Bugün; “6728 Sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile Damga Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikleri ana başlıkları ile sizlerin dikkatine sunmak istiyorum. Yapılan değişikliklerin tamamı 9 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.

Her nüshaya ayrı vergi yok

Damga Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle; nispi Damga Vergisine tabi kâğıtlarda her bir nüshanın ayrı ayrı vergilendirilmesi uygulamasına son verilmiş, bir nüsha üzerinden vergi alınarak vergi yükünün hafifletilmesi amaçlanmıştır. Maktu Damga Vergisi’ne tabi kâğıtlarda ise, her bir nüshadan ayrı ayrı vergi alınması uygulamasına devam edilecektir.

Tek Damga Vergisi alınacak

Yürürlükteki mevzuata göre; bir kâğıt üzerine konulan adi kefalet ve garanti taahhüdü şerhleri üçüncü bir kişinin akdi veya işlemi olarak ayrıca Damga Vergisi’ne tabi olup, aynı kâğıda taraf adi kefil ve garanti taahhüdünde bulunanların (garantörlerin) birden fazla kişi olması durumunda her bir kişi için ayrı ayrı Damga Vergisi alınmak zorundadır.
Yapılan değişiklik ile aynı kâğıtta birden fazla adi kefil ve garantör bulunması durumunda, yalnız bir kefalet ve bir garanti taahhüdü için Damga Vergisi alınması sağlanarak, işlem maliyetlerinin azaltılması amaçlanmıştır.
Ayrıca, mevcut uygulamada birbirine bağlı ve bir asıldan doğma akit ve işlemlerin bir kâğıtta toplanması halinde, bunlardan en yüksek vergi alınmasını gerektiren işlem üzerinden Damga Vergisi alınmaktadır. Yapılan düzenlemeyle, pey akçesi (bağlanma parası), cayma tazminatı (zamanı rücu, cayma parası), ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin yaptırımı olarak belirlenen taahhütlerden, bunlar başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça Harçlar Kanununda olduğu gibi Damga Vergisi alınmaması sağlanmıştır.

Artan bedelden alınmayacak

Azami tutardan vergi alınan sözleşmelerde, sözleşmenin diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelin artırılmasına ilişkin değişiklik yapılması halinde, artan bedele ilişkin olarak Damga Vergisi alınmamasına ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bununla birlikte, sözleşmelerin bedel dışında ilave iş, taraf ve miktar gibi unsurlarının da değiştirilmesi halinde, artan tutardan ayrıca vergi alınması uygulaması devam etmektedir.

İhale iptal, Damga Vergisi iade

Yapılan düzenlemeyle Kamu İhale Kanunu’na tabi ihalelerde şikâyet ve itiraz yoluyla şikâyet üzerine ilgili kurum ve kuruluşlar ile Kamu İhale Kurumu kararı ve yargı kararlarına istinaden; ihalenin iptal edilmesi halinde, ihale kararına ilişkin Damga Vergisi’nin iade edilmesine imkân tanınmıştır. Ayrıca, ihale konusu işlerle ilgili düzenlenen sözleşmelere ait Damga Vergisi’nin iade edilmeyeceği hususuna açıklık getirilmektedir.

DÜZELTME AMACIYLA VERİLEN BEYANNAMELER

Bu düzenleme ile mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu teşvik etmek üzere; vergi beyannamelerine ilişkin kanuni süresinde düzeltme amacıyla verilen vergi beyannameleri, Damga Vergisi’nin konusu dışına çıkarılmaktadır.
Ayrıca, muhtasar beyanname ile aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesi sonucu yeni bir beyanname oluşturulduğundan, düzenlemeye uyum sağlanmış, elektronik ortamda verilmeyen söz konusu beyannameler de Damga Vergisi kapsamına alınmıştır.

2016 tahsilat hedefi 13.7 milyar TL


Damga Vergisi mevcut Maliye Bakanımız Sayın Ağbal tarafından “Bu dünyaya ait bir vergi değildir” şeklinde nitelendirilmesine rağmen; cari mevzuatımızda uygulanan bir kanundur.
Maliye bir yılda ne kadar Damga Vergisi tahsil ediyor diye siz değerli okuyucularımız sorabilir. Bu vergiye ilişkin olarak devletin 2015 yılı tahsilatı 12 milyar 43 milyon TL’dir. 2016 bütçe hedefi ise 13 milyar 706 milyon TL’dir. 2017 bütçe hedefi 15 milyar 373 milyon TL, 2018 bütçe hedefi ise 17 milyar 147 milyon TL’dir.
Görüldüğü üzere; Damga Vergisi’nden bütçeye önemli bir gelir aktarılmaktadır. Bu dünyaya ait bir vergi olmadığı söylenmesine rağmen ; bütçe gerçekleri uygulamanın devamını zorunlu kılmaktadır.

1