O fidan askerler niye ölüyorlar dağlarda?..
Bir çakıl taşı için...
Sen batıda zeytin bahçelerini kesip, ormanı açıp, dağları dinamitliyorsun...
Düşman yapmaz...

*

Asker selamı verdi o anne...
“Sevgilisi vardı, nişan takacaktık geldiğinde, on günü kalmıştı şurada... Kokulu bir mendil göndermiş sevgilisi... Mendili sefer çantasında bulmuşlar... Bir ucunda iki damla yaş izi var, belli ki öperken ağlamıştı...”
Ve anne selam durdu tabutun başında...
Ama sen annelerin elinden, o yiğidi büyüttüğü bostanlarını, bahçelerini, yaylalarını, mısır tarlalarını, anılarını, geçmişlerini, dünyalarını alıyorsun...
Ege’de, Toros’larda, Karadeniz dağlarında...
Düşman bunu yapmaz...

*

Edremit’ten, Gömeç’ten, Ayvalık’tan, Altınova’dan giden gençler vuruldular...
Bir şehit babası daha dün oğlunun tabutu başında şöyle diyordu:
“Vatan sağ olsun...”
Şimdi sen onun “vatan” dediği o topraklara rant için saldırıp, o gençlerin uğruna öldükleri vatanı parsel parsel yok ediyorsun...
Düşman kıyamaz...

*

Sıra Cunda’da...
İki ayda sanki doğa değişmiş gibi 1. Derece sit alanından çıkarıp, 3. Derece sit alanı yaptılar Cunda ve çevresindeki adaları...
Önce hırsızlığın kılıfını hazırladılar...
Mesele yağma...
Mesele talan...
Vatanın cennetlerini paraya tahvil etmek... Ormanı kesip, koyları kapatıp, kumsalları doldurup, zeytin bahçelerini kesip vurgun vurmak...

*

Yiğitlerimiz bir kayalık için can verirken...
Anneler ağlaya ağlaya asker selamına durup, babalar “vatan sağ olsun” derken...
Öte yandan sen; onların yurtlarını talan edip, vatanın cennet parçalarını üç talancıya peşkeş çekiyorsun...
Düşman bunu yapmaz...