılan Albay Muharrem Öztürk’ü gördük ancak yanına gitmeden dışarı çıktı. Yücel ile Genelkurmay Başkanı’nın tahliye edilmediği, darbe girişimi olduğu sonucuna vardık. Hizmet Taburu’na gidip istişare yaptık, tüm er ve erbaşları tahliye etmemiz gerektiğini düşündük. Grup komutanımız Cengiz Aydın’a durumu bildirdik. Bunun üzerine Genelkurmay’ın 5 No’lu kapısına yaklaşık bin askeri yönlendirdik ve polisle koordineli tahliyelerini sağladık.