OECD öncülüğünde hazırlanan matrah aşındırma ve kâr aktarımının (BEPS) önlenmesine yönelik çok taraflı vergi anlaşması, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 68 ülke tarafından 7 Haziran 2017’de imzalandı. “Matrah Aşındırılması ve Kârın Aktarılmasını Önlemeye Yönelik Vergi Anlaşmalarındaki Düzenlemelerin Uygulanmasına İlişkin Anlaşma, 2013 yılından bu yanan G-20 ve OECD inisiyatifiyle yürütülen BEPS kapsamındaki çalışmalarda çok önemli bir aşamayı göstermektedir. Kısaca çok taraflı anlaşma olarak da adlandırılan bu anlaşma ile 1.100‘den fazla çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması revize edilmiş olacaktır. Anlaşma ile ülkelerin kendi aralarında imzaladığı iki taraflı çifte vergilendirme anlaşmalarının BEPS düzenlemelerine aykırı uygulamalarının ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.
Anlaşma, uluslararası standartlara imza atan tüm ülkeler tarafından çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının yanında uygulanacak olup, çok uluslu şirketlerin vergi mevzuatlarındaki farklılıklardan yararlanarak vergiden kaçınmalarının engellenmesi amaçlanmaktadır.

68 ÜLKE İMZA ATTI

Şu anda anlaşmayı imzalayan ülke sayısı ise Türkiye ile birlikte 68, ancak 30 ülkenin daha bu anlaşmayı 2017 sonuna kadar imzalaması beklenmektedir. Anlaşma’nın uygulamaya konulabilmesi için ise en az 5 ülkenin iç mevzuatına göre onaylanması gerekmektedir. Bu uluslararası anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi, TBMM tarafından bir kanun ile onaylanmasına bağlıdır.
Anlaşma ile şu konularda düzenleme yapılıyor:
- Dijital ekonominin (elektronik ticaret vb.) yarattığı vergisel sorunların (işyeri oluşması, gelirin elde edildiği yer, gelirin türü vb.) tespiti ve çözüm önerileri,
- Ülke mevzuatları arasındaki farklı düzenlemelerden ortaya çıkan ‘Hibrid Enstrümanlar/Kurumlar’ kullanımı dolayısıyla meydana gelen olumsuz uygulamaların bertaraf edilmesi,
- Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kazançlarının Vergilendirilmesi kurallarının gözden geçirilerek iyileştirilmesi,
- Faiz ve diğer mali ödemeler yoluyla oluşan, matrah aşındırılmasını sınırlayıcı tedbirler,
- ‘Şeffaflık’ ve ‘özün önceliği’ ilkeleri dikkate alınarak, zararlı vergi uygulamalarının önlenmesi için tedbirler alınması,
- Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşma hükümlerinin kötüye kullanımını (Örneğin: Anlaşma Alışverişi) önleyici tedbirler,
- Vergiye tabi ‘İşyeri Teşkili’ yaratan durumlardan yapay olarak kaçınma hallerine karşı gerekli önleyici tedbirlerin alınması,
- Gayr-i maddi varlık transferleri: Değerin yaratıldığı yerin dikkate alınması,
- Risk ve sermaye transferleri: Değerin yaratıldığı yerin dikkate alınması,
- Diğer Yüksek riskli işlemler: Değerin yaratıldığı yerin dikkate alınması (yönetim hizmetleri, ana merkez giderlerinin indiriminin kabulü açısından önemli),
- Matrah aşındırılması ve kâr aktarımı uygulamaları ile ilgili verilerin toplanması ve analiz edilmesi; bunların tespiti için gerekli yöntemlerin belirlenmesi,
- Agresif vergi planlama uygulamaları için beyan zorunluluğu getirilmesi,
- Transfer fiyatlandırması belgelendirme kurallarının gözden geçirilmesi,
- Vergi uyuşmazlık çözüm mekanizmalarının (karşılıklı anlaşma usulleri, tahkim vb.) daha etkin çalıştırılması,
- Uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde ‘Çok taraflı çözüm üretme mekanizması’nın yaratılması,
Anlaşma, yukarıda sayılan konularda “uluslararası minimum standartlar”ın zorunlu olarak anlaşmaya taraf ülkeler tarafından uygulanmasına yönelik maddeler yanında tercihe bağlı ve ülkenin ihtiyacına göre seçimlik maddeleri de içerisinde barındırmaktadır. Zorunlu maddeler ancak mevcut vergi anlaşmalarında düzenleme bulunması durumunda, ilgili ülke tarafından uygulanmak zorunda olmayacaktır. Dolayısıyla, ilgili vergi anlaşmalarında yeterli bir düzenleme bulunmadığı sürece anlaşmaya taraf olan ülkenin uluslararası minimum standartları kabul etmesi gerekmektedir.

FIRSAT VE AVANTAJSAĞLAR

Türk ekonomisi için fırsat avantajı yaratacak, kayıt dışı varlıkların otomatik bilgi değişimleri ile ülkeye kazandırılmasını sağlayacak eylem planları hükümetin gündeminde yer almaktadır. Bu anlaşmanın Türkiye’nin vergi kaybı ve kaçağı ile mücadelesini etkinleştireceğini, kayıt dışı varlıkların azaltılmasına yardımcı olacağını söyleyebiliriz.
Hükümetin şu anda Meclise sunmaya hazırlandığı; Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nu birleştiren Gelir Vergisi Kanunu’nda değişiklikler yaparak, Vergi Hukuku’nu BEPS ile Mücadele Eylem Planları ile uyumlu hale getirmesi beklenmektedir. Ayrıca, yasal düzenlemelerde BEPS ile Mücadele Eylem Planlarına uygun vergi teşvikleri ve rekabeti sağlayacak vergi uygulamalarının bu düzenlemeler içinde yer alması bir zorunluluktur.