Rusya’nın Astana Zirvesi’nde masaya koyduğu yeni anayasa taslağında Suriye’de PKK’nın uzantısı PYD’nin elindeki bölgeye özerklik verilmesini teklif etmesi tartışılırken, Washington, Moskova ve Tahran eliyle Türkiye’den toprak talebine kadar gidecek yeni bir planın devreye sokulduğu ortaya çıktı.

İstihbarat ve güvenlik birimleri tarafından hazırlanarak Başbakanlık’a sunulan raporda, Suriye için yeni bir anayasa hazırlanması ve sınırımızda Kürt özerk bölgesinin oluşturulmasıyla ilgili çalışmaların Türkiye’den gizlendiği ve hiçbir aşamasında Türk temsilcilerin bulunmadığı belirtildi. ABD’nin gündeme getirdiği ‘güvenlikli bölge’nin geçmişte Irak’ta Kürtlere uygulanan sistemin bir benzeri olacağının ifade edildiği raporda, Suriye’nin yeni anayasa taslağına ilişkin gelişmeler şöyle yer aldı:

ÇALIŞMALAR GİZLİ YÜRÜTÜLDÜ...

“85 maddelik anayasa taslağı, Rusya tarafından ABD yetkililerine elden teslim edildi. ABD, İran, Suriye ve Rusya ile anayasa değişikliği üzerinde çalışmalar yürütürken, Türkiye’yi devre dışı bıraktı. Herkes tarafından kabul edilen uluslararası kavramlar kamuoyu ile paylaşıldığı halde yönetim ve yetkiler konusundaki çalışmalar gizli tutuldu.

28szt15-ist-izm-ant-ank_son-siyah

Yeni anayasa taslağında 18 ay sürecek geçiş hükümeti öngörülüyor. Kabinenin 10 üyesinin mevcut Suriye yönetiminden, 10 üyesinin muhaliflerden, 10 üyesinin Suriye’de tarafsız olduğuna inanılan kanaat önderleri arasından, 10 üyesinin de BM Genel Sekreteri tarafından seçilmesi planlandı. Başbakan geçiş hükümeti üyeleri arasından oy çoğunluğu ile seçilecek. Suriye muhalifleri arasındaki görüşmeler ve ABD desteği göz önüne alındığında gerek geçiş hükümeti üyelerinin gerekse başbakanın Kürt kökenli olma olasılığı yüksek.”

TERÖRİSTLER SİLAH BIRAKMAYACAK

Özerk Kürt devletinin yolunu açacak yeni Suriye Anayasası’nın bazı maddeleri ise şöyle:
n Merkezi halk meclislerinin yanı sıra Kuzey Suriye Federasyonu ilan edilecek ve kendisine ait meclisi olacak. n Ana dilinin Arapçanın yanı sıra Kürtçe olarak ilan edilecek. Kürtçe, Arapça ile eşit statüde olacak. n Kuzey Suriye Federasyonu kendi yerel mahkemelerini oluşturarak yargı dilinde Arapça yanında Kürtçeyi kullanacak. n Kuzey Suriye Federasyonu Bölgesel Meclisi, kanun koyma, vergi toplama ve kuvvet kullanma gibi egemenlik yetkisine sahip olacak. n Halen silahlı bulunan gayri nizami terör örgütleri (PYD/YPG) geçiş hükümeti ve düzenli hükümet döneminde dağıtılmayacak. Tersine Suriye Silahlı Kuvvetleri ile aynı statüde kabul edilecek. Kuzey Suriye Federasyonu Meclisi ve Genel Halk Meclisi kararları ile olası karışıklıkların bulunduğu bölgelerde silahlı güç olarak kullanılacak.

Türkiye’den toprak alma planı


Başbakanlığa iletilen raporda, Suriye ile ilgili gelişmeleri yakından izleyen ve anayasa çalışmalarında bulunan düşünce kuruluşlarından elde edilen bilgiler yer aldı. Rapordaki kritik bölümde şu ifadelere yer verildi:
“Açık kaynaklarda yer alan bilgilere göre Irak kuzeyinde bulunan yapının benzerinin, Suriye’nin kuzeyinde Irak sınırından başlamak üzere, Türkiye sınırında 25 km derinlikte bir şerit halinde mümkünse de Türkiye’den toprak alınarak Akdeniz’e çıkışlı bir yarı bağımsız yapının kurulması hedefleniyor.”

YASAL STATÜYE KAVUŞACAK

Raporda, anayasa taslağına göre seçilecek cumhurbaşkanının genel meclisin yanı sıra bölgesel halk meclisinde de yemin edeceği kaydedildi. Bu yolla, Kuzey Suriye Federasyonu’nun uluslararası alanda yasal statüye kavuşturulacağı vurgulandı.
“Gelinen bu aşamada; Türkiye’nin ne yapması gerektiği” ise şöyle sıralandı: “Suriye harekat alanında devam eden faaliyetler genişletilerek sürdürülmeli. Türkmen/Türk ağırlıklı nüfusa sahip Hatay sınırından Fırat Nehri’ne kadar olan bölgenin ‘Suriye Türkmeneli Özerk Bölgesi’ adına tescil edecek şekilde, çalışmalara müdahil olunmalı. Rusya ile ilişkiler dengeli bir şekilde sürdürülüp Dışişleri Bakanlığı’nın sürece katılımı sağlanmalı.”