Özlem GÜRSES / SÖZCÜ



Yaşadığı şoku hâlâ atlatamayan Kabaş “Polisler sabah 9’da kapıma dayandı. Evdeki tüm bilişim cihazlarını aldılar. Oğlum Yavuz buna çok üzüldü” diyor.

Gö­zal­tı­na alın­dı­ğı­nı öğ­ren­di­ğim an­dan iti­ba­ren arı­yor­dum Se­def Ka­ba­ş’­ı. Öle­si­ye me­rak için­dey­dim ve kay­gı­la­nı­yor­dum; “İ­yi mi? Ev­la­dı na­sıl? Bun­dan son­ra ne ola­cak?” Ve dün sa­bah ilk ça­lan te­le­fon on­dan­dı! “i­yi­yim me­rak et­me...”

Uzun yıl­lar ek­ran­lar­da iz­le­di­ği­niz Se­def Ka­baş, çok ba­şa­rı­lı bir TV ha­ber­ci­siy­di. Med­ya ku­şa­tıl­ma­dan bir sü­re ön­ce inan­dı­ğı iş­le­ri ya­pa­ma­dı­ğı­nı gö­rün­ce med­ya­nın dı­şı­na çık­mış­tı. Bir sü­re­dir da­nış­man­lık, eğit­men­lik ve aka­de­mis­yen­lik ya­pı­yor.
Tek su­çu her du­yar­lı va­tan­daş gi­bi ki­şi­sel twit­ter he­sa­bı­na bir fik­ri­ni yaz­mak! Yaz­dı­ğı da şu: “17 Ara­lık yol­suz­luk so­ruş­tur­ma­sı­na ta­kip­siz­lik ka­ra­rı ve­ren bu sav­cı­yı unut­ma­yın!” An­cak Se­de­f’­i gö­zal­tı­na al­ma ge­rek­çe­si çok da­ha ağır: “Te­rör­le mü­ca­de­le­ye en­gel ol­ma­ya ça­lış­mak.” O ka­dar bü­yük bir id­di­a ki bu, içer­dey­ken her haf­ta gi­dip im­za at­ma­sı bi­le gün­de­me gel­miş!

Se­def şaş­kın. Ama ce­sa­re­tin­den de inan­cın­dan da hiç­bir şey kay­bet­me­miş... “Ne kor­ka­ca­ğı­m” di­yor ga­yet net bir ses­le; “On­lar kork­sun!”

ÖZ­LEM GÜR­SES (ÖG): Ne ol­du an­la­tır mı­sın?
SE­DEF KA­BAŞ (SK): Oğ­lum Ya­vu­z’­u oku­la gön­der­miş ev­de ça­lı­şı­yor­dum. Sa­at 9 fi­lan­dı sa­nı­rım, ka­pı çal­dı. Po­lis­le­ri kar­şım­da gö­rün­ce ilk an­da bir şa­şır­dım ta­bi­i... “At­tı­ğı­nız bir twe­et ne­de­niy­le ifa­de­ye ça­ğı­rı­lı­yor­su­nuz. Ay­rı­ca eli­miz­de ara­ma em­ri, iz­ni­niz­le evi ara­ya­ca­ğı­z” de­di­ler. İlk an­da tep­ki gös­ter­dim, kim­lik sor­dum, ne ge­rek­çey­le ara­ma em­ri ol­du­ğu­nu an­la­ma­ya ça­lış­tım. Ara­ma em­ri öy­le­si­ne muğ­lak ifa­de­ler­le ya­zıl­mış ki! At­tı­ğım twe­et’­le te­rör­le mü­ca­de­le­ye en­gel olu­yor­mu­şum! Ola­cak şey de­ğil ya­ni... Al­dım mec­bu­ren içe­ri.
ÖG: Na­sıl dav­ran­dı po­lis? Bu ara­da hiç da­ha ön­ce­den sa­na ula­şan bir teb­li­gat, bir res­mi ya­zı fi­lan var mı?
SK: İş­le­ri­ni ya­pı­yor­lar ta­bi­i. Çok say­gı­lı ve na­zik­ti­ler. Ha­yır Öz­lem­ci­ğim, ön­ce­den bir teb­li­gat fi­lan yok. Po­lis ka­pı­ya ge­lin­ce öğ­ren­dim ben de... Ev­de­ki tüm elek­tro­nik ve bi­li­şim ci­haz­la­rı­nı gör­mek is­te­di­ler. Be­nim bil­gi­sa­ya­rım, tab­let bil­gi­sa­ya­rım, hat­ta oğ­lum Ya­vu­z’­un tab­let bil­gi­sa­ya­rı, hep­si­ni al­dı­lar.
ÖG: 5 ya­şın­da­ki ço­cu­ğun ipa­d’­ini mi al­dı­lar?!
SK: Evet evet... Yav­rum çok üzül­dü. Ha­la da on­lar­da, Gay­ret­te­pe Bi­li­şim Suç­la­rı­’n­da bi­zim tüm ci­haz­lar.
ÖG: Se­def, ina­nı­lır gi­bi de­ğil! Tüm özel ha­ya­tın, ya­zış­ma­la­rın, ai­le al­büm­le­rin, özel fo­toğ­raf­la­rın, hat­ta bel­ki şir­ke­tin­le il­gi­li bil­gi­ler, sağ­lık ra­por­la­rın, tü­mü git­ti ya­ni?
SK: Ay­nen de du­rum bu! Hiç­bi­ri dert de­ğil de, ben uzun sü­re­dir da­nış­man­lık ve eğit­men­lik ya­pı­yo­rum bi­li­yor­sun. Tüm eği­tim­le­rim git­ti asıl, iş ya­pa­mı­yo­rum ya­ni, tüm su­num­la­rım bil­gi­sa­yar­da...
ÖG: Pe­ki tam ge­rek­çe ne­dir se­ni gö­zal­tı­na alır­ken?
SK: Te­rör­le mü­ca­de­le eden­le­ri he­def gös­ter­me!
ÖG: Na­sıl yap­tın bu­nu?
SK: twit­te­r’­da­ki ki­şi­sel he­sa­bım­da “17-25 Ara­lık Yol­suz­luk so­ruş­tur­ma­sı­na ta­kip­siz­lik ka­ra­rı ve­ren bu ha­ki­mi unut­ma­ya­lım!” ya­za­rak... Bi­li­yor mu­sun be­nim twit­ter he­sa­bım ki­lit­li üs­te­lik, ya­ni her­ke­se açık de­ğil. Şim­di aç­tım.

Evimi arayan polislere çay ikram ettim

ÖG: Po­lis­ler gir­di eve, son­ra?
SK: Otur­duk bi­raz, ben çay ik­ram et­tim on­la­ra. Avu­ka­tı­mı ara­dım son­ra. Ama ta­bi­i be­nim avu­ka­tım ce­za avu­ka­tı de­ğil, şok ge­çir­di o da du­yun­ca. Bu­nun üze­ri­ne İs­tan­bul Ba­ro­su­’nu ara­dım, an­lat­tım du­rum böy­le böy­le di­ye... Bir şok da on­lar ge­çir­di! He­men ba­na bi­ri­ni bul­mak için ça­ba­la­dı­lar. Son­ra gö­rüm­cem Vil­dan Yir­mi­be­şoğ­lu, avu­kat. Onu ara­dım. Za­ten eşim o sı­ra­da İs­tan­bul dı­şın­da, ça­lı­şı­yor. Bir gi­de­lim ba­ka­lım de­dim... Gö­rüm­ce­me de söy­le­dim, eşi­me ha­ber ver­me di­ye. Gi­yin­dim. Sa­kin­ce çık­tık. Gay­ret­te­pe­’de Bi­li­şim Suç­la­rı­’n­da ifa­de ver­dim.

Hakimleri terör örgütüne hedef göstermişim!

ÖG: Son­ra mah­ke­me­ye mi çık­tın?
SK: Sav­cı be­ni as­lın­da ha­kim­le­ri te­rör ör­gü­tü­ne he­def gös­ter­mek id­di­asıy­la sevk et­mek is­te­miş­ti, ama bu ge­rek­çe­ye da­ya­nak bu­la­ma­yın­ca id­di­a “ha­kim­le­ri teh­dit et­me­k” ola­rak de­ğiş­ti. Bir de her haf­ta po­lis mer­ke­zi­ne im­za ver­me­mi is­te­ye­cek­ti ama avu­kat­lar bu­na da kar­şı çık­tı, ge­rek kal­ma­dı.
ÖG: Son du­rum ne­dir ya­ni ?
SK: Ge­nel ve­ka­let çı­kart­tım avu­ka­tı­ma, ya­ni gö­rüm­ce­me. O ta­kip ede­cek. Bir da­va açı­lı­yor ta­bi­i, da­va sü­re­ci ya­şa­na­cak. Gö­re­ce­ğiz.

Onlar o kadar korkuyor ki o yüzden böyle

ÖG: An­nen, eşin na­sıl öğ­ren­di?
SK: Sav­cı­ya ifa­de ver­me­den ön­ce eşi­me bil­gi ver­dik. Gel­me de­dim ben, çok ama çok sa­kin­dim. Ya­vuz (5 ya­şın­da­ki oğ­lu) bi­raz sar­sıl­dı ta­bi­i, ben ni­ye ya­nın­da de­ğil­dim an­ne­ci­ğim di­ye so­ru­yor sü­rek­li... Eşim sa­de­ce şu­nu söy­le­di “Bir Cum­hu­ri­yet Sav­cı­’nın twe­et ta­ki­bin­den da­ha önem­li iş­le­ri yok mu bu ül­ke­de ?” An­nem çok kız­dı.
ÖG: Se­def kork­tun mu?
SK: Öz­lem, ina­nır mı­sın tek bir sa­ni­ye bi­le kork­ma­dım! Ne kor­ka­ca­ğım... Biz ni­ye kor­ka­lım? Biz hep onur­lu ha­yat­lar ya­şa­dık. Asıl kor­kan­lar yol­suz­luk ya­pan, rüş­vet alan, ha­yat­la­ra mal olan­lar... On­lar o ka­dar çok kor­ku­yor ki o yüz­den bun­la­rı ya­şı­yo­ruz.