İzmir sınırları içinde bulunan Gediz Deltası’nın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Deltanın kuzeyinde kuluçkaya yatan başta flamingolar olmak üzere 100 binin üzerindeki su kuşunun bütün kış beslendiği ve kışladığı deltanın güney bölümü, çevresindeki lüks sitelerin yarattığı yapılaşma baskısından sonra şimdi de “İzmir Körfezi Geçiş Otobanı” projesinin tehdidi altında. Kuşların beslenme alanı yok edecek otoban projesi hayata geçirilirse flamingoların dünya nüfusu üzerinde ciddi bir tehdit oluşacak. Deltayı korumak için harekete geçen Doğa Derneği, 2017 yılında proje için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen “Çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu” kararına karşı EGEÇEP, TMMOB ve 85 vatandaş ile birlikte iptal davası açtı. Otobanın geçeceği deltanın güney bölümünü “sulak alan sınırı” dışına çıkartan Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından alınan karara karşı Doğa Derneği tarafından açılan dava da sürüyor.

158 YILDIR KAYIT ALTINDA

Türkiye’nin ve dünyanın sayılı doğa alanlarından biri olan Gediz Deltası’nı korumak için mücadele eden Doğa Derneği’nin Genel Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç, deltanın Türkiye’de çok iyi araştırılmış 158 yıldır bilimsel olarak kayıtları tutulan bir alan olduğunu ve 1998 yılından bu yana da Ramsar Sözleşmesi kapsamında “Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan” statüsünü taşıdığını söyledi.

AVRUPA’NIN YÜZDE 30’U

Devlet eliyle korunan bu alanın özellikle kuşlar açısından önemine dikkat çeken Kılıç “İçinde bir kuş cenneti bulunuyor. Ama aynı zamanda türü tehlike altında olan ve Akdeniz’de ayrı ayrı yaşayan tepeli pelikan, caretta caretta ve Akdeniz fokunun bir arada yaşadığı tek alan Gediz deltası. Flamingolar açısından da çok önemli. Dünyadaki her 10 flamingodan bir tanesi burada yaşıyor. Avrupa’daki toplam flamingo nüfusunun yüzde 30’u Gediz Deltası’nda” dedi.

flamingo-3

20 BİN ÇİFT FLAMİNGO

Gediz Deltası’ndan alınan son kayıtlara göre geçtiğimiz yıl 20 bin çift flamingonun deltanın kuzeyinde kuluçkaya yattığını anlatan Kılıç “Hem Gediz deltasında üreyenler hem de Avrupa’nın farklı deltalarında üreyenler güney bölümüne kışlamaya beslenmeye geliyor. Her yıl 100 binin üzerinde değişik su kuşu bu alanı beslenmek için kışlamak için kullanıyor” diye konuştu.

Deltanın tüm ekosistem için büyük önem taşıdığını ifade eden Kılıç, Ege Denizi’ndeki balıkların ürediği ve beslendiği en büyük sulak alanın Gediz Deltası olduğunu söyledi. Ayrıca Türkiye’deki deniz tuzu üretiminin üçte birinin Gediz Deltası’ndan sağlandığını aktardı. Gediz Deltası’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı işbirliği ile flamingolar için milyonlarca lira harcanarak bir üreme adası yapıldığını ve bu adada her yıl on binlerce flamingo yavrusunun dünyaya geldiğini anlatan Kılıç “Delta bir yandan korunurken bir yandan da büyük şehrin yanında olması nedeniyle bir takım projeler yüzünden 15 yıldır sürekli tehdit altında. Buraya daha önce liman yapılmak istendi. Projeler her seferinde geri püskürtüldü. Şimdi de Gediz Deltası’nın güneyini şantiyeye çevirecek İzmir Körfez otobanı projesi ile karşı karşıyayız.”

Kılıç taleplerini şöyle özetledi:

“Bu sulak alanın acilen eski koruma sınırlarının geri getirilmesi ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınarak bir açılım yapılması gerekiyor. Gediz, UNESCO’nun doğal alanlarla ilgili 4 kriterinin hepsini taşıyor. Ve bu yanlış projenin bir an önce iptal edilmesini talep ediyoruz”

flamingo-2

TEHLİKE ALTINDAKİ 422 KUŞ ALANI ARASINA GİRDİ

İzmir Körfezi’nin doğu kıyısındaki Gediz Deltası, 401 kilometre uzunluğundaki Gediz Nehri’nin körfezle buluştuğu yerde bulunuyor ve Karşıyaka’dan başlayarak Foça’nın güneyindeki tepelere kadar uzanıyor. İzmir gibi nüfusu 4 milyonu aşan bir metropolün içinde yer alan yeryüzünün tek sulak alanı. Ulusal ve uluslararası yasalarla korunmasına karşın Gediz Deltası, şimdilerde İzmir Körfez Geçiş Otobanı Projesi nedeniyle yeryüzünün en çok tehlike altındaki 422 kuş alanı arasında yer alıyor.