ASUMAN ARANCA/ANKARA
"Örgüt üyeliği" suçlamasıyla Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tutuklama istemiyle sevk edilen eski 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik tutuklandı.

HSYK Müfettişleri, İstanbul'daki cemaate yönelik operasyonda tutuklanan şüpheli polislerle ilgili tahliye kararı veren ve sulh ceza hakimlerinin reddine ilişkin talebi kabul eden İstanbul 29. ve 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimleri Metin Özçelik ve Mustafa Başer'in tutuklanmalarını istemişti. Hakim Metin Özçelik'in, hakkındaki tutuklama talebini duyar duymaz, ifade vermek üzere kararı verecek Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine gittiği öğrenilmişti. Metin Özçelik Bakırköy Adliyesi'nde gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Tahliye kararı veren ikinci hakim Mustafa Başer'in ise arandığı öğrenildi.

Bunun üzerine, aralarında Hidayet Karaca ve bazı polislerin de bulunduğu 75 kişi hakkında tahliye kararı veren ve hakkında gözaltı kararı bulunan Eski 32. Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer twitter'dan mesajlar paylaştı. Hakim Başer , 'Muhtelemen beni de tutuklayacaklar. Bunu bile bile adliyeye gidiyorum" dedi.

Başer Twitter’dan şunları yazdı:
-Tutuklanan hakim değil “Türk milletinin vicdanıdır”
-Muhtemelen beni de tutuklayacaklar, bunu bile bile adliyeye gidiyorum, bu kaçma şüphesi olan kişinin yaptığı iş bu olur mu?
-Yollar çok uzun zannediyorum adliyeye sabah anca yetişebileceğim, birde yol yorgunluğu, yine de gayret ediyorum adliyeye çabuk ulaşmaya
-Çok yoruldum mecburen dinleneceğim sabah 0900 da adliyeye gelirim

AÇIĞA ALINMIŞLARDI
İstanbul'daki cemaate yönelik soruşturmada geçen hafta sonu çıkan yargı krizi, HSYK 2. Dairesinin şüpheli polislerle ilgili tahliye kararı veren ve sulh ceza hakimlerinin reddine ilişkin talebi kabul eden 2 hakimi "açığa alınmasıyla" sonuçlanmıştı. HSYK 3. Dairesi de, açığa alınmalarının ardından İstanbul 29. ve 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimleri Metin Özçelik ve Mustafa Başer hakkındaki soruşturmanın müfettişlerce devamına karar vermişti. Soruşturmayı yürüten müfettiş Ömer Kara tarafından HSYK 2. Dairesine sunulan 4 sayfalık ön raporda, her iki hakim de "Hükümeti devirmeye teşebbüs eden tutuklu polislerle fikir ve eylem birliği içinde hareket etmekle" suçlanmıştı.

DARBEYE TEŞEBBÜS VE ÖRGÜT ÜYELİĞİYLE SUÇLANIYORLAR
Soruşturmaya devam kararının ardından HSYK müfettiş Kara'nın yanı sıra müfettiş Yunus Nadi Kolukısa da iddiaları araştırmakla görevlendirildi. Soruşturma izni verilmesiyle birlikte, savcı yetkisiyle donatılmış hale gelen iki müfettiş, bugün raporlarını tamamlayarak, hakimler Özçelik ve Başer'in "darbeye teşebbüs ve örgüt üyeliği" suçlamasından tutuklanmalarını talep etti. 2802 sayılı Hakim ve Savcılar kanunu uyarınca söz konusu talep, hakim ve savcılar hakkındaki son soruşturma iznini vermeye yetkili en yakın Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

HAKİM ÖZÇELİK MAHKEMEYE GİTTİ
Hakimler Özçelik ve Başer'in görev yaptığı yere en yakın yerde bulunan Nöbetçi Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi de, söz konusu talep uyarınca, her iki hakim hakkındaki tutuklamaya sevk kararı değerlendirilinceye kadar gözaltı uygulanmasına karar verdi. Hakim Metin Özçelik'in hakkındaki tutuklama talebini duyar duymaz, ifade vermek üzere Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'ne gittiği öğrenildi. Başer'in ise, henüz teslim olmadığı belirtiliyor.

SON SÖZÜ MAHKEME SÖYLEYECEK
Sürecin bundan sonraki aşamasında, her iki hakim de, nöbetçi Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kendilerine yöneltilen suçlamalara ilişkin savunma yapacak. Savunmalarının ardından Ağır Ceza Mahkemesi de tutuklama talebini karara bağlayacak. Mahkeme, Özçelik ve Başer'in tutuklanmalarına karar verebileceği gibi, serbest de bırakabilecek. Mahkemenin serbest bırakması durumunda, müfettişlerin bu karara itiraz etme yetkisi de bulunuyor.

"HÜKÜMETİ ZORA DÜŞÜREN İSİMLERİ YARGILAMANIN İLK ADIMI ATILDI" İDDİASI
Müfettişlerce iki hakime yöneltilen suçlamalar, AKP-Cemaat kavgasına da yeni bir boyut katacak. Yargı kulislerinde, cemaatin yargı ayağındaki isimleri, örgüt suçlamasıyla karşı karşıya bırakacak donelerin bugüne kadar elde edilemediği ancak söz konusu iki hakime yönelik bu suçlamalar ile örgüt suçlamasına temel oluşturacak ilk adımın da atılmış olduğu konuşuluyor. İki hakimin örgüt üyeliği ve darbe suçlamasıyla yargılanmasına başlandıktan sonra, 17-25 Aralık sürecinden itibaren AKP hükümetini zorda bırakacak soruşturmalara imza atan ve Ergenekon-Balyoz-Oda TV gibi davalara bakan bir çok hakim ve savcının da, bu örgütün eylemlerine imza atmakla suçlanacağı iddia ediliyor.

YARGIDA TUTUKLAMA DALGALARI MI GELECEK?
İddiaya göre, oluşturulacağı kaydedilen örgüt yapısında, "17-25 Aralık, İzmir Liman, Adana Mit Tırları, Van El Kaide, İstanbul Selam Tevhid" gibi soruşturmaların yanı sıra, cemaatle ilişkilendirilen bir çok dosyaya bakan onlarca yargı mensubu ismin, bu örgüte üye olmakla suçlanacakları, söz konusu her bir dava ve soruşturma dosyasının da, örgütün faaliyetleri kapsamına alınacağı belirtiliyor. Bu yöntemle, açılması beklenen "yargıda paralel yapı" davalarının tek bir dava adı altında toplanmasının da mümkün olduğu kaydedilirken, bir çok yargı mensubunun da tutuklanacağı öne sürülüyor. Kulislerde ayrıca, sadece cemaate yakın ya da hukuksuz dosyalara imza atanların değil, aynı zamanda cemaatçi olmasa da hükümetin istemediği isimlerin de cadı avıyla karşı karşıya kalacağı da ifade ediliyor.

 CMK SAVCIYA DOĞRUDAN SORUŞTURMA YETKİSİ VERİYOR
Öte yandan, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 161. Maddesi 8. fıkrasına göre, Cumhuriyet Savcılarının, TCK'da yer alan darbeye teşebbüs ve silahlı terör örgütü suçlamalarında, hakim ve savcılar hakkında doğrudan soruşturma yapma yetkisi de bulunuyor. Hukuk çevreleri, "örgüt üyeliği ve darbe teşebbüsü" ile suçlanacağı öne sürülen yargı mensuplarına ilişkin soruşturmanın, doğrudan savcılıkça yapılabilmesinin önünün bu madde ve söz konusu suçlamalar ile açılmış olduğunu belirtiyor. CMK 161. Maddenin 8. fıkrasında, MİT mensupları, milletvekili ve bakanlar ile cumhurbaşkanı hariç olmak üzere, "Türk Ceza Kanununun 302, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 316 ncı maddelerinde düzenlenen suçlar hakkında, görev sırasında veya görevinden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılır" ifadesi yer alıyor.