Trafikte hız limitini aşarsanız ebelendiğiniz anda cezayı yapıştırıyorlar. Evlere koçan koçan ceza makbuzları yollanıyor. Ödenmiyor orası ayrı...
Aynı şekilde ülkenin hazinesi de aşırı borçlanma nedeniyle limitini aştı. Cezası var mı? Bizim gibi ülkelerde yok. Hatta şimdi gazı köklemek için yeni düzenlemelere gidiliyor. Başka çare yok!
Hazine ilk altı ayda iç piyasaya 100 lira ödemek için 116 lira borçlandı. Dışarıdan borçlanırken 100 lira ödemeye karşın 159 lira borç aldı.
Faizlerin yükseldiği dönemde zincirlerinin kırılarak borç rekorlarına imza atılması çok ciddi maliyet getirecek.

*  *  *

Bakın, ülke olarak çok borca gömülmüş durumdayız. Devlet borçlu, kamu borçlu, özel sektör borçlu, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler borçlu, hane halkı borçlu...
Kredi Garanti Fonu’nda kredi hacmi 205,7 milyar liraya ulaştı. Kefalet hacmi 184,4 milyar lira
oldu. Borçlu şirket, kefili devlet, güvencesi vergiler...
Altı ayda toplam 387 milyar liralık vergi çıkmış, bunun 247 milyarı ödenmiş. Ya ödenmeyen 140 milyar? Borç hanesinde duruyor.
KDV’de 80.9 milyar liralık tahakkuk tutarına rağmen, tahsilat tutarı 25.9 milyarda... Ya ödenemeyen 55 milyar? O da borç...

*  *  *

Ülkeye genel açıdan bakalım... Türkiye’yi yurt dışında pazarlamak, güven sağlayıp para girişini hızlandırmak için kullandığımız iki kavram vardı.
Bunlardan ilki kamu mali disiplinine uyulduğuna dair veriler yayınlamaktı. Borçlanmaları yap-işlet-devret usulü yapıp birçok gideri kaydetmeyerek nispeten kabul edilebilir bir bütçe hazırlıyorduk.  Alavere dalavere tutturuyorduk.
İkincisi bankalarımızın direnciydi... 2001 krizinden sonra alınan önlemler sayesinde Avrupa bankalarına göre çok daha sağlam olduklarından güven sağlamak kolay oluyordu.

*  *  *

Bütçe kevgire döndü. Kamu mali disiplini diye bir şey kalmadı. İş çığırından çıktı. Öylesine çok para harcanıyor ki limit ilk altı ayda doldu.
Zira bankalar... Borç verme limitleri dolduğundan hareket alanları kalmamıştı. Bankaların likidite rasyolarının hesaplanmasına ilişkin değişikliklere gidildi. Bu durum bankaları ister istemez zayıflatacak.
İşin ilginci ülke diyet yaparken baklava yiyor, üzerine de şerbet içiyor. Şöyle ki bir yandan sıkı para politikası uygulanırken diğer yandan gevşek maliye politikası ile parasal gevşemeye gidiliyor.
Kredi kartının limiti de bitti. Günün sonunda suçlanacak belli... Dış mihraklar, faiz lobileri...